İnsanlar kendilerine yardım edebilecek gerçeklerden niye kaçınır?
Neden isteyerek cahil kalmak, mesela ne zaman öleceğimizi bilmek istemiyoruz?
Birçok çalışma, bireylerin kendilerine fayda sağlayacak bilgiler hakkında niçin cahil kalmayı tercih ettiklerini ortaya koyuyor. Üstelik bunun korkuyla da bir ilgisi yok. Mutluluk verecek bilgiden de kaçınıyoruz.
İçinde yaşadığımız bilgi çağında, eşi görülmemiş miktarda veri bir parmak dokunuşu kadar yakınımızda. Özellikle de sağlık konusunda. Bununla birlikte doğmamış çocuklarımıza genetik testler, kendimiz için düzenli kanser taramaları ve daha nicesiyle ilgili hızlı bir şekilde bilgi edinmemiz mümkün. Yine de çoğumuz, bize fayda sağlayacak olsa bile bu bilgilerden kaçınıyoruz. Üstelik nedeni korku da değil.
Berlin’deki Max Planck Enstitüsü İnsan Gelişimi bölümünden Gerd Gigerenzer ve İspanya’daki Granada Üniversitesi’nden Rocio Garcia-Retamero ilginç bir çalışmaya imza attı. Almanya ve İspanya’da 2.000’den fazla insanı içeren araştırmaya katılanların %90’ı eşlerinin ne zaman öleceğini ve bunun nedeninin ne olacağını bilmek istemediğini belirtti. Katılımcıların %87’si ise kendi ölüm tarihlerinin farkında olmak istemediğini söyledi. Boşanıp boşanmayacakları veya hangi nedenle boşanacaklarını bilmek isteyip istemedikleri sorulduğunda da %86’dan fazlası hayır yanıtını verdi.
İlgili araştırmalar benzer bir sonuca işaret ediyor: Bize acı verebilecek bilgileri öğrenmekten kaçınıyoruz. Bu ilk aşamada çok mantıklı gelebilir, hatta siz de böyle düşünüyor olabilirsiniz. Ancak hayır dediğimiz bilgilerin, önlem anlamında bize yardımı dokunabilir. Mesela hastalığımızın semptomlarını önceden belirlemek (erken tanı) ve erken tedavi gibi belki de bizi ölümden ve hatta ayrılıklardan döndürebilecek bilgiler olabilir.
Buna karşın insanlar, özellikle sağlıklarıyla ilgili bazı bilgileri öğrenmekten kaçındığı bir gerçek. Başka bir araştırmaya göre, Huntington hastalığı için yüksek risk altında olan insanların sadece %7’si genetik test yaptırıyor. Kaldı ki birçok ülkede bu testin giderleri, sağlık sigortası kapsamında ödeniyor. Ve bu erken bilgi, hastalığın tedavisinde kritik önem taşıyor.
Benzer şekilde, bir deneyde katılımcılar, tedavi edilebilir cinsel yolla bulaşan bir hastalığın test sonucunu öğrenmemek için kazançlarının bir kısmını çöpe atmayı göze alıyor. Hastalık belirtileri daha şiddetli olduğunda ise bu tarz bir kaçınma daha da fazla oluyor. Yani gerekirse cebinden çıkan paraya bile bakmadan testin sonucunu öğrenmekten kaçınıyorlar.
Bilmek istiyor muyuz?
Northwestern Üniversitesi’nden Emily Ho ve meslektaşları ise yakın zamanda insanların potansiyel olarak hoş olmayan ama aynı zamanda potansiyel olarak yararlı bilgilere karşı göreceli isteksizliklerini değerlendirebilmek için bir ölçek geliştirdi.
Araştırmacılar, 380 katılımcıya bilgi sahibi olmak isteyebilecekleri üç alan (kişisel sağlık, finans ve diğer insanların algıları) için tasarlanmış çeşitli senaryolar sundular. Senaryolar, belirli bir tıbbi duruma yatkınlıklarını öğrenmek, kaçırdıkları bir yatırım fırsatının sonuç performansını öğrenmek ve yaptıkları bir konuşmanın ne kadar iyi gittiğini bilmek gibi konuları içeriyordu.
Üç alanın ortalamasına göre katılımcıların %32’si bu bilgileri “kesinlikle” ya da “muhtemelen” öğrenmek istemiyordu. Yaklaşık %45’i ise geçmişte daha kârlı bir yatırım fonu seçtiklerinde ne kadar kazanacaklarını bulmaktan çekiniyordu. %33’ü ise birisinin onları “ilginç” olarak tanımlarken ne demek istediğini bilmemeyi tercih ediyordu. Ve son olarak %24’ü bir arkadaşının o kişiye doğum günü hediyesi olarak vermiş olduğu kitabı beğenip beğenmediğini bilmek istemiyordu.
Bilgiden kaçınma ne ile ilgili?
Araştırmacılar, katılımcıların kişisel özellikleriyle tercihleri arasındaki ilişkiyi de raporladı. Mesela insanların bilgiden kaçınma eğilimleri cinsiyet, gelir, yaş veya eğitimle ilişkili değildi. Ancak dışadönüklük, vicdanlılık ve yeni deneyimlere açıklık gibi konularda bu tercihler belirleyici olabiliyordu.
Bu arada yüksek nevrotiklik derecesine sahip olanlarda tam tersi bir eğilim dikkat çekiyor. Bu bireylerin, kendilerine yardımcı olabilecek bilgiler konusunda genellikle bilgisiz kalmayı seçtikleri az bir alan vardı. Yani bilmek istiyorlardı. İkinci bir çalışmada ise katılımcılar aynı senaryoları dört hafta arayla iki kez derecelendirdi. Katılımcıların yanıtları zamanla değişmiyordu.
Ho ve ekibi, şaşırtıcı bir şekilde, bilgiden kaçınma motivasyonunun davranışımızı da etkilediğini buldu. Deneylerden birinde, bir web sitesinde meslekler arasındaki kadın ve erkeklerin ortalama maaşları karşılaştırılıyordu. Bir diğerinde ise insanların bireysel tükenmişlik riski hakkında sağlık verileri vardı. Katılımcıların ilk ankette olduğu gibi ikincisinde de bilgilerden kaçınma eğilimindeydi. Bilgiye erişmek için harekete geçmiyorlardı.
Yararlı olan bilgi mutluluk verici olsa bile çekiniyoruz
Bu araştırmalar, kasıtlı cehaletin sadece ölüm ve boşanma gibi acı verici haberler ve olaylarla ilgili değil, aynı zamanda doğum gibi “mutlu” olaylarda da yaygın bir tercih olduğunu gösteriyor. Gigerenzer ve Garcia-Retamero, 2.000’den fazla katılımcısına, yaşamdaki olumlu olaylar hakkında bilgi edinmek isteyip istemediklerini sordu. En çok tercih edilen, yine kasıtlı cehaletti.
Örneğin %60’tan fazlası, bir sonraki Noel hediyelerini bilmek istemediğini belirtti. Yaklaşık %37’si ise doğmamış çocuklarının cinsiyetini öğrenmemeyi tercih ettiklerini söyledi. Tabii bu sonucun hayal kırıklığı olasılığıyla bir ilgisi olabilir, ancak bu araştırmanın gösterdiği daha büyük sorun, insanların bilmemenin tadını çıkarma eğiliminde olduğuydu.
Bu bizi daha akıllı seçimler yapmamıza yardımcı olacak şeyleri öğrenmekten alıkoyuyorsa (örneğin sağlığımızla veya mali durumumuzla ilgili) bilgiden kaçınmak büyük bir sorun olabilir. Ancak şu da bir gerçek ki mevcut bilgileri öğrenmeyi reddetmek, geleceği bilmenin neden olabileceği acıların bir kısmını ötelememize ve zevk verecek olayların sağladığı haz duygusundan o an yararlanmamıza olanak tanır.
Batuhan Sarıcan / batusarican@gmail.com
Kaynak: https://www.scientificamerican.com/article/why-do-people-avoid-facts-that-could-help-them/
www.bilimsanatyolu.com
Yorum gönder