Günün sorusu: Yapay zekayı güvenli ve bilinçli kullanmak için nelere dikkat edilmeli?
Dijital dünyanın hayatımıza kattığı ve son zamanlarda gündemden düşmeyen yeniliklerden biri de ‘yapay zeka’ teknolojisi.
İçinde yaşadığımız dijital çağda akademide, günlük hayatta, medyada konuştuğumuz en büyük teknolojik yeniliklerden biri hiç şüphesiz yapay zekâ. İster evde, ister okulda, ister iş yerinde olsun yapay zekâ uygulamaları çok farklı alanlarda ve çok farklı özellikleriyle karşımıza çıkıyor. Ancak bu teknolojinin getirdiği yeniliklerle beraber yaşanan değişimler olumlu ve olumsuz etkileri de barındırıyor.
Bu nedenle yapay zekânın etkin ve güvenli kullanılması önem taşıyor. Aileler ve gençlerin yapay zekâ teknolojilerinden mümkün olabilecek en yüksek faydayı sağlarken bir yandan da dikkat etmeleri gereken hususlar bulunuyor. İşte ailelere ve gençlere yönelik kısa bir rehber:
1. BİLİNÇLİ KULLANIM ALIŞKANLIĞI
Hangi teknolojik yenilik veya araç olursa olsun insanın bunu bilinçli kullanımı doğabilecek zararları önlemede ve fayda sağlamada büyük önem arz eder. Yapay zekâ tabanlı uygulamaların bilgiye erişimimizi ve eğlence anlayışımızı değiştirdiği bir gerçektir.
Ancak, bu teknolojilerin kontrolsüz bir şekilde kullanımı bireylerde bilişsel ve davranışsal problemlere yol açabileceği gibi zaman kaybı, yanlış bilgiye maruz kalma, sosyal ilişkileri zayıflatma gibi sorunlara da yol açabilir. Bu nedenle özellikle aileler ve gençler yapay zeka uygulamalarını kullanma konusunda seçici davranmalı. Bir uygulamanın kendilerini nasıl etkileyebileceği, nasıl bir faydası veya zararı olabileceği konusundan sorgulamalılar. Ayrıca güvenilir ve eğitici olup olmadığı da araştırılmalı. Bu şekilde araştırmaya dayalı kararlar almak, bilinçli bir kullanımın başlangıç adımıdır.
2. VERİ GİZLİLİĞİNE DİKKAT
Yapay zekâ uygulamaları diğer birçok sosyal medya uygulaması gibi kişisel birtakım verileri kaydediyor, üçüncü parti kişi veya kurumlara sunabiliyor. Yapay zekâ uygulamaları bu bağlamda kullanılmaya başlanmadan önce bilgilendirici ve veri politikası ile ilgili sözleşmeler ve bilgilendirmeler sunuyor. Biz de yapay zekâ uygulamalarını kullanırken çoğu zaman kişisel verilerimizi de paylaşıyoruz. Bu nedenle hem gençlerin hem de ebeveynlerin kullandıkları uygulamaların hangi verileri topladığını anlaması ve kullanım koşullarını incelemesi gerek. Veri gizliliğini korumak için gizlilik politikalarını dikkatlice okumak ve mümkünse sadece minimum veri paylaşan uygulamaları kullanmak faydalı olabilir. Sürekli kullandığınız bir yapay zekâ uygulamasının özellikle dil modellerinin sizin hakkınızda neler bildiğini öğrenseniz şaşırırsınız!
Büyük veri dünyasında artık verinin miktarı değil kalitesi önemli. Yapay zekânın sunduğu içerikleri sorgulamak ve bunları farklı kaynaklardan doğrulamak önemli. Bu bağlamda yapay zekâ tarafından üretilen metin, görsel, video gibi içerikleri sorgulamak ve doğruluğunu araştırmak, paylaşım yaparken yapay zekâ üretimi olduğunu vurgulamak önemlidir.
3. KRİTİK DÜŞÜNME BECERİSİ
Yapay zeka algoritmaları internet üzerinde var olan veya eğitilmiş olduğu veriler ve içerikler bağlamında bizlere yanıtları filtreleyip verirler.
Ancak bu filtreleme ve çoğu zaman özelleştirilmiş modellerin çalışma prensipleri nedeniyle bazen yanlı bilgilerin yayılmasına ya da sınırlı bir bakışa sahip olmamıza neden olabilir.
Bu nedenle yapay zekanının sunduğu içeriklere kullanıcıların eleştirel bakması ve aynı zamanda eleştirisel düşünme becerileri kazanmak için de çaba göstermeleri gerekir.
4. TÜKETMEK YERİNE ÜRETMEK
Yapay zeka alanında sürekli uygulamaları tüketen değil aynı zamanda bu uygulamaları yapan ve üreten bir gençlik oluşturmak teknoloji alanında lider pozisyonda olabilmek için gerekli. Gençlere bu teknolojileri sıradan bir tüketici olarak kullanmak yerine aktif bir üretici olmaları konusunda destek olmak gerekir. Bu nedenle yapay zekâ uygulamalarını kavrayabilmeleri için fırsat eşitliği sağlanarak kodlama, algoritmaları anlama ve projeler oluşturma gibi alanlarda eğitilmeleri şarttır. Bu teknolojilerin gelecekte nasıl şekilleneceğine katkı sağlamalarına olanak tanır. Aileler, gençlerin bu konuda eğitim almalarına destek olmalı ve onları sürekli uyaran değil yeteneklerini teşvik eden bir rol üstlenmelidir.
5. SINIRLAR BELİRLEYİN
Yapay zekâ tabanlı sosyal medya algoritmaları ve oyunlar zamanımızı farkında olmadan çalabilir. Özellikle eğlence tabanlı uygulamalar zamanın nasıl geçtiğini fark etmememize neden olabilir. Zaman insan için geri döndürülemez ve değerine paha biçilemez bir kaynaktır.
Zamanın çoğunun bu uygulamalar ile geçirilmesi sosyal ilişkilere zarar verebilir. Ayrıca zaman yönetiminin bu açıdan iyi uygulanamaması dersler, özdevler veya diğer sorumlulukların aksamasına neden olabilir. Ebeveynlerin ve gençlerin bu konuda farkındalık geliştirmesi önemlidir. Günlük teknoloji kullanım sürelerini belirlemek ve bu sınırlara uymak, diğer etkinliklere de zaman ayırmayı teşvik eder.
6. ETİK SINIRLARI ÖĞRETİN
Yapay zekanın etik kullanımı konusu tartışma konusu. Gençlerin yapay zekanın insanların özgür iradesine müdahale edebilecek ya da mahremiyetlerini ihlal edebilecek özelliklere sahip olduğunu anlaması önemli.
Bu konuları tartışmak, gençlerin etik sorunları fark etmesini ve bilinçli kararlar alabilmelerini sağlar. Ebeveynler, bu tartışmaları yönlendirmeli ve gençlerin özellikle gizlilik, veri kullanımı ve dijital etik konularında farkındalık kazanmalarına yardımcı olmalı.
7. AÇIK İLETİŞİM KURUN
Teknoloji kullanımı konusunda aile içi iletişim ve bu iletişimin sürekliliği gerekli. Gençlerin özellikle yapay zekâ kullanırken karşılaştıkları sorunları, kendilerini şüpheye düşüren noktaları aileleriyle rahatça paylaşabilmesi gerekir. Ebeveynler, gençlerin sorularını ciddiye alıp, onlara yol gösterecek şekilde destek vermeli. Yetersiz kaldıklarını düşündüklerinde ise uzmanlardan destek almalılar. Bu açık ve çift yönlü iletişim sayesinde, potansiyel tehlikeler ya da sorunlar daha erken fark edilebilir ve önlenebilir.
8. DİJİTAL İYİ OLMA HÂLİNİ DESTEKLEYİN
Yapay zekânın toplumsal yaşantımızdaki belki de en önemli etkilerinden biri de yapay zekâ teknolojilerinin kullanıldığı sosyal medyadır. Filtrelerden geçmiş mükemmel fiziksel görüntüler ya da idealize edilmiş popüler hayatlar, gerçekte ulaşılamaz standartlar ve çıtalar oluşturabilir. Gençler üzerinde bu durum büyük bir baskı yaratabilir. Ailelerin, gençlerin bu tarz içeriklerin gerçek olmadığını anlamalarına yardımcı olması, dijital ortamda ruhsal ve zihinsel sağlıklarını korumalarına destek sağlayabilir. Aynı zamanda, sosyal medyada geçirilen süreyi sınırlamak ve gerçek yaşamda bağ kurmaya önem vermek, dijital iyi olma halini destekler.
Yapay zekâ, hayatımızı çok çeşitli şekillerde değiştiriyor ve dönüştürüyor. Her teknolojide olduğu gibi bu teknolojiye de bir adaptasyon süreci muhakkak olacaktır. Bu süreçte sınırların ve ilkelerin baştan konulması dijital tehlikelere karşı aileleri ve gençleri daha güçlü kılacaktır. Ayrıca faydalarına ilişkin araştırmaya yönelik bir farkındalık oluşması gerekir. Özellikle bu noktada Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na da ülke genelinde projelerle ailelere, gençlere ulaşacakları ve yüz yüze iletişim kurarak gerçekleştirecekleri büyük görevler düşmektedir.
Doç Dr. Sefer Darıcı kimdir?
Doç. Dr. Sefer Darıcı ulusal gazeteler ve televizyon kanallarında 12 yıl çeşitli görevlerde çalıştı. Yaklaşık 13 yıldır akademisyen olarak görev yapıyor.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü Başkanıdır. Ayrıca Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi – UNEC (İktisat Üniversitesi) Dijital Ekonomi Araştırma Merkezi’nde araştırmacıdır. Ulusal ve uluslararası yayınevlerinden yayımlanmış toplamda sekiz kitabı bulunuyor.
Son kitabı AI Integration (Yapay Zeka Entegrasyonu) yayın aşamasındadır.
Ayrıca senaryolar, makaleler ve gazetelerde köşe yazıları da yazdı.
Darıcı’nın doktora tezi, 2020 yılında T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından “Bilimsel Çalışma Ödülü”ne layık görüldü.
Eğitim, algı yönetimi, propaganda ve yapay zeka konularında ulusal ve uluslararası medya kanallarında çeşitli yayınlar yapıyor.
Darıcı, en son Türkiye’nin ilk yapay zeka üniversite öğretim üyesi “Dr. Derya Aslan”ı geliştirdi. Post-Luddism, Gerçeklik Eşiği ve Kurgusal Atıf gibi kavramları akademik literatüre kazandırdı.
Darıcı, aynı zamanda kurucusu olduğu Algı Araştırmaları Merkezi’nin başkanlığını yürütüyor.
Kaynak: hurriyet.com.tr
www.bilimsanatyolu.com
Yorum gönder