Korku kültürü hepimizi bitiriyor
Bir Hint masalında: Bir fare, kedi korkusu sebebiyle devamlı endişe içinde yaşamaktadır.
Büyücünün biri fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür. Ama fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de, köpekten korkmaya başlar.
Büyücü onu bir kaplana dönüştürür. Kaplan olan fare, sevineceği yerde, bu kez de avcıdan korkmaya başlar.
Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkan yoktur. Böylece onu tekrar eski haline dönüştürür ve der ki,
-“Sana yardım edemem, çünkü senin korkun, cinsinden değil, yüreğinin küçüklüğünden kaynaklanıyor”
İnsanların da çoğu,
Büyük bir yürek taşımadığı için korkar…
“Shakespeare” der ki:
İnsanların çoğu düşünmekten korkar, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkar, eleştirilmeye neden olacağı için.
Duygularını ifade etmekten korkar, reddedilmekten korktuğu için.
Sevmekten korkar, kaybetmekten korktuğu için.
Sevilmekten korkar, kendisini sevilmeye layık görmediği için.
Yaşlanmaktan korkar, gençliğinin kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkar, dünyaya iyi bir şey vermediği için.
Ve ölmekten korkar, aslında yaşamayı bilmediği için.
Korku, bilinci kilitler.. Bir kere korkudan korkmaya başladığımız an kendimiz kilitliyoruz ve zaman içinde bitiriyoruz. Bunun içindir ki siyasal iktidarlar yasal ve meşru olmayan şekilde varlığını sürdürmek istiyorsa korkuya başvurur. Aslında kendisi korktuğu için kaşsısındakilerini daha fazla korkutmaya başlar.
İşte bu korku ortamı bireyleri ve toplumu bitirir.
İşte bugünün Türkiye’si bu korku ortamında bir bütün olarak tükeniyoruz…
02.11.2024
Muhsin YAZICI
www.bilimsanatyolu.com
Yorum gönder