Günün sorusu: Düşünmeyi düşünmek nedir?
Yeni bir dil öğrenemiyor, formülleri ezberleyemiyor, daha önce öğrendiğinizi düşündüğünüz bir bilgiyi aklınıza getiremiyor musunuz? Bunlar hepimizin yaşadığı, kendimizi yetersiz ve geride hissetmemize neden olan durumlar. Peki ne yapabiliriz bunu değiştirmek için? Daha fazla çalışma mı, daha fazla zaman ayırmak mı, yoksa kendimizi daha fazla yetersiz hissetmek mi? Yanıtımız iç açıcı bir şekilde “HAYIR!” Aslında yapmamız gereken şey, bir becerimizi geliştirmek: kendimizi tanımak.
Genel olarak bakıldığında modern insan olmak, düşünmek bizi diğer canlılardan ayırıyordu. Kuşaklar boyu bu konuda konuştuk durduk. Bizler bilen, düşünebilen, anlamlandırıp değerlendirebilendik. Bu özelliğimiz ile hep farklı olup kendimizi geliştirdik. Ancak artık bu bile bizlere yetmemektedir. Bizler düşünmemiz üzerine düşünebilecek kadar kapasitelerimizi geliştirmiş bulunmaktayız. İşte bizi diğer canlılardan ayıran farklılık, bu kez bizi kendi türümüzden de ayıracaktır. Daha başarılı, daha ileride ve kendini daha iyi tanıyan biz, önünde sonunda farklı ve daha yeni bir uygarlık olarak kendi küllerimizin üzerinden yükseleceğiz. Düşünmemiz üzerine düşünmemiz ile daha önce yanına yaklaşamadığımız kapıları aralayıp içeriye ilk adımı atacağız. Bunu da kendimizi tanıyarak ve nasıl öğrendiğimize, kendimizi hangi şekillerde kontrol edebildiğimize odaklanarak yapacağız.
Bahsettiğimiz değişimin ve başarının anahtarı belki de basit bir kavramda yatmaktadır: metabilişsel düşünme becerisi. Bu beceri, bireyin kendi yürütücü kontrol sisteminin farkında olmasını ifade etmektedir. Daha basit şekilde metabiliş, bilişsel süreçte insanın hangi stratejileri kullandığının, nasıl daha iyi anlamlandırma yapabildiğinin ifadesidir. Bu da kişinin öz düzenleme kapasitesini geliştirerek yeni durumlara hızlı uyum sağlamayı, daha kolay öğrenmeyi, hafıza kabiliyetini artırmayı ve kendini kontrol edip değerlendirebilmesini sağlamaktadır. Bu beceriye sahip olma, bireye özellikle öğrenim hayatında olmak üzere birçok alanda fayda sağlayacaktır.
Peki metabilişsel beceri nasıl geliştirilebilir? Öncelikle kendimizi tanıyarak, nasıl daha iyi öğrendiğimizi keşfederek başlamalıyız. Maalesef bizler ‘nasıl öğreniyorum’ sorusundan çok ‘ne öğreniyorum, nereden öğrenebilirim’ sorularıyla uğraşmakta ve bu durumun içinden çıkamaz hale gelmekteyiz. Öğrenme sürecinde bireyin uygulayabileceği pek çok teknik ve strateji vardır ancak bunların belki çok azı bize hitap etmektedir.
Öncelikle neyin bize daha çok seslendiğini ve daha cazip geldiğini keşfetmemiz gerekmekte. Örneğin, zor bir sorunla karşılaştığımızda ne gibi tepkiler verip sorunun hangi bileşenine odaklanıyoruz? Çözüm için atılabilecek hangi adımları atıyoruz gibi pek çok soru ve bunlara verdiğimiz cevaplar ile kendimizi tanıma yolunda küçük ancak önemli veriler elde edebiliriz.
Nasıl öğrendiğimizi saptamak için sorduğumuz sorularla birçok cevaba ulaşabiliriz. Örneğin; öğrenme süreçlerimizde kişisel olarak hangi duyu organlarını daha sıklıkla kullanıyoruz? Elbette bu soruya her birimiz için verilecek farklı yanıtlar vardır. Biri görsel ögeleri işleme, anlamlandırma ve daha sonra hatırlamada başkasının işiterek öğrendiğinden çok daha fazla başarı gösterebilir. Elbette öğrenmede yaşantı hemen hepimiz için en etkili yoldur.
Kimimiz not alarak öğrenir, kimimiz farklı hafıza teknikleriyle. Kimimiz özet çıkarır, kimimiz kavram haritaları çizer. Bazen de yıllarca Türkçe alt yazılı diziler izleyip yabancı dil öğrenemeyiz. Ve asıl yapmamız gerekenin, işitsel öğrenmeye, bilmediğimiz ögeyi koymamak olduğunu görürüz.
Sonunda da yıllardır bunu nasıl daha önce keşfedip dublajlı dinleyip altyazıyı İngilizce yapmadığımız için kendimize kızarız.
Kendini tanımak ve kendi düşünme biçimimiz üzerine kafa yormak, insana kendini daha zinde hissettiren ve öz güvenini tazeleyen bir iştir. Nihayetinde, herkesin kendi dünyasını keşfetmesi ve farkındalık oluşturması, bireysel ve kolektif olarak daha ileri seviyeye gelip, diğer varlıklarla aramızdaki mesafeyi aşmamızı sağlayacak gibi duruyor.
Not: Metabilişsel düzenleme öğrencinin kendi bilişsel süreçlerini izleyip kontrol etmesini tanımlar. Bir matematik problemini çözmek için kullandığı stratejinin işe yaramadığını fark edip başka bir yaklaşım denemesi buna örnek verilebilir. Bireyin kendi bilişsel süreçleri hakkında bilgisine ve bu bilginin bilişsel süreçlerini kontrol etmesine dayalı üst düzey düşünme biçimidir.
Kaynakça
Ormrod, J. (2016). Öğrenme Psikolojisi. Ankara: Nobel.
Gerrig, R., Zimbardo, P. (2015). Psikoloji ve Yaşam. Ankara: Nobel.
Yazan Ayşenur Güzel
www.bilimsanatyolu.com
Yorum gönder