Linç kültürü
İnsanlık tarihinde linç edilmişlerin sayısını tespit etmek herhalde mümkün değildir. Savaşlardan ve ölümcül hastalılardan aşağı kalacağını zannetmiyorum.
Osmanlı padişahları bile sadece vezirlerinden 44’ünün boğazına kement attırarak boğdurmadı mı? Ve linç ettirmedi mi? Ve bazı vezirlerin kışkırtması ile Yeniçeriler padişahları linç etmediler mi?
Varın arkasını siz düşünün kaç kişinin binlerce yıllık tarihte linç uygulamasına uğradığını.
Haydi, şimdi arkaya yaslanın gözlerinizi yumun düşünün bakalım, beyninizin derin kuytularında kimleri anımsayacaksın?
Nice canlara kıyıldı farklı oldukları, düşündükleri, sorguladıkları için.
Üstelik kıyılan canlar namus, ülke, siyaset, din, gurur, sevgi, gelecek, geçmiş bilmem onlarca bahane üzerine kurulmuş nedenler yüzünden.
Nedir bu linç ve linç kültürü? Neden yaşamımızda bu kadar yaygındır? En güçlümüzden en zayıfımıza kadar linç kültüründen neden etkileniriz? Linç kültürü tarihsel bir miras mıdır? Linç edilmesini doğru bulduğumuzda, ilerde doğacak başka sorunları düşünüyor muyuz?
Soruları istediğimiz kadar çoğaltabiliriz.
Nedir linç?
Birden çok kimsenin kendilerine göre suç olan bir davranışından ötürü birini, yasa dışı ve yargılamasız olarak taş, sopa vb. araçlarla döverek öldürmesi.
En basit tanımı ile verilen “Linç” günümüzde çok farklı boyutlara varmıştır. İletişim araçlarının dünyayı kılcal damarlar gibi sardığı günümüze linç kavramı da doğal olarak değişik boyutlara dönüşmüştür.
Iraklı bir vatandaşın açıklaması: Bir yalanla 1.000.000 insanın ölümüne neden oldum. Pişman değilim. Saddam devrildi. Bir Saddam için binlerce insanın canı. Kimin çıkarı için. Yaptığı linç olayına bir bahane, Saddam gitti bana yeter. Milyonların canına, malına, geleciği yok olmuş kimin umurunda. Yol açtığı linç edilmede birilerine hizmeti sunmuştur.
Haiti Adaları reisi İngilizler için şu değerlendirmede bulunmuş: ‘İngilizler toprağımızın özünü aldılar, bize gölgeleri kaldı.. Yani ruhlarımızı, toprağımızı ateş suyunu vererek bizleri linç ettiler.
Yine bir Afrikalı yerli, Avrupalılar için şu değerlendirmede bulunmuş: Topraklarımıza geldiler, bizlerin eline incili tutuşturdular, bizler incili okur olduk, onlar toprağımızı, geleceğimizi her şeyimizi alır hale gerdiler. Avrupalılar Afrikalı yerlileri İncil yoluyla kültürlerini ve geleceğini linç ettiler.
Her linç olayı karşı tepkiyi de doğuruyor doğal olarak. Öfkeli bir güruh getirin gözünüzün önüne. Yumrukları sıkılı, gözleri kanlanmış, ağızları köpük saçan, haykıran, hakaretler ve sövgüler yağdıran bir güruh…
Bu güruh, kendisi için herhangi bir risk içermeyen bir suç işlemenin hayvani zevkiyle kendinden geçmiştir. O, sopalar, meşaleler, tabancalar, ipler, bıçaklar, makaslar, sülfürik asit, hançerler, uzun sözün kısası insan öldürme ya da yaralamada kullanılabilecek ne bulduysa onunla donatmıştır kendisini.
Ve görevleri bittiğinde, büyük bir iş başardıklarını düşünerek caka satmaya başlarlar. Linç olayı günümüzde korkunç boyutlara varmaya başlamıştır.
İnternet dediğimiz iletişim cini herkesi çarpmaya başlamıştır.
Artık teknolojik cinler devrededir. Dinlemeler, izlemeler, montajlar, fotoshoplar, eklemeler, çıkarmalar.
Zannediyorum bu cin yakında çok kişiyi linç edecek ve çarpacak. İnternet yoluyla linç etmeye çalışanlarda sonunda bu cine kendileri de çarpılacaktır.
Çağımızın iletişim cininden kurtuluş yok galiba.
Muhsin YAZICI
Yorum gönder