Bilim ve Sanat İnsanlığın Ortak Değerleridir

Bilgisayar Terimler Sözlüğü

Bilgisayar Terimler Sözlüğü

“A” Harfi

“B” Harfi

“C” Harfi

D

E

F

FORMAT: Biçimlendirme. Bir diski kullanıma hazır hale getirme işlemine denir.

FORM FEED: Yazıcılarda, sürekli formun bir sonraki sayfasının başına gitmek için kullanılan komuta verilen isimdir.

FORTRAN: Programlama dili.

FOURTH GENERATION LANGUAGE: Dördüncü nesil programlama dili. Yazı diline yakın ifadeler kullanan programlama dillerine verilen isimdir.

FPS/Frames Per Second: Bir saniyede gösterilen kare sayısına verilen isimdir.

FRACTAL: Fraktal. Aynı şeklin değişik büyüklüklerde tekrarlanması sonucunda ortaya çıkan karmaşık görüntüye denir.

FRAGMENTATION: Parçalanma. Bir verinin disk üzerinde tek bir parça yerine birçok parçaya bölünerek saklanması işlemi.

FRAME: Video ve animasyonda tek bir kare görüntüye verilen isim.

FREEWARE: Program üreticisi tarafından ücretsiz kullanıma sunulan programlara denir. 

FRICTION FEED: Sürtünmeli besleme. Yazıcılara kağıt sürmek için kullanılan yöntemlerden biridir.

FTP/File Transfer Protocol: Dosya aktarım protokolü. İnternet üzerinde dosya göndermek için kullanılan protokollerden biridir. TCP/IP protokolünün parçalarındandır.

FULL DUPLEX: Veriyi aynı anda farklı iki yönde gönderebilen iletişim araçlarına verilen isim.

FULL PATHNAME: Tam yol adı. Bir dosyanın diskin üzerinde bulunduğu yeri belirtmek için kullanılan ifadelere denir.

FULL SCREEN: Bilgisayar ekranının tamamının tek bir uygulamanın kontrolünde olması durumuna verilen isim.

FUNCTION: İşlev. Programlamada belli bir işi halletmek için oluşturulan kod grubu. 

FUNCTION KEYS: İşlev tuşları. Klavye üzerinde genellikle F1’den F12’ye kadar numaralanmış özel tuş grubuna verilen isim.

G


GAME: Oyun.

GARBAGE: Bilgisayar üzerindeki anlaşılmaz ve değersiz bilgilere verilen isimdir. Programlar anlamsız bir çıktı üretirlerse bu terim kullanılır.

GATEWAY: Geçit. İki ağ arasında bağlantı sağlayan donanım ve yazılımların ortak adıdır.

GB: Gigabyte ifadesinin kısaltılmış halidir. 1024 MB ya da 1073 milyar byte’ın karşılığı olan değere verilen isimdir.

GIF/Graphics Interface Format: Grafik dosya saklama biçimidir. Grafiklerin sıkıştırılmış bir formda tutulmasını ve böylece hızlı olarak transfer edilebilmesini sağlar.

GIGA: Ondalık sistemlerde bir milyar anlamına gelir. İkilik sistemde ise iki üzeri otuza eşittir.

GIGABYTE: 1024 m b yada 1073 milyar byte’ın karşılığı olan değere verilen isimdir.

GPPM/Graphics Page Per Minute: Bir yazıcının metin özelliğinde olmayan sayfaların basma hızıdır.

GRAPHICAL USER INTERFACE: Grafik kullanıcı arayüzü. Bilgisayarların grafik görüntüleme özellikleri kullanılarak oluşturulan program arayüzüne denir.

GRAPHICS: Grafik. Bilgisayara resim işleme veya görüntüleme özelliğini kazandıran yazılım veya aygıtlara verilen isimdir.

GRAPHICS ACCELERATOR: Grafik hızlandırıcı. Grafik işlemlerde, üzerinde taşıdığı işlemciyi kullanan özel görüntü kartlarına verilen isimdir. Grafik hızlandırıcı, özellikle multimedya uygulamalarında sistemin performansını çok etkiler.

GRAPHICS ADAPTER: Görüntü kartı. Bilgisayarın görüntüleme özelliklerini belirleyen kartlara verilen isimdir.

GRAPHICS CHARACTER: Şekil ile gösterilen karakterlere verilen isimdir. ASCII tablosundaki 128’den büyük değerlere sahip karakterler, grafik karakterler olarak ifadelendirilir.

GRAPHICS DISPLAY SYSTEM: Grafik gösterim sistemi. Bilgisayara grafik görüntüleme özelliğini kazandıran sistemdir.

GRAPHICS FILE FORMATS: Grafik dosya biçimleri. Grafik nesneleri saklamak için kullanılan dosya türlerine denir.

GRAPHICS MODE: Grafik modu. Görüntüleme tekniklerinden biridir. Görüntü ekranının noktacıklardan oluşuyormuş gibi gözükmesi tekniğidir.

GRAPHICS MONITOR: Grafik ekran. Grafik görüntüleme özelliğine sahip ekranlara denir.

GRAY SCALING: Gri derecelendirme. Gri tonların kullanılarak oluşturulan görüntü işlemidir.

GREEKING: Ekranda harflerin sıkıştırılmış olarak görüntülenmesi işlemine denir.

GRID: Grafik ve masa üstü yazılımlarda, çizilen şekillerin ve yerleştirilen nesnelerin düz ve aynı hizada olması için kullanıcıya yol gösteren noktalı çizgilere verilen isimdir.

GROUPWARE: Birbirinden uzakta olup, birlikte çalışan kişiler tarafından kullanılacak şekilde tasarlanmış yazılımlara denir.

GUI: Grafik kullanıcı arayüzü. Bilgisayarların grafik görüntüleme özellikleri kullanılarak oluşturulan program arayüzleridir.

H

“H” Harfi
HACKER: Bilgisayar ve teknolojileri konusunda bilgili, sistemlere izinsiz giren, yasadışı bilgisayar işlemleri yapanlara denir.

HALF DUPLEX: Sadece tek bir yöne doğru veri akışına olanak sağlayan iletişim araçlarına verilen isimdir.

HALFTONE: Baskı işlemlerinde kullanılan bir terimdir. Baskıdaki siyah ve beyaz noktaların yoğunluklarının ve dizilişlerinin düzenlenmesi işlemidir.

HANDLE: Seçilen grafik nesnenin etrafında oluşan küçük siyah karelerin her biri.

HANDSHAKING: İletişimde bulunacak iki aygıtın bağlantı kurmak için yaptıkları işlem.

HANG: Bilgisayar çalışırken, birden bire hiçbir kullanıcı hareketine yanıt vermemeye başladığında oluşan durum.

HANGING INDENT: Kelime işlem yazılımlarında ilk satırın diğerlerinden daha solda yazılması.

HARD CARD: Sabitkart. Genişleme kartı şeklinde üretilmiş sabit disk ve denetleyicisine verilen isimdir.

HARD CODED: Sabit olarak kodlanmış. Yazılım veya donanıma değişmez biçimde monte edilmiş olan özelliklere verilen isimdir.

HARD COPY: Basılı kopya. Yazıcıdan alınan çıktıya verilen isimdir.

HARDDISK: Sabitdisk. Bilgisayar üzerindeki bilgi depolama ünitesine verilen isimdir. Büyük miktarlardaki bilgileri uzun süre saklamak için kullanılırlar.

HARDDISK DRIVE: Sabitdisk sürücü. Sabitdiske veri yazan ve okuyan mekanizmaya verilen isimdir.

HARDDISK TYPE: Sabitdisk tipi. Sabitdiskin özelliklerini belirten numaraya verilen isim.

HARD HYPEN: Kelime işlem yazılımlarında satır sonuna sığmayacak büyüklükteki sözcüklerin tire işareti ile bölünerek ayrı satırlara yazılması işlemi.

HARD RETURN: Enter tuşu ile imleci yeni bir satıra gönderme işlemine verilen isimdir.

HARD SPACE: Kelime işlem yazılımlarında satır sonuna gelen sözcükleri bölmemek için yapılan işlem. Sözcük bir alt satıra geçer.

HARDWARE: Donanım. Bilgisayar sistemlerinin içinde ünite ve nesnelerin elle tutulabilir olanlarını nitelemek için kullanılır.

HD/High Density: Yüksek kapasiteli disketlere denir.

HEAD: Kafa. Disket veya sabitdiskteki verileri okuyan ya da yazan mekanizma.

HEAD CRASH: Okuyucu kafanın disk üzerine düşerek oluşturduğu durumu belirtir. Çok ciddi bir arızadır.

******: Kelime işlem yazılımları içinde sayfa başında yer alması istenen ifadeye verilen isim.

HELICAL SCAN CARTRIDGE: Sarmal taramalı kartuş. Video bantlar ile aynı teknolojiyi kullanan manyetik teyp cinsine verilen isimdir.

HELP: Yardım. Yazılım ile çalışırken, karşılaşılacak sorunlar için daha önceden hazırlanmış dokümanlara denir.

HEXADECIMAL: Onluk sayı sistemine göre ifade edilen sayıların tümüne verilen isim. En çok kullanılan sayı sistemidir.

HFS/Hierarchical File System: Hiyerarşik dosya sistemi. Macintosh bilgisayarlardaki dosya saklama yöntemi.

HIDDEN FILE: Saklı dosya. Bir dosya özelliğidir. Dosyalara erişimi engellemek için kullanılır. İstendiğinde bu özellik kaldırılabilir.

HIGH DENSITY DISK: Yüksek yoğunluklu disket.

HIGH LEVEL LANGUAGE: Yüksek seviyeli dil. Programlama dilleri arasında kullanımı daha kolay olan ve üzerinde çalıştığı sisteme bağımlı olmayan tipte programlar yazmaya yarayan dillere verilen isim. Örnek: C, Pascal, Fortran.

HIGHLIGHT: Bilgisayar ekranındaki bir nesneyi diğer nesnelerden farklı görünecek şekilde belirleme işlemi. 

HIGH MEMORY: DOS işletim sistemi altında çalışırken, belleğin 640 KB ile 1 MB arasında kalan bölümüne verilen isimdir.

HOLOGRAPHIC STORAGE: Holografik saklama. Işığa duyarlı bir malzeme üzerine lazer ışınlarıyla üç boyutlu görüntüleri kaydetme işlemine denir. Kayıt edilecek malzemenin büyük kapasitelerde olması gerekir.

HOME COMPUTER: Ev bilgisayarı. Özel olarak ev kullanıcıları için düzenlenmiş bilgisayarlara verilen isimdir.

HOME KEY: PC ve Macintosh klavyelerinde bulunan bir tuş. Genellikle kelime işlem yazılımlarında belgenin başına gitmek için kullanılır.

HOME PAGE: Web sitesinin ana sayfası. 

HOST: Bilgi almak için bağlanılan bilgisayar sistemlerine denir.

HOT KEY: Özel anlamlar taşıyan tuş dizileri. 

HOT LINK: İki yazılım arasında kurulan ve birinde yapılan değişikliklerin diğerini de etkilediği bağlantı türüne verilen isim.

HOURGLASS ICON: Kum saati simgesi. windows işletim sistemi meşgul olduğunda kullanıcıya beklemesini belirten simgeye verilen isimdir. 

HTML/Hyper Text Markup Language: İnternet üzerinde yer alacak belgeleri oluşturmaya yarayan dil.

HYPERTEXT: Değişik özellikteki nesnelerin birbirine bağlanması ile oluşan çizgisel olmayan gösterim ve erişim biçimi.

HYPHENATION: Kelime işlem yazılımlarında satır sonuna sığmayacak büyüklükteki sözcüklerin tire işareti ile bölünerek ayrı satırlara yazılması işlemi.

I

“I, Harfi
I-BEAM POINTER: Grafik tabanlı kelime işlem programlarında gözüken I şeklindeki fare imlecidir.

IBM COMPATIBLE: IBM uyumlu.

IBM PC: IBM firması tarafından üretilen bilgisayarlardır.

ICON: Simge. İşletim sistemi veya programlarda bir nesneyi temsil eden resimlerdir.

IDE/Intelligent Drive Electronics: Sabitdiskleri bilgisayarlara bağlamak için kullanılan arayüzlere denir.

IDENTIFIER: İsim. Bir değişkene verilen isim.

IEEE/Institute of Electrical and Electronic Engineers: Elektrik ve elektronik mühendisleri enstitüsü. Bilgisayar ve elektrik endüstrisi için standartlar belirleyen kurum.

IMAGE ENHANCEMENT: Görüntü geliştirme. Bilgisayar üzerindeki görüntü kalitesini geliştirme işlemi.

IMAGE PROCESSING: Görüntü işleme. Görüntülerin işlenmesi anlamında kullanılan genel bir ifadedir.

IMPORT: Almak. Başka bir yazılım veya yazılımın eski sürümü tarafında üretilen verilerin kullanılan yazılım tarafından işlenebilir hale getirilmesi işlemi.

INCLUSIVE OR: Bir operatör türüdür. Bu operatör kullanılarak oluşturulan ifade, işleme giren ifadelerden birinin doğru değere sahip olduğu durumlarda doğru olarak değer alır.

INCREMENTAL BACKUP: Arttırarak yedekleme. Son yedeklemeden sonra yapılan değişiklikleri içerecek şekilde uygulanan yedekleme işlemidir.

INDEO: Intel Corporation tarafından geliştirilen, hareketli video gösterme teknolojisi.

INDEX: Dizin. Kelime işlem yazılımları dokümanın içinde yer alan kelimeleri bulabilmek için bir liste oluşturur. Bu listeye index denir.

INFORMATION HIGHWAY: Bilgi otoyolu. İnternet üzerinde bulunan bilgileri ifade eden bir terimdir.

INHERITANCE: Nesne tabanlı programlama yaparken bir nesneyi başka bir nesnenin özelliklerini taşıyacak şekilde oluşturma işlemi.

INI FILE: windows işletim sisteminin ayarlarını tutan .ini uzantısına sahip dosyaya verilen isimdir.

INITIALIZE: Programlamada bir değişkene başlangıç değeri atamak için kullanılır.

INK_JET PRINTER: Mürekkep püskürtmeli yazıcı. Kağıda mürekkep püskürterek baskı yapan yazıcı türlerine verilen isimdir.

INPUT: Girdi. Bilgisayar üzerinde giriş yapılan her türlü bilgiye denir.

INPUT DEVICE: Giriş aygıtı. Bilgisayara bilgi girişi yapmak için kullanılan aygıtlara verilen isimdir.

INSERT KEY: Insert tuşu. Klavye üzerinde bulunan ve araya eklemeyi denetleyen tuştur.

INSERT: Araya eklemek. Bir nesneyi iki nesne arasına ekleme işlemidir.

INSERTION POINT: Araya ekleme noktası. Grafik tabanlı yazılımları kullanırken, klavyeden girilen karakterlerin ekranda nereden başlayarak görüntüleneceğini gösteren noktadır.

INSERT MODE: Araya ekleme modu. Yazılacak karakterlerin metinde araya ekleyeceğini belirleyen tuş konumudur.

INSTALLATION: Kuruluş. Bir donanımı veya yazılımı çalışır hale getirme işlemi.

INSTRUCTION: Komut. Genellikle programlamada kullanılan komut ifadesidir.

INTEGER: Tamsayı. Pozitif ve negatif tamsayıları ifade etmek için kullanılan terimdir.

INTEGRATED CIRCUIT-IC: Birleşik devre. Yarı iletken bir maddeden üretilmiş küçük elektronik parçalardır. Birleşik devreler, pek çok elektronik araçta çeşitli amaçlar için kullanılır.

INTEL MICROPROCESSORS: Intel firması tarafından üretilen micro-işlemcilere verilen isimdir.

INTELLIGENT TERMINAL: Akıllı terminal. Kendi üzerinde veri işleyebilen terminal tiplerine verilen isimdir.

INTERACTIVE: Etkileşimli. Çalışma sırasında kullanıcı ile iletişimde bulunan bilgisayar sistemleridir.

INTERFACE: Arayüz. İki farklı bölüm arasında bağlantı sağlayan araç ya da programdır.

INTERLACING: Bilgisayar ekranlarında yüksek çözünürlük sağlamak için kullanılan bir görüntüleme tekniğidir.

INTERLEAVING: Disk üzerindeki sektörlerin düzenlenme biçimine verilen isimdir.

INTERNAL MODEM: Bilgisayar üzerine bir genişleme kartı olarak takılan modem türleridir.

INTERNET: Dünya üzerindeki milyonlarca bilgisayarı bağlayan, çeşitli boylardaki ağlardan oluşan dev ağdır.

INTERPRETER: Yüksek seviye bir dille yazılan bir program kodunu çalıştıran programdır.

INTERPROCESS COMMUNICATIONS-IPC: İşlemlerarası iletişim. Çok işlemli işletim sistemleri arasında işlemlerin birbirleri ile veri değiş tokuşu yapmalarını sağlayan özelliktir.

INTERRUPT: İşletim sistemi veya programlarda olayları haber veren sinyale verilen isimdir.

I/Q INPUT/OUTPUT: Griş/Çıkış. Bir programın çalışırken başka bir kaynaktan veri alması veya başka bir kaynağa veri göndermesi işlemidir.

IRC/Inter Relay Chat: İnternet üzerinde sohbet yapmak amacı ile kurulmuş bir yazılımdır.

IRMA BOARD: IRMA kartı. Kişisel bir bilgisayarın, ana bilgisayarın terminaliymiş gibi görünmesini sağlayan karttır.

IRQ: Bilgisayar üzerindeki aygıtların micro-işlemciye interrupt sinyali göndermek için kullandıkları hat türüne verilen isimdir.

ISA/Industry Standart Architecture: Ankartlar üzerinde kullanılan bir veriyolu mimarisidir.

ISDN/Integrated Services Digital Network: Telefon hatları üzerinden veri gönderimi ile ilgili uluslararası bir standart türüdür. ISDN kullanabilmek için fiber optik kablo gerekir.

ISO/International Standart Organization: Pek çok konuda standartlar belirleyen uluslararası bir kurumdur.

ITALIC: Harflerin sağa yatık olarak yazıldığı fontlar için kullanılır.

J

JAVA: Bir programlama dilidir. Genellikle internet üzerinde kullanılır. Bu dil ile yazılan programlar tüm işletim sistemlerinde çalışır. 

javascript: İnternet üzerinden aktarılan sayfaların programlanabilir olmasına yarayan bir script dilidir. HTML sayfalarının arasına sıkıştırılan kod sayfalarından oluşturulur. Sayfa açıldığında kullanılan browser bu kodları yorumlar.

JAVA BEANS: Java dili ile yazılmış component’lara verilen isimdir.

JOB: İş. Bilgisayar üzerinde kendi başına bir bütünlüğü olan işlemlere verilen isimdir.

JOIN: Veritabanlarında iki ayrı tabloda yer alan verilerin birleştirilmesi işlemi.

JOYSTICK: İmleci ya da başka bir görüntüleme simgesini ekran üzerinde tüm yönlere hareket ettirebilen kol mekanizmasına verilen isimdir.

JPEG/Joint Photographic Experts Group: Görüntü sıkıştırma tekniği. Sıkıştırma oranı fazla değildir. Resim sıkıştırıldıktan sonra açıldığında bir miktar görüntü kaybı olur.

JUMPER: Bir elektrik devresini kapamaya yarayan metal köprüdür. Jumper’lar kullanıldıkları devrenin çalışma şartlarını belirler. Genellikle harddisk ve anakartlarda kullanılır.

JUSTIFICATION: Kelime işlem programlarında metnin kenarlara yanaştırılması işlemine verilen isimdir.

K

“K. Harfi
KB: Kilobyte ifadesinin kısaltılmış halidir. 1 KB 1024 byte’a eşittir.

KBPS/Kilobits Per Second: Bir veri aktarma hızı birimidir. Bir saniyede hattan aktarılan bit sayısı anlamındadır.

KERMIT: Columbia Üniversitesi tarafından geliştirilen bir dosya aktarma protokolüdür.

KEY: Anahtar. Klavyede yer alan herhangi bir tuş veya veritabanı programlarında üzerinde sıralama yapılan alana verilen isimdir.

KEYBOARD: Klavye. Bilgisayara bilgi girişi yapmak için kullanılan donanımdır. PC’ler için 84, diğeri 101 tuşlu olan iki çeşit klavye tipi vardır.

KEYWORD: Veritabanı veya kelime işlem programlarında bir kayıt ya da dökümanı gösteren ifadelere verilen isimdir.

KILL: Bir programın çalışmasını durdurmak için kullanılan uygulamadır. Genellikle program kullanıcıya yanıt vermediği zaman uygulanır.

LABEL: Etiket. Saklama aygıtları için her bir saklama birimine verilen isimdir.

LAN/Local Area Network: Yerel ağ. Belli bir alan içinde yer alan bilgisayarların kablolar aracılığı ile birbirlerine bağlanarak bir ağ oluşturmasıdır.

LANDSPACE: Kelime işlem yazılımlarında belgenin yatay olarak düzenlendiğini gösteren ifadedir.

LANGUAGE: Dil. İletişim kurmak için kullanılan sembollerden oluşmuş sisteme denir. Semboller belli kurallara göre bir araya getirilerek sözcük ve cümleleri oluştururlar.

LAPTOP: Dizüstü. Küçük ve taşınabilir bilgisayar tiplerine verilen isimdir. 

LASER PRINTER: Lazer yazıcı. Yüksek hızda ve kalitede baskı almak için kullanılan yazıcı tipidir.

LAYOUT: Yerleşim. Kelime işlem yazılımlarında metin ve grafiğin yerleştiriliş düzenine verilen isimdir.

LCD/ Liquid Crystal Display: Sıvı kristal ekran teknolojisine denir. Kullandığımız ekranlara göre ince ve hafiftirler.

LED/Light Emitting Diode: İçinden elektrik akımı geçtiğinde yanan küçük elektronik parçadır.

LEFT JUSTIFY: Sola yanaşık. Kelime işlem yazılımlarında metnin sayfanın sol kenarına dayalı olduğu yanaştırma biçimidir.

LEGEND: Sunumlarda renk ve desenlerin hangi veri tipini belirttiğini göstermek için kullanılan kısa açıklamalardır.

LQ/Letter Quality: Yazıcıdan basılan metnin harflerinin daktilo kalitesinde göründüğü baskı özelliğidir.

LIBRARY: Kütüphane. Çalışmaya hazır kod parçalarının içinde bulunduğu dosya yapısıdır.

LIGHT PEN: Işıklı kalem. Işığa duyarlı bir parça yardımı ile nesnelerin doğrudan bilgisayar ekranından seçilmesine yarayan kalem görünümündeki alettir.

LINE GRAPH: Çizgi grafik. Veri noktalarını çizgiler ile birleştirerek iniş çıkışları gösteren bir grafik tipidir.

LINE PRINTER: Satır yazıcı. Bir kerede bir satırı yazabilen, çok hızlı ama düşük kaliteli bir yazıcı tipidir.

LINE SPACING: Satır aralama. Kelime işlem yazılımlarında bir metni oluşturan satırlar arasına boşluk koyma işlemidir.

LINK: Bağlamak. Bir doküman içerisine konan nesnenin kaynak nesne ile bağlantılı olması için yapılan işleme verilen isimdir.

LINKER: Bağlayıcı. Programı çalışır hale getirmeden önce, tüm kodları bağlayarak programı bütünleyen adım.

LISP/List Processing: Özellikle yapay zeka araştırmalarında kullanılan yüksek seviye programlama dilidir.

LIST BOX: Liste kutusu. Grafik kullanıcı arayüzüne sahip ortamlarda, bilgi girişine yardımcı olmak için olası değerler içeren ve bir liste ile görüntülenen kutu.

LISTING: Programcıların yazdıkları kodu kağıt üzerinde görmeleri için bastıkları dokümana verilen isimdir.

LOAD: Yüklemek. Bir programı saklama aygıtından alıp bilgisayar üzerine kurma işlemidir.

LOCAL: Yerel. Ağ üzerindeki iş istasyonuna ait kaynakları ifade ederken kullanılır.

LOCAL AREA WIRELESS NETWORK: Kablosuz yerel ağ. Kullanıcılar arasındaki bağlantının kablolar ile değil, radyo dalgalarıyla kurulduğu bağlantı şeklidir.

LOCAL BUS: Yerel veri yolu. Merkezi işlemciye daha hızlı erişim sağlayan veri yolu tipidir.

LOCK: Kilit. Dosya veya verinin ulaşımını engellemek veya sınırlamak için kullanılan yönteme verilen isimdir.

LOGICAL DRIVE: Kullanıcı tarafından bir sürücü gibi göründüğü halde sürücü alanının bir bölümünü ifade eden sürücü yapısıdır.

LOG ON: Bilgisayar üzerindeki işlemlere başlamak için kullanıcının yetkisinin olup olmadığını gösterir. Kullanıcı işlem yapıyor ise sisteme Log on demektir.

LOG OUT: Kullanıcı tarafından kullanılan bilgisayar sisteminin kullanımını sona erdirmek için yapılan işleme denir.

LOOK UP TABLE: Biri diğerine çevrilebilen ve karşılıklı değerler içeren tablolardır.

LOST CLUSTER: Disk üzerinde verilerin saklandığı en küçük birime cluster denir. Bu cluster’lar bilgi içerdiği halde, hiçbir dosya tarafından kullanılıyor görünmüyorsa lost cluster olur.

LOTUS 1-2-3: İlki 1982 yılında çıkartılmış bir hesap tablosu yazılımıdır.

LOW LEVEL FORMAT: Düşük seviye format. Sabitdisklerin kullanıma açılmadan önce sektörlerinin düzenlenmesi için geçirdikleri formatlama tipi.

LOW LEVEL LANGUAGE: Düşük seviye dil. İçindeki komutlar doğrudan donanım üzerinde yapılan işlemleri ifade eden programlama dilidir.

LPT: İşletim sistemleri tarafından yazıcıları adlandırmakta kullanılan ifadedir

M

“M. Harfi
MACHINE DEPENDENT: Makine bağımlı. Bir yazılımın sadece belli özelliklere sahip bilgisayar modeli üzerinde çalışabileceğini gösteren terimdir.

MACHINE INDEPENDENT: Makineden bağımsız. Üzerindeki bilgisayarlara bağımlı olmayan çok farklı bilgisayar modellerinde çalışan yazılımlar için kullanılan terim.

MACHINE LANGUAGE: Makine dili. Bilgisayardan ne istediğimizi belirtmek için kullanılan dile denir.

MACINTOSH: Apple firması tarafından geliştirilmiş bir tür bilgisayardır, aynı zamanda MAC olarak da adlandırılır. Bu bilgisayarlar çok yaygın olarak kullanılan PC türü cihazlarla uyumlu değildirler ve kendilerine has yazılımları vardır.

MACRO: Makro. Bir yazılımı kullanırken çok sık tekrar edilen işleri kolayca halledebilmek için kullanılan yüksek seviye bir programlama aracıdır.

MAIL BOX: Posta kutusu. E-posta yazılımlarında her kullanıcıya gelen mesajların içinde tutulduğu yapıdır.

MAIL MERGE: Adres-Mektup birleştirme. Bir çok kelime işlem yazılımı tarafından bir seferde birden fazla alıcıya gönderilecek tipte mektupları düzenlemek için kullanılan sisteme verilen isimdir.

MAIN MEMORY: Ana bellek. Bilgisayarın çalışması sırasında işleyeceği tüm verilerin toplandığı bellek alanı. (RAM)

MAIN FRAME: Ana Bilgisayar. Aynı anda birden çok bilgisayara destek verebilecek kapasiteye sahip bilgisayar.

MAP: Bir programın çalışmaya hazır halinin yapısını içeren dosyadır.

MARGIN: Kenar boşluğu. Bir sayfanın herhangi bir kenarı ile metin arasında yer alan boşluğa verilen isimdir.

MASS STORAGE: Depolama. Büyük miktarda verinin kalıcı olarak depolanmasına olanak sağlayan araçlar için kullanılır.

MAXIMIZE: Büyütmek. Grafik arayüzüne sahip ortamlarda bir pencereyi ekranı kaplayacak şekilde görüntülemek için kullanılan komuttur.

MB/Mega Byte: 1048 kilobyte. Kısaca M ya da MB olarak gösterilir. 2 üzeri 20 byte’a eşdeğerdir.

MCA/Micro Channel Architecture: IBMPS/2 bilgisayarlar ile piyasaya sunulan yeni bir veri yolu mimarisi.

MEDIA: Ortam. Verilerin saklandığı diskler, CD-ROM’lar ve teypler gibi ünitelere denir.

MEMORY: Bellek. Veri saklama alanlarına verilen isimdir.

MEMORY RESIDENT: Sürekli bellekte duran anlamına gelen terimdir.

MENU: Bir komut ya da seçenek listesi. Bir yazılımı oluştururken verilecek komutların çeşitli guruplar halinde bir araya getirilmesi ile oluşan yardımcı araçlardır.

MERGE: Birleştirmek, kaynaştırmak. Aynı yapıya sahip iki dosyayı tek bir dosya haline getirmek.

MHZ: Megahertz. Micro işlemciler ve veri yolu gibi parçaların hızını ifade etmekte kullanılan ölçü birimidir.

MICROPROCESSOR: Microişlemci. Merkezi işlem birimi anlamında kullanılan ifadedir.

MIDI/Music Instrument Digital Interface: Müzikal aletler sayısal arabirimi. Müzik notalarını dijital ortama uyarlarken kullanılan standart.

MINICOMPUTER: Mini bilgisayar. Büyüklük ve kapasite açısından ana bilgisayarlarla iş istasyonları arasında yer alan bilgisayar tipi.

MINIMIZE: Grafik kullanıcı yüzüne sahip ortamlarda bir pencereyi simge durumuna indirme işlemidir.

MIPS/Million Instructions Per Second: Milyon Komut Saniye. Bilgisayarların gücünü ölçmekte kullanılan bir birim.

MIS/Management Information System: Yönetim bilgi sistemi. Yöneticilere sistemin işleyişi konusunda bilgi vermek için oluşturulmuş yazılım cinsine denir.

MODE: Durum. Bir program ya da bir aracın içinde bulunduğu duruma denir.

MODEM: Telefon hatlarından veri aktarmaya yarayan araçlara verilen isimdir.

MODULA-2: Pascal programlama dilini yazan Niklaus Wirth tarafından, bu dilde bulunmayan bazı özellikleri de içerecek şekilde yaratılan programlama dili.

MODULE: Program parçasına verilen isimdir, modül.

MONITOR: Ekran. Bilgisayarlar ile kullanıcılar arasındaki görsel bağlantıyı sağlayan birimdir.

MONOCHROME: Tek renk. Bir zemin ya da yüzey rengi kullanılarak oluşturulan görüntü ya da baskılar için kullanılır.
MONOSPACING: Her karakterin aynı genişliğe sahip olduğu fontlar için kullanılan terimdir.

MORPHING: Bir animasyon yöntemi. Bir şeklin yavaşça başka bir şekle dönüştürülmesi işlemidir.

MOTHERBOARD: Anakart. Bilgisayardaki temel devre ve bileşenleri üzerinde bulunduran kart.

MOTION JPEG: Bir dijital görüntü saklama ve sıkıştırma standardı.

MAUSE: Fare. İmlecin ekran üzerindeki hareketlerini kontrol eden araç.

MPEG/Motion Picture Experts Group: Hareketli video görüntülerinin sıkıştırılmasında kullanılan standartlardan biri.

MULTIMEDIA: Çoklu ortam. Metin, grafik, ses, canlandırma ve video görüntüsünü birleştirerek sunan ortamlara verilen isimdir.

MULTIMEDIA KIT: Çoklu ortam paketi. Bir PC’nin çoklu ortam uygulamalarını çalıştırabilmek için sahip olması gereken donanım ve yazılım ürünlerini içeren paket.

MULTIMEDIA PC: Çoklu ortam uygulamalarını çalıştırabilen PC’leri belirtmek için kullanılan terim.

MULTIPROCESSING: Çoklu işleme. Bir bilgisayarın aynı anda birden fazla programı çalıştırabilme özelliği.

MULTITASKING: Birden çok programın aynı anda çalıştırılabilmesi özelliğine verilen isimdir.

MULTITHREADING: İşletim sisteminin bir programın ayrı parçalarını aynı anda çalıştırabilmesi özelliğidir.

MULTI-USER: Çok kullanıcılı. Birden fazla kullanıcının aynı anda kullanabildiği sistemleri belirtmek için kullanılır.

NAME: İsim. Bir dosyayı, nesneyi, değişkeni ya da herhangi bir bütünü belirten bir dizi karakterdir.

NANOSECOND: Nanosaniye. Saniyenin milyarda biri gibi ölçülecek küçük hızları belirtmekte kullanılan birime verilen isimdir.

NATIVE: Kendine özgü anlamıda kullanılır. Yazılımların kendine özgü dosyaları saklama biçminede denilir.

NATURAL LANGUAGE: İnsanlar arasında konuşulan dillere denir. 

NAVIGATION: Bilgisayar içinde veya network üzerinde bir verinin yolunu bulması anlamına gelir.

NEAR LETTER QUALITY: Nokta vuruşlu yazıcıların yazdırabilme özelliğine verilen isismdir. Yazıcının yazdığı karakterler daktilo yazısına benzer.

NETBIOS/Network Basic Input Output System: Temel Ağ Girdi Çıktı Sistemi. Bilgisayarın network üzerindeki veri akışı ile ilgili bazı kuralları içerir ve düzenler.

NETWARE: İşletim sistemi. LAN üzerinde kullanılır. Novel Corporation tarafından geliştirilmiş birçok ağ üzerinde kullanılan işletim sistemidir.

NETWORK: Ağ. Birden fazla bilgisayarın birbirleri arasında bağlanmasıyla oluşan yapıya verilen isimdir.
Bilgisayarların birbirleri arasında bilgi alış verişi yapması için kullanılır.

NIC/Network Interface Card: Ağ arabirim kartı. Blgisayarları ağa bağlamak için kullanılan kartlardan birine verilen isimdir.

NETWORK OPERATING SYSTEM: Ağ işletim sistemi. Bir ağ üzerinde çalışan bilgisayarların birbirleri arasındaki veri akışını düzenlemek için kurulan işletim sistemine denir.

NEWSGROUP: Forum. Online servisler üzerinden insanların ortak konularda tartıştıkları gruplara verilen isimdir.

NICAD BATTERY PACK: Nickel Cadmium pil. Taşınabilir bilgisayarlar üzerinde kullanılan yeniden doldurulabilir pillerdir.

NLQ/Near Letter Quality: Nokta vuruşlu yazıcıların yazdırabilme özelliğine verilen isimdir. Yazıcının yazdığı karakterler daktilo yazısına benzer.

NOISE: Parazit. Aktarılan sinyalleri bozmak için kullanılan sinyallere verilen isimdir.

NON-IMPACT PRINTER: Vuruşsuz yazıcı. Nokta vuruşlu yazıcılar dışın kalan yazıcıların girdiği sınıftır.
Örnek; Mürekkep püskürtmeli yazıcı, Lazer yazıcı.

NON-VOLATILE MEMORY: Uçmayan bellek türü. Elektrik kesildiğinde üzerindeki bilgilerin sislinmediği bellek türüne verilen isimdir.

NOS: => NETWORK OPERATING SYSTEM

NOTEBOOK COMPUTER: Hafif ve taşınabilir bilgisayar cinslerine verilen isimdir. Genellikle seyahat eden ve sürekli şirket dışında çalışan kullanıcılar için tasarlanır.

NOT OPERATOR: Değil operatorü. Operatöre gelen ifadelerden en az biri doğru ise doğru, Diğer durumlarda yanlış olarak değer alır.

NS: => NANOSECOND

NTSC/National Television Standards Comittee: Amerika birleşik devletlerinde televizyon standartlarını belirleyen bir kuruluş. 

NULL CHARACTER: Boş karakter. Hiçbir değeri olmayan karaktere verilen isimdir.

NULL MODEM CABLE: İki bilgisayarı seri portlarından birbirlerine bağlamak için kullanılan kablo türüdür.

NUMERIC KEYPAD: Sayısal tuş takımı. Kalvye üzerindeki sayıların ve dört işlem karakterlerinin bulunduğu tuş gurubudur. 

NUMLOCK KEY: Klavye üzerindeki iki durumlu bir tuşa verilen isimdir. Tuş aktif olduğunda kalvye üzerindeki sayıların ve dört işlem karakterlerinin bulunduğu tuş gurubuda aktif olur.

Q

“O” Harfi

OBJECT: Nesne. Tek başına seçilebilen ya da üzerinde işlem yapılabilen elemana verilen isimdir.

OBJECT KODE: Derleyici tarafından oluşturulan koddur. Derleyiciler oluşan kodları makine dillerine çevirirler.

OBJECT ORIENTED: Nesne yönelimli. Nesneler üzerinde işlem yapmamıza imkan sağlayan yazılımların ortak ismidir.

OBJECT ORIENTED GRAPHICS: Nesne yönelimli grafik. Grafik nesnelerin matematik formülleri ile ifade edilmesi işlemidir.

OOP/Object Oriented Programming: Nesne yönelimli programlama. Programlama yaparken veri yapısını yapılacak işlerle birlikte oluşturma işlemine verilen isimdir.

OCR/Optical Character Recognition: Optik karakter tanıma. Basılı veya yazılı metnin bilgisayar üzerinde işlenebilecek hale dönüştürülmesi için kullanılan yazılımların ortak adıdır.

OCTAL: Sekizli sayı sistemi. 0’dan 8’e kadar olan sayıların kullanıldığı sayı sistemine denir.

ODBC/Open DataBase Connectivity: Açık veri tabanı bağlantısı. Microsoft firması tarafından geliştirilen veritabanı erişim yöntemidir.

ODD PARITY: Tek eşlik. Her bir byte veri içinde, tek sayıda 1 değeri olması gerektiğini ifade eden eşlik kontrolü modu.

OEM/Orginal Equipment Manufacturer: Farklı üreticilerden aldıkları parçaları bir araya getirerek bilgisayar yapan firmalar için kullanılır.

OFFICE AUTOMATION: Ofis otomasyonu. Kelime işlem, haberleşme, iş akışı düzenlenmesi, belge takibi gibi günlük ofis işlemlerinin bilgisayar sistemleri yardımı ile yapılmasına denir.

OFF-LINE: Kapalı olma durumu. Bir network üzerinde o sırada açık olmayan bir makineye verilen isimdir.

OFFSET: Masaüstü yayıncılıkta kağıdın kenarı boyunca bırakılan boşluğa denir.

OLE/Object Linking and Embedding: Nesne bağlama ve gömme. Bir yazılım tarafından oluşturulan nesnelerin özelliklerini kaybetmeden başka bir yazılım tarafından kullanılmasını sağlar.

ON-BOARD: Kart üzerinde. Devre kartlarının üzerine başka bir işi yapması için eklenmiş elemanlar için kullanılır.

ON-LINE: Bağlı ve çalışır durumda. Çalışmaya hazır olan birimler için kullanılır. Açık.

ON-LINE HELP: Bir yazılımla çalışırken aynı ortamda yardım alabilme özelliğine verilen isimdir.

ON-LINE SERVICE: Kullanıcıların iletişim hatları üzerinden geniş çaplı bilgiye ulaştıkları sistemlere denir.

OPEN: Açmak. Bir kaynağı kullanıma sunma işlemidir.

OPEN ARCHITECTURE: Açık Mimari. Bir ürünün özelliklerinin isteyen herkese açık olması.

OPERAND: İşlenen. Üzerinde işlem yapılan ifade ya da nesne.

OPERATING SYSTEM: İşletim sistemi. Bilgisayarların çalışabilmesi ve bizim isteklerimize cevap verebilmeleri için gereken temel yazılımlardır.

OPERATOR: Bilgisayarı kullanan kişilere verilen isimdir.

OPTICAL DISK: Optik disk. Disk üzerindeki yazma ve okuma işlemlerini lazer ışınları ile yapan disk çeşidi.

OPTICAL SCANNER: Optik tarayıcı. Kağıda basılı yazı ve resimleri okuyup bilgisayarın anlayacağı biçime çeviren aygıt.

OPTIMIZE: Programcılıkta bir programın en iyi hali ile çalışması için yapılan ayarlardır.

OPTION: Seçenek. Bir komutun yanında kullanılan ve o komutun belli bir kullanımına yönelik ek ifade.

OPTION KEY: Macintosh bilgisayarlarda başka tuşlar ile kullanılan bir tuş. Tuşlara farklı fonksiyon kazandırır.

OS/2: Önceleri IBM ve Microsoft tarafından geliştirilen, ancak sonradan IBM’in ürünü haline gelen multitasking bir işletim sistemidir.

OUTLINE FONT: Dış çizgi font. Her karakterin dış çizgilerinin matematiksel formüller ile tanımlandığı font tipidir.

OUTPUT: Çıktı. Bilgisayar tarafından üretilen herhangi bir şey.

OUTPUT DEVICE: Çıktı aracı. Bilgisayarın bilgi sunma kapasitesine sahip

P

“P. Harfi

PAD CHARACTER: Doldurma karakteri. Boşlukların doldurulmasında kullanılan karakter.

PADDING: Boşlukları doldurmak.

PAGE: Metin sayfaları.

PAGE BREAK: Sayfa sonu.

PDL/Page Description Language: Sayfa tanımlama dili. Sayfaların yerleşimini ve içeriğini tanımlamakta kullanılan dil.

PAGE DOWN KEY: Basıldığında imleci bir sonraki ekran sayfasına götüren klavye tuşudur.

PAGE PRINTER: Sayfa yazıcı. Bir seferde tüm sayfayı yazabilen yazıcı tipidir.

PAGE UP KEY: Basıldığında imleci bir önceki ekran sayfasına götüren kalvye tuşudur.

PAGINATION: Sayfalara bölme.Bir belgeyi sayfalara ayırarak düzenleme işlemine denir.

PALETTE: Grafik programlarında bir dizi renk içeren boyama aracıdır.

PAPERLESS OFFICE: Kağıtsız ofis. Bilgi ve belgelerin elektronik ortamda saklandığı ve elektronik olarak taşındığı varsayılan ideal ofis.

PARALLEL: Paralel. Aynı anda oluşan anlamında kullanılır.

PARALLEL INTERFACE: Paralel arayüz. Aynı anda birden fazla bit aktarabilme özelliğine sahip arayüz.

PARALLEL PORT: Bazı donanımların bilgisayara bağlanabilmesi için kullandıkları paralel arabirim.

PARALLEL PROCESSING: Birden fazla işlemcinin bir programı çalıştırabilmesi özelliğine verilen isim.

PARAMETER: Argüman. Bir komuta ya da işleve eklenen değere denir.

PARITY CHECKING: Mesajların doğru iletilip iletilmediğini denetleyen yöntem.

PARK: Sabitdiskimizin kafası çalışmadığı zamanlarda kendisini korumak için güvenli bir yerde hareketsiz halde durması işlemi.

PARTITION: Sabitdiskin ayrı bir disk olarak görünen bölümlerinden her birine verilen isimdir.

PASCAL: Bir programlama dili.

PASSWORD: Şifre. Bir bilgisayara, dosya veya programa erişebilmek için kullanılan özel karakterler topluluğuna verilen isimdir.

PASTE: Yapıştır. Daha önceden kopyala görevi yapılmış nesnenin kopyalama işlemini tamamlamak için yapılan işlemdir.

PATCH: Programlardaki hataları düzeltmek için üretilen kod parçalarıdır.

PATHNAME: Bir dosyayı nitelemek için kullanılan semboller dizisidir.

PCI/Peripheral Component Interconnect: Intel firması tarafından geliştirilen yerel veri yolu standardı.

PCL/Printer Control Language: Yazıcı kontrol dili. Hewlett Packard tarafından üretilen ve pek çok yazıcıda kullanılan kontrol diline verilen isim.

PCMCIA/Personal Computer Memory Card International Association: Uluslararası kişisel bilgisayar bellek kartı kurumu.

PCX: PC Paintbrush programı tarafından kullanılan grafik dosya formatı.

PEER TO PEER ARCHITECTURE: Bire bir bağlantı. Her bilgisayarın aynı zamanda server olarak da kullanılabildiği ağ ortamına verilen isimdir.

PERIPHERAL DEVICE: Çevre birimi. Bilgisayara bağlanan ek donanımlara denir.

PERSONEL COMPUTER: Kişisel bilgisayar. Bir kişi tarafından kullanılmak üzere tasarlanmış bilgisayar türü.

PHOTOCD: Kodak firması tarafından geliştirilen bir dijital fotoğraf saklama yöntemi.

PIE CHART: Değerlerin bir pastanın dilimleri şeklinde gösterildiği sunum şekline verilen isim.

PIN: Konektörler üzerindeki ince çıkıntı.

PIXEL/Picture Element: Piksel. Grafik görüntüleri oluşturan herbir noktacığa denir.

PKZIP: Bir dosya sıkıştırma yazılımıdır.

PLATFORM: Bir sistemin donanım ve yazılım altyapısının oluşturulduğu ortam.

PLOTTER: Çizici. Grafik özellikleri gelişmiş bir yazıcı türü.

PLUG AND PLAY: Tak Çalıştır. Bilgisayara yeni eklenen donanımların bir düzenlemeye gerek kalmadan çalıştırılabilmesi özelliği.

POINTER: Fare imleci. Grafik arayüzüne sahip sistemlerde, farenin hareketine bağlı olarak yeri değişen imleç.

POINTING DEVICE: İşaretleyici. İmlecin hareketini ve ekrandaki yerini kontrol etmek için kullanılan araç. 

POLLING: Bir araçtan sürekli veri silme işlemi.

POP UP WINDOW: Bir işlev tuşuna basıldığında birden ortaya çıkan pencere tipidir.

PORT: Bir donanımı bilgisayara bağlamak için kullanılan arayüz.

PORTABLE: Taşınabilir. Taşınabilir bilgisayarlara verilen isim.

PORTRAIT: Dikey yönlendirme. Belgenin dikey olarak düzenlendiğini gösteren ifade.

POSTSCRIPT: Adobe firması tarafından geliştirilen bir sayfa tanımlama dilidir.

POWERPC: IBM, Apple ve Motorola tarafından geliştirilen RISC tabanlı bilgisayar mimarisidir.

POWER SUPPLY: Güç kaynağı.

PPM/Pages Per Minute: Yazıcıların hızını ölçmekte kullanılan birim.

PRECISION: Kayan noktalı sayılarda noktadan sonra yer alan rakam sayısını belirtmek için kullanılır.

PRESENTATION GRAPHICS: Sunum grafiği. Verilerin görsel olarak sunumunu sağlayan yazılım çeşidi.

PREVIEW: Ön izleme. Belgenin kağıt üzerine basıldığında nasıl görüneceğini önceden görmek için kullanılır.

PRINTED CIRCUIT BOARD: Basılı devre kartı. Üzerinde elektronik elemanların bulunduğu tabakaya verilen isim.

PRINTER: Yazıcı. Bilgisayar üzerinden metin ve resimleri kağıda basmak için kullanılan araç.

PRINTOUT: Çıktı. Kağıt üzerine basılmış verileri ifade etmek için kullanılır.

PRINTSCREEN KEY: Klavye üzerinden bu tuşa basıldığında ekran görüntüsünün resmini hafızaya alır. Bir grafik yazılımı açıp yapıştır yaptığınızda, ekran görüntüsünün resmini elde etmiş olursunuz.

PROCEDURE: Bir programın belli bir işi yapan bölümüne verilen isim.

PROGRAM: Belli bir işi yapmak için hazırlanmış komutlar topluluğuna verilen isim.

PROGRAMMER: Programlama dillerini kullanarak program yazan kişiye denir.

PROM/Programmable Read Only Memory: Programlanabilir salt okunur bellek. Sadece bir kere, üzerine program yazılan belleklerdir.

PROMPT: Bilgisayarın giriş yapılmasını beklediğini gösteren sembol.

PROPERTY: Bir nesnenin özelliklerine verilen isim.

PROTOCOL: İki aygıt arasında veri transferi yapmak için kullanılan, üzerinde anlaşılmış kurallar bütünüdür.

PULL DOWN MENU: Açılan Menü. Bir menü çubuğundaki seçeneklerin altında beliren ek seçenekleri içeren menü.

PURGE: Eski ve kullanılmayan verilerin düzenli bir biçimde silinmesi işlemi.

RAGGED: Metin isleme yazilimlarinda kenara yanastirilmis anlaminda kullanilir.

RAM/Random Access Memory: Rasgele erisimli bellek. Herhangi bir bölümüne dogrudan erisilebilen bellek tipidir. 

RAM DISK: Disk gibi kullanilmak için ayarlanmis ram tipine verilen isimdir.

RANDOM ACCESS: Rasgele erisim. Verilere dogrudan erisimi saglayan yöntemdir.

RANGE: Kelime islem uygulamalarinda tablo üzerindeki bir yada daha fazla komsu hücre toplulugudur.

RDBMS/Relational Database Management System: Iliskisel veritabani yönetim sistemi. Veritabani yazilimina verilen isimdir.

READ: Okuma. Disk üzerindeki verileri islemek için yapilan islemdir.

README FILE: Beni oku dosyasi. Yazilimlar hakkinda bilgi edinmek için üretici firma tarafindan hazirlanmis dosya.

READ ONLY: Salt okunur. Sadece görüntülenebilen üzerinde degisiklik yapilamayan anlamina gelir.

READ WRITE: Okunur yazilir. Hem görüntülenebilen hem de üzerinde degisiklik yapilabilen anlamina gelir.

REAL TIME: Gerçek zamanli. Gerçek zamandaki hizda olan anlaminda kullanilir.

REAL TIME CLOCK: Bilgisayar kapatilsada zamani izlemeye devam eden saate denir.

REBOOT: Yeniden yüklemek. Bilgisayari kapatip açma islemine verilen isimdir.

RECALCULATE: Yeniden hesaplama. Kelime islem uygulamalarinda tablolar üzerindeki formül degistirildiginde yeni durumu göstermek için hesaplamalari yeniden yapar.

RECORD: Kayit. Veritabanlarini olusturan bilgi birimidir.

RECOVER: Geri almak, kurtarmak. Silenen bir dosyanin tekrar kullanilabilir hale getirilmesi islemidir.

*******: Bir aygiti yenileme islemidir. Bu islem yazilim ile yapilir.

REGISTER: Merkezi islem biriminin üzerindeki veri depolama alanina verilen isimdir.

RELATIONAL DATABASE: Iliskisel veritabani. Verilen tablolar halinde saklandigi veri tabani seklidir.

RELATIONAL OPERATOR: Karsilastirma operatörü. Iki deger arasinda karsilastirma yapan operatör tipidir.

REMOTE: Uzak. Ag ortaminda bulunmayan kaynak veya bilgisayarlar için kullanilir.

REMOTE CONTROL: Uzaktan kontrol. Disaridan bir yazilim yardimi ile bilgisayari yönetme islemidir.

RENAME: Yeni isim verme islemi.

REPAGINATE: Kelime islem yazilimlarinda sayfaya ekleme çikarma yapildikça sayfalari otomatik olarak ayarlar.

REPLACE: Bir nesnenin yerine yeni bir nesne koyma islemidir. 

REPORT: Verilerin belli bir biçme göre düzenlenmis haline denir.

RESERVED WORD: Programlama dillerinde özel bir anlami olan sözcüge verilen isimdir.

RESET BUTTON: Bilgisayarimiz tikandiginda yeniden baslatmak için kullanilan dügme.

RESOLUTION: Çözünürlük. Ekrandaki görüntünün ya da yazicidan çikan çiktinin netligidir.

RESOURCE: Kaynak. Kullanilabilir veriler için kullanilir.

RESTORE: Yedeklenen dosyalari yeniden bilgisayara yükleme islemidir.

RETURN KEY: Return tusu. Imleci bir sonraki satirin basina götürür.

RTF/Rich Text Format: Microsoft firmasi tarafindan gelistirilen bir belge biçimlendirme standardidir.

RISC/Reduced Instruction Set Computer: Azaltilmis komut setli bilgisayar. Az sayida komutla çalisan mikroislemci tipine denir.

ROBOTICS: Robot ve robot teknolojileri üzerinde çalisan bilgisayar bilimleri ve mühendislik alani.

ROM/Read Only Memory: Bilgilerin üzerine bir kere yazildigi bir daha degistirelemedigi bellek tipi.

ROOT DIRECTORY: Kök dizin. Dosyalama sistemlerinde en üst sirada bulunan ve isletim sistemi tarafindan belirlenen dizindir.

ROUTINE: Rutin. Bir programin belli bir isi üstlenen bölümün denir.

RS 232C: Seri aygitlari bilgisayara baglamak için kullanilan bir arayüz standardidir.

RULER: Cetvel. Kelime islem yazilimlarinda Ekranda düse yada yatay olarak yer alan ölçek alinacak çizgiye verilen isimdir.

RUN: Çalistirmak. Bir programi çalistirmak için kullanilir.

RUNTIME ERROR: Bir programin çalismasi sirasinda ortaya çikan hataya verilen isimdir.

S

Safety: Güvenlik. Bir şeyin koruma güvencesi vermesi. Belbağlanabilir olması. 

Safety factor: Güvenlik katsayısı. Bir öğenin doğru çalışmasını sağlamak üzere tasarımda öngörülen güvenlik payı. 

Sample: Numune, örnek. Bir evrenin belirli bir özelliğini incelemek için o evreden seçilen birimler topluluğu. Örnekleme yöntemiyle yürütülecek herhangi bir çözümleme çalışmasında kullanılmak üzere seçilen örnek öğeler kümesi. 

Sanitizing: Bir manyetik ortama yazılmış her türlü bilginin tümüyle silinmesi için gereken işlemler. 

Satellite access protocol: Uydu erişim protokolü. Dağıtılmış VSAT terminallerinin paylaşılan uydu kanalına erişmelerini düzenleyen kurallar. 

Satellite bandwidth: Uydu bant genişliği. Uydu kanallarının frekans bant genişliği. 

Satellite-cellular telephone: Uydulu telsiz telefon. Uydu üzerinden hücresel telefon. Hem uydu sistemine göre hem de karadaki hücresel sisteme göre işleyebilen iki kipli telefon. 

Save to: Saklamak, belleğe atmak. Yazı işlemede bir metin parçasını dosyada saklama işlemi. Verileri ana bellekten ikincil belleğe kopyalama. 

Scalability: Ölçeklenebilirlik. Hız ve kapasite bakımından daha üstteki ve alttaki platformlarda iş görmeye devam edebilme. 

Scan: Taramak, gözden geçirmek. Parça parça gözden geçirmek. Bilgisayar ekranında yazılmış metni gözden geçirmek. 

Scannability: Kolay okunurluk. Bir göz atmayla amaç ve içeriğinin kolayca algılanabilir olması.

Scheduled maintenance : Programlı bakım. Belirli bir zaman programına göre yürütülen koruyucu bakım. 

Screen: Ekran. İmgelerin yansıtıldığı yüzey. 

Screen saver: Ekran koruyucu. Belirli bir süre kullanılmadığında ekranı karartan ya da seyrek hareketli görüntülerle kaplayan program. 

Script: Belirli bir işi gerçekleştirmek için gereken görev adımları. 

Scripted message: Hazır mesaj. Belirli bir durumda bir insanı bilgilendirmek amacıyla önceden tasarlanıp hazırlanmış mesaj. 

Scroll bar: Kaydırma çubuğu. Bir parametrenin değerini kaydırma çubuğunun yatay ya da dikey oynatılması ile değiştirmeye yarayan grafik arayüz öğesi. 
Scrolling menu: Akıtmalı menü. Bir fare ya da tuşla açılan, ancak açıldığında tümü ekranda gösterilmeyip akıtma ile devamı görülebilen menü. 

Scrolling mouse: Ruletli fare. Tıklama tuşlarından başka ekranda akıtma eylemini gerçekleştiren bir tekerciği olan fare. 

Sealable equipment: Sızdırmaz donanım. Kutu ya da muhafazası içine kapatılarak ya da kilitlenerek korunan donanım. 

Seamless network: Saydam ağ. Teleiletişim ağı içinde bir noktadan diğerine sorunsuzca iletişim kurulmasına engel olabilecek veriler üzerinde herhangi bir değişikliğin yer almadığı ağ. 

Search directory: Arama dizini. Gönderme yapılan sitelerin kategorilere ayrıldığı, bağlantılı metin bağları ile ulaşılan ve bu sitelerin envanterinin tutulduğu örün sitesi. 

Search engine: Arama motoru. Anahtar sözcükler kullanarak bir örün gezgini kullanan Internet kullanıcısına bilgilere erişimi sağlayan ve değişik Internet kaynaklarının içeriklerinin dizinini çıkaran program. 

Secondery bus: İkincil veriyolu. Bilgisayar donanımında, birincil veriyolu arızalandığında kartlar arasında veri iletişimini sağlayan veriyolu. 

Secret key: Gizli anahtar, kişisel anahtar. Bilgisayar güvenliğinde sadece kişinin bildiği ve başkalarının eline geçtiğinde güvenlik tehdidinin oluşacağı anahtar. 

Secure http: Güvenli http. Bilgisayar ağları üzerinde, özellikle kredi kartı ile ödemelerde kullanılan güvenli http protokolü. 

Secure voice equipment: Şifreli ses donatımı. Güvenli ses donatımı. 

Security classification: güvenlik sınıflaması. Bir bilgi öğesine gereksindiği korumaya göre verilen güvenlik oranı. 

Security counter – measures: Güvenlik önlemi. Bir bilgisayar sisteminde bilgi güvenliğini tehdit eden tehlikelere karşı savunma önlemleri. 

Security management: Güvenlik yönetimi. Bilgisayar ağlarına, ağa erişimi denetleyen, yetkilendiren ve kimlik tanılaması yapan yönetim işlevi. 

Segment: Bir programı oluşturan, bir ölçüde birbirinden bağımsız çalışabilen yordamlardan herbiri. 

Selection: bir öğeler topluluğunda belirli ölçüleri sağlayan nesneleri tanılama. Bir veritabanında belirli ilişkileri sağlayan grupları bulma. 

Selector switch: Seçici anahtar. Birçok kontrol devresinden birini seçmekte kullanılan ve elle işletilen çok konumlu anahtar. 

Self-extracting file : Kendini açabilen dosya. Dışardan sağlanan bir programa gereksinmeden sıkıştırılmış halinden kendi kendine açabilen dosya. 

Serial port: Seri kapı. Dış modem ya da fare aygıtı örneklerinde olduğu gibi seri kipte çalışan aygıtları bağlantılamak için kullanılan ve bitlerin her saat darbesiyle teker teler iletildiği kapı. 

Server: Sunucu. Bilgi işlem düzenlerinde gelen bir iş isteğini yerine getirmekle yükümlü ya da bu rolü protokol gereği benimsemiş bilgisayar. Bilgisayar ağında başka bilgisayarlara hizmetler veren bilgisayar. 

Server application: Sunucu uygulaması. Dinamik bir link ile istemci uygulamasındaki bir hedef belgeye bağlanacak veriler ya da hedef belgedeki bir nesneye gömülecek nesne içeren belge yaratan uygulama. 

Shared access: Paylaşımlı erişim. Verilere aynı anda birden fazla kullanıcının erişebilmesi. 

Shareware: Paylaşılan yazılım. Bilgi hizmet sunucuları tarafından kullanıcılara ücretsizce dağıtılan ve deneme mahiyetinde olan yazılım. 

Shell: Bir bilgisayarın işletim sistemi ile kullanıcı arasında yer alan ve klavye, dokunmalı ekran ya da işaretçiyle yapılan kullanıcı girişlerini yorumlayıp işletim sistemine ileten arayüz. 

Spelling Checker: Yazım denetleyicisi. Bilgisayardaki metinlerin yazım denetimini, bir yazım sözlüğü aracılığı ile gerçekleştirilen program. 

Starter diskette: Başlatma disketi. 

Static IP Number: Statik IP adresi.bir servis sağlayıcı tarafından özellikle sunuculara ve veritabanlarına verilen değişmez IP adresi. 

Status code: Bilgisayarda bir işlemin, örneğin taşıma, eşlik denetim hatası, elde, vb gibi sonucunu belirten kod. 

Storage structrure: Bellek yapısı. Verilerin bellekteki, ilişkilerini koruyacak şekilde tasarlanmış saklatım yapısı. 

Streaming data: Duraksız veriler. Çoklu ortam içerikli ve sunucudan istemci terminaline sürekli iletim halinde gönderilip okutulabilen veri. 

Streaming media player: Akıtmalı çoklu ortam okuyucusu. Bir çoklu ortam sunucusundan gelen verileri açıp gerçek zamanda okuyabilen dolayısıyla ekrana görüntü, hoparlöre ses olarak gönderebilen, istemcinin terminaliyle bütünleşik yazılım. 

Subnet mask: Alt ağ maskesi. Internet protokolü uygulayan ağlarda IP adresi içinde bir alt ağı belirlemek için kullanılan maske. 

Subscriber groupe: Abone grubu. Aynı tür hizmeti kullanan abonelerin grubu. 

Supervisor: Bir işlemin, pogramın vb. yürütümünü izleyen program. 

Surround sound: Dörtlü stereo, çok hoparlörlü ses. 

Swap image: Bukelamun imge. Bir örün sayfasındaki imgenin, farenin üzerinden geçirilmesi sonucu şeklini ya da rengini değiştirmesi. 

Switch: Anahtar, şalter. Bir devrenin bağlantısını değiştiren veya açıp kapayan aygıt. Bir ağın düğümlerinde yer alan ve devreleri, mesajları yönlendiren devre. 

System clock: Sistem saati. Mikroişlemcilerde gerek dışarısı ile veri alış verişini gerekse de içindeki veri alışını işlemeye ürettiği darberlerle eşzamanla bilgisi sağlayan elektronik devre. 

System configuration: sistem düzenleşimi, sistem yapılanışı. Genellikle bir bilgisayar sistemini oluşturan birimleri, alt sistemleri de göstererek belirleyen herhangi bir çizim ya da liste. 

System disk: Sistem diski. Bilgisayarın çalışmaya başlaması için işletim sisteminin sadece gerekli kısımlarını barındıran disk. 

System maintance: Sistem bakımı. Bir bilgisayar sisteminde, sistemin değişen koşullara ya da isterlere uyarlanması, hataların düzeltimi, başarımın iyileştirilmesi gibi işler. 

System resource: sistem özkaynakları. Bilgisayar sistemi tarafından kontrol edilen programlar, aygıtlar ve işlere ayrılan bellek alanları.

T

Tab: Sekme. Yazılan sayfa üzerinde yazıcının ya da sayfanın konumunu ekran ise imlecin konumunu önceden saptanmış belirli bir yere atlatmak. 

Table: Çizelge, tablo. Kullanıma elverişli biçimde sıralanan sayısal bilgiler dizgesi. 

Tablet: Düz bir yüzey üzerinde bir kalemin konumunu koordinat verilerine dönüştüren bilgisayar giriş birimi. 

Tag: Bir veri kümesi hakkında kimlik ve diğer bilgileri taşıyan karakter kümesi. 

Tape: Manyetik bant. Manyetik özellikli ve kayıt amacıyla kullanılan bant. Örneğin manyetik bant sürücüsü, manyetik bant etiketleri. 

Target: Hedef. Bilgisayarda verilerin yazıldığı bellek aygıtına ilişkin. Bir komutun gönderilmiş olduğu program ya da sistem. Gönderilen bilginin amaçlandığı alıcı. 

Task: Görev. Çoklu programlamalı ya da çoklu-işlemcili bir ortamda bilgisayar tarafından bir iş öğesi olarak ele alınan bir ya da daha çok komut dizesi. Yönetim tarafından muhasebesi yapılabilen en küçük iş parçası. 

Task bar: Görev çubuğu. windows işletim sisteminde sıkça kullanılan değişik yazılımların başlatma simgelerini içeren dikdörtgen alan. 

TCP/IP: TCP/IP, Transmission Control Protocol/Internet Protocol. Hem yerel hem de geniş alan ağları üzerinde uçtan uca eşdüzeyli birimler arasında bağlantıyı sağlayan iletişim protokolleri. 

Telecommunications: Teleiletişim. Bilginin üretilmesi, saklatımı, başka yere iletimi, işlenmesi ve tüketimini sağlayan kablo, radyo, optik ve diğer elektromanyetik sistemler. 

Telephone network: Telefon ağı. Birincil olarak telefon hizmeti vermek üzere kurulmuş teleiletişim ağı. 

Telnet: Telnet. TCP/IP üzerinde çalışan ve uzaktaki bir bilgisayara erişip ekranda o sistem yakındaymış gibi çalışma ortamı sağlayan uygulama protokolü. 

Temperature sensor: Sıcaklık algılayıcısı. Sıcaklığa tepki veren ve elektriksel bir çıktı ya da mekanik bir eylemle sonuçlanan algılayıcı. 

Template: Şablon. Ortak özellikleri olan nesneleri yaratmakta ya da bulmakta kullanılan model. 

Temporary data: Geçici veriler. Sadece ilgili sürecin yaşamı boyunca tutulan veriler. 

Tera: Tera. Onlu gösterimde onun onikinci kuvveti. 1.000.000.000.000.

Terminal: Uçbirim, terminal, bağlantı ucu. Şebekeden aldığı bilgiyi kullanıcıya uygun bir biçimde sunan kimi tamamlayıcı işlevleri de yerine getiren, kullanıcının yakınında bulunan donatım. Bir veri iletişim ortamında veri giriş-çıkışını sağlayan donanım birimleri topluluğu. 

Text: Metin, yazı. İki boyutlu ve kolayca anlaşılmak amacıyla düzenlenmiş (örneğin kağıda basılı ya da ekranda görünür biçimde) bilgi. Bu bilgi simgeler, tümceler, resimler, çizenekler, çizelgeler şeklinde olabilir. 

Texture: Doku. İmge işlemede bir bölgedeki piksellerin gri tonlamalarının uzamsal düzenleşimi. 

Thread: İzlek. Bir elektronik forumda tartışmanın çizgisi. Bir bilgi işleme sürecinde gerçekleştirilebilecek en küçük işlem birimi. Bir süreçte tek bir kontrol akışı. 

Threat: Tehdit. Bilgisayar güvenliğinde bilgi sistemini örseleyebilecek, bilgileri açığa çıkarabilecek, hizmet vermeyi engelleyebilecek, herhangi bir durum ya da olay. 

Threshold: Eşik. Üstünde olunduğunda bir şeyin doğru ya da çalışır duruma geçtiği, altında olunduğunda da tersinin geçerli olduğu değer, düzey ya da nokta. Bir fizyolojik ya da psikolojik etkinin kendini göstermeye başladığı durum. 

Tick mark: İşaret çentikleri. Bir grafiğin eksenleri üzerinde değerleri, kategorileri vb. göstermek üzere kullanılan kısa dik çizgiler. 

TIFF (Tag Image File Format) : TIFF. Bazı kişisel bilgisayarlarda kullanılan ve taranmış imgeleri saklamak ya da alıp vermek için yararlanılan grafik dosya formatı. 

Time alignment: Zamanlama ayarı. İki sürecin görece zaman referanslarının uyumlu kılınması. 

Timeout: Zaman aşımı. Belirli bir zaman dilimi sonunda olması beklenen bir olayın gecikme dolayısı ile gerçekleşmemesi. 

Timer: Zamanlayıcı. Zamanı ölçmek üzere içeriği dönemli olarak değiştirilen yazmaç. 

Toner: Toner, toz mürekkep. Lazer yazıcılarda ya da fotokopi makinelerinde kullanılan toz halindeki mürekkep. 

Tool: Araç. Bir uygulama programını geleneksel programlama dillerini kullanmak gerekmeden geliştirmelisine elveren yazılım. 

Toolbox: Araç kutusu. Bilgisayarda kullanıcının fare tıklaması ile harekete geçirebileceği fonksiyonları bir arada gösteren kutu ya da palet. 

Transaction: İşlembilgi, hareket. Toptan ya da uzaktan iş girişinde bir iş ya da iş adımı. Bir iş istasyonu ile bir başka aygıt arasında, örneğin müşterinin hesabına para girmek, gerçekleşen işlem. Bir uygulama programına gönderilen ve bir işin ya da sürecin oluşmasına yol açan veri girişleri. 

Transmission: İletim. İletilerin bir noktadan bir ya da birkaç noktaya taşınması eylemi. 

Transparent: Saydam. Kullanıcı tarafından yürütümü, çalışması, gerçekleştirimi algılanmayan alet, işlem, program. Veri iletiminde kontrol karakterleri içermeyen veriler. Işığı olduğu gibi geçiren, varlığı gözle ayırt edilmesi zor olan madde. 

Trial: Deneme. Bir olayı oluşturmak üzere olasılıksal bir tasarımla yapılan deney. 

True color: Gerçek renk. Bilgisayar ekranlarındaki yeşil, kırmızı ve mavi renklerin sekizer bitle, toplam 24 bitle gösterildiğinden elde edilen renkler. 

Tuner: Radyo alıcısı. Audio yükselticisini içermeyen radyo ya da bir alıcı kanal ayar mekanizması. 

Tuning: Ayarlama. Bir aygıtın bir ya da daha çok sayıda parametresini ayarlayarak çınlama frekanslarından birini uyumlama. En iyi başarımı elde edebilmek için bir sistem ya da devrenin frekansa göre uyumlanması. 

Tutorial: Eğitim kursu. Eğitim amaçlı sunulan bilgi. Bir yazılımı kavramak için verilen eğitim bilgileri. 

Type: Tip. Örneğin tip öznitelikleri, tip bildirimi

U

UHF band: 3 Ghz arasındaki frekansları içeren radyo bandı. 

Ultrasound: Hızı, ses hızından yüksek olan. 

Unavailable: Kullanılmayan, yararlanılmayan. 

Under construction: Kurulmakta olan site, yapım aşamasında. Internet ortamında bir örün sitesinin henüz kurulmakta olduğunu belirten deyim. 

Underline: Altını çizmek. 

Undo: Geri almak, iptal etmek. 

Unformatted: Formatlanmamış. Bilgi işlemde giriş ya da çıkış işlemlerinden önce hiç bir düzenlemenin yapılmaması.

Unicode: Dünyanın bütün dillerini kapsayan, karakter başına 16 bit kullanan, dolayısıyla 65.000 karakteri gösterebilen karakter kodlama sistemi. 

Uniform: Düzgün, bir biçimli. 

Union: Ortaklık. C Programlama dilinde birden fazla tip sahibi olup herhangi bir anda ancak bir tipte olabilen değişken. Veritabanında yapılan aramada iki arama anahtarının birlikteliği. 

Unit: Birim, aygıt. Bir işi yapacak olan alet, aygıt, sistem. 

Universal: Evrensel, genelgeçer. 

Unpack: Açmak. Bilgi işlemde verileri yoğunlaştırılmış biçimden özgün biçimlerine getirmek. 

Unsigned: İşaretsiz. 

Unzip: Zip sıkıştırmasını açmak. 

Update: Güncelleme. Bir bilgi işlem sisteminde yeni bilgiler eklemek, eski bilgileri tazelemek gibi etkinlikler; örneğin dosya güncelleme. 

Upgrade: Niteliğini iyileştirmek, sınıf atlatmak. Bilgisayar yazılım ya da donanımını daha iyisi ve yenisiyle değiştirmek. 

Uplink: Bir uyduda yer istasyonundan bilgi gönderen kanal. 

Upload: Yukarı yönde yükleme. Herhangi bir bilgi depolama yerinden, çoğunlukla kişisel bi bilgisayardan, genellikle daha üstün bir bilgisayar belleğine veri gönderme. 

Usability: Kullanılabilirlik. Bilgi işlemde kullanımı kolay ve anlaşılır olan yazılım veya donanım. 

User: Kullanıcı. Bir sistemin hizmetlerine gereksinen herhangi biri. Örneğin kullanıcı erişimi, kullanıcı kodu, kullanıcı arayüzü , kullanıcı etiketi, kullanıcı terminali. 

Userid: Kullanıcı adı. Bir bilgisayar sisteminde bir kullanıcıyı tanıtan özel karakter dizgisi. 

Utility program: Yardımcı program. Bir bilgisayarın sistem yazılımıyla birlikte kullanıcıya sunulan, veri dosyalarını aktarma, dosya sıralama, birleştirme gibi kullanıcının sık sık gereksinime duyabileceği hizmetler için parametrelerle yönetilen genel yordamları içeren yazılım. 

V

Validation: Sağlama, geçerlilik sınaması. Bir ölçme aracı ya da ölçümün konusuna uygunluğunu ve her türlü dizgeli, dizgesiz yanılgıdan arınmışlığını gösterme. 

Value: Değer. Bir simgeye karşılık gelen nicelik ya da tutar. Bir simgeye, parametreye, değişkene atanan değer. 

Variable: Değişken. Değeri değişebilen ve çoğunlukla ölçülebilen bir nicelik ya da özellik. Programlama dillerinde herhangi bir anda tek bir tane olmak üzere farklı değerler alabilen dil nesnesi. 

Vector: Vektör, yöney. Sıralı sayı kümesi ile tanımlanan nicelik. Bilgisayar grafiğinde yönlü doğru çizgi. 

Verification: Doğrulama. Bir sistem ya da bileşenin geliştirilme sürecinde belirli bir evresinin istenen koşulları sağlayıp sağlamadığının saptanması. 

Version: Sürüm. Bir belge ya da yazılım programının başlangıçtaki dağıtımı ya da aradaki düzeltmeleri de içeren ara dağıtımı. 

Vibration: Titreşim. Esnek bir maddenin ya da dalgalanan bir ortamın denge durumundan ayrılıp bırakılmasıyla başlayan yinelemeli devinim. 

Video card: Grafik kartı, video kartı. Bilgisayarın ürettiği grafik ve verileri saklayan ve ekrana sürekli tazeleyerek getiren ekleme kart.

Video compressor: Video sıkıştırıcısı. Video işaretlerini sayısal olarak sıkıştırarak iletim bant genişliği ve bellek hacmini azaltan aygıt ya da yöntem. 

Video conferencing: Videokonferans. İki ya da daha çok nokta arasında iki yönlü konuşma ve görüntünün aktarımı ile oluşturulan iletişim oturumu. 

Video streaming: Duraksız video aktarımı. Internet üzerindeki video dosyaların gerçek zamanda okunması. 

View: Bakış. Veri yönetiminde ilgili alanların, sınıfların, ilişkilerin, özelliklerin, kısımların vb. Belirli bir amaca yönelik olarak derlenmesi. 

Viewpoint: Bakış açısı.

Virtual: Sanal. Görünürde gerçek gibi olup, aslında başka araçlarla hayata geçirilen. 

Virus: Virüs. Bir bilgisayarda sistem öz kaynaklarını boğacak şekilde belleği bozan program. 

Visibility: Görünürlük. Bilgisayar grafiğinde bir öğrenin ekranda görünüp görünmeyeceğini belirleyen özellik. 

Visual: Görsel. 

Voice: Ses

Volume: Gürlük, kazanç. Ses genliğinin düzeyi. Bir nesnenin uzayda tuttuğu üç boyutlu yer.

W

Wait condition: Bekleme durumu. Bir bilgisayarın hiç bir iş yapmadığı, iki işlem arasında beklemede olduğu durum. 

WAN (Wide Area Network): Geniş alan ağı. Bir bölge ülke ya da yerküreyi kaplayabilen boyutta, bilgisayarları, uçbirimleri, ve yerel alan ağlarını bağlantılayan veri iletişim ağı. 

WAP (Wireless Application Protocol): Telsiz erişim protokolü. Cep telefonu abonelerinin sınırlı bir kanaldan Internet’e erişimlrini sağlayan protokol. 

Warping: Bir nesnenin, bir yüzeyin şeklinin kalıcı biçimde bozulması. 

Wave: Dalga. Zaman, uzam ya da her ikisinin birden işlevi olan bir görüngü. 

Web browser: Internet üzerinde bilgi kaynaklarını aramaya elveren ve bağlantılı metin ve ortamların olanaklarını kullanan istemci yazılımı. 

webmaster: Site şefi. Bir örün sitesinin bakımı ve sunucunun iyi işlemesi, yeni örün belgelerinin hazırlanması gibi yükümlülükleri olan uzman. 

Window: Pencere. Bilgisayar ekranında komutların yazıldığı ya da bilgilerin gösterildiği alan.

Wireless: Telsiz. 

Wiring: Kablo bağlantıları. Elektriksel bağlantıları sağlamak üzere kablo gibi iletkenlerin düzenleşimi, örneğin kablo bağlantı çizeneği, kablo bağlantı aygıtı, kablo bağlantı programı. 

Wizard: Sihirbaz, yardımcı program. peş peşe gelen diyalog kutuları sayesinde kullanıcıya zor bir görevin yerine getirilmesinde yardımcı olan ve bir yazılımla tümleşik sunulan yardımcı yazılım. 

Word: Sözcük. Bir bütün olarak değerlendirilen bit dizisi. 

Workshop: Çalıştay. Belirli bir uzmanlık alanında, bir sorunu irdelemek üzer toplanmış kişilerin etkinliği. 

Workspace: Çalışma alanı. Robotbilimde bir robotun iki ana hareket ekseni boyunca erişebileceği noktaların belirlediği uzay. 

Workstation: İş istasyonu. Video uçbirim ve klavye ile donatılmış veri giriş ve çıkışı için kullanılan bilgisayar dizisi. 

Worm: Kurt. Başlatıldıktan sonra sürekli kendini kopyalayarak bellek yiyen saldırı programı. 

Wrap-around: Sarma. Bilgisayar grafiğinde ekranın bir ucundan çıkan bir nesnenin ekranın diğer ucundan girmesi. 

Write-protect: Yazmaya karşı koruma. Bir veri saklama ortamında kaza eseri verilerin kaybına yol açacak şekilde yazılmasını önleyici düzen. 

X

x-intercept: X ekseni kesmesi. 

x-rays: radyoloji görüntüsü. Röntgen imgesi.

x-windows: X-penceresi. Birçok Unix sistemi tarafından kullanılan grafik nitelikli kullanıcı arayüzü. 

Y

y-intercept: Y ekseni kesmesi. 

Yaw angle: Rotadan sapma açısı.

Z

Zero-address instruction: Adressiz komut. 

Zero-synchronization: Sıfır ayarı. 

Zig-zag scanning: Zikzak tarama.

Spread the love

Yorum gönder