Asur Kraliyet Kütüphanesi
Dünyanın en eski kütüphanelerinden biri Nepal’in Ashur kütüphanesi – Ashurbanipal kütüphanesi MÖ 627-668
Asur Kraliyet Kütüphanesi, Asur’un son kralı ve bunlardan en ünlü olan Ashurbanipal, M.Ö 7. yüzyıldan kalma çeşitli yazılar içeren binlerce kili panel ve parçalar arasında yer almaktadır.
Dünyanın En Eski Kütüphanesi, Ninova Kütüphanesi (Asurbanipal Kütüphanesi de denilir)
M.Ö. 625 yılında kurulan kütüphane Asur İmparatorluğunun başkenti olan Ninova şehrinde kurulmuştur. Ninova, Dicle Nehri ’nin doğusunda yer alan bir Antik Çağ şehridir. Günümüzde Irak’ta bulunan Musul’un hemen yakınındadır. Dünyanın en büyük imparatorluğu olan Asur İmparatorluğunun en son ve en büyük kralı sayılan İmparator Asurbanipal tarafından yaptırılmıştır. Kral Asurbanipal “Dünyanın Kralı” lakabıyla bilinirdi.
Asurbanipal’ın Kitaplığı döneminde, dilbilgisi, bilim, din, sanat, tarih ve astronomi gibi bir çok bilgiye ulaşmamızı sağlamış olan, önemli belgelerin saklandığı bir yerdir.
Ninova Kitaplığı’nın, kitaplıktan ziyade bir kütüphane olmasının en büyük etkeni tüm resmi belgeleri, anlaşmaları kopyalarıyla birlikte arşivlemesidir. Kütüphanede bulunan tüm belgeler düzenli bir biçimde toplanıp listelenmiş, kategorik şekilde muhafaza edilmiştir.
Asurbanipal, değerli sayılabilecek her kitabın ve belgenin bir kopyasını istemiş ve yazıcılarına Dünyanın tüm bilgilerini bir yerde toplamak üzere imparatorluğun çeşitli yerlerine göndermişti. Kütüphane kil tabletler ve parşömenlerden oluşmaktaydı. Kitaplar çoğunlukla kil tabletlere, çivi yazısıyla yazılmıştı. Arkeolojik kazılarda yaklaşık 26.000 tablet iyi korunmuş şekilde bulunmuştur. Elde edilen bulguların yaklaşık 20.000’den fazlası günümüzde British Museum‘da sergilenmektedir.
Asurbanipal’ın Kitaplığı
Ninova Kütüphanesi’nden günümüze ulaşmış en değerli sayılan bazı metinler Yaradılış, Gılgamış, Irra, Etana ve Anzu gibi geleneksel Mezopotamya destanlarıdır. Ayrıca el yazmalarının, bilimsel belgelerin ve Bin Bir Gece Masalları’nın ilk örneği olan “Nippur’la Yoksul Adam” gibi bazı halk öyküleri de bu dev kütüphanede günümüze kadar korunabilmiştir. Sadece bunlarla kalmayıp dini bilgiler, dualar, atasözleri, tarihi olaylar, sanatsal belgeler, astronomik bilgiler, bitkilerin özellikleri, insan ve hayvanların davranışları, büyücülük ve ayin metinleri, Akadça, Sümerce ve farklı dillerin sözlükleri gibi çok farklı konuda bilgiye Ninova Kütüphanesi sayesinde ulaşılmıştır.
Arkeolojik Kazılar
Asurbanipal’in kütüphanesi yaklaşık 2.000 yıl kadar sarayın yıkılan duvarlarının altında kaldı. Kütüphanenin kalıntıları Ninova’daki ilk arkeolojik kazıyı yapan Sir Austen Henry tarafından 1847 yılında bulunmuş. Arkeolojik kazı çalışmaları Hormuzd Rassam ile George Smith tarafından devam ettirilmiş. Daha sonra British Müzesi’nden Leonard William King devralmıştır.
Yapılan bu arkeolojik kazılarda Babil ve Asur devletleri ile ilgili bir çok bilgi ortaya çıkmıştır. 1927’den itibaren Campbel Thompson tarafından kazılar devam ettirilmiştir. Iraklı arkeologlar ikinci Dünya Savaşı sonunda kazıları devralsa da, uzun sürmemiştir. Kaliforniya Üniversitesi’nden David Stronach 1981’den sonraki çalışmaları yürütmüştür.
Ninova Kütüphanesi
Kral Asurbanipal aslında hedefine kısmen ulaşmış, bizlere dünyanın en büyük hazinesini bırakmıştır. Bu hazineyi günümüz imkanlarını kullanarak sizlere sunmak ise bizim kendimize verdiğimiz bir amaç olmuştur. Unutmayın! “Bilgi paylaştıkça çoğalan bir hazinedir.”
Resul Çılgın / Yardımcı Kaynak : British Museum – Asurbanipal
www.bilimsanatyolu.com
Yorum gönder