Günün öyküsü: Yol verme nezaketi
Artvin ile Yusufeli arasında 90 kilometrelik bir yol vardır ki, çetinliği bakımından dillere destan olmuştur. Büyük kısmı Çoruh Nehri’nin sol sahilindeki dağların yamaçlarından geçen ve birçok yerlerde uçurumun kenarında iki kişinin bile yan yana geçmesine müsait olmayan bu yolun çetinliğini anlatmak için şu fıkrayı naklederler:
Bir gün Yusufeli’den Artvin’e giden bir yolcu bu yolun tehlikeli bir noktasında kendisine doğru bir aynın geldiğini görür. Ayıyı gören yolcu durur. Ayı da durur.
Aralarında otuz, kırk adımlık bir mesafe vardır. Fakat ayının korkusundan yolcu geri dönemez. Yolcunun korkusundan da ayı geri gidemez.
Yaklaşarak bir mücadeleye girişmiş olsalar ikisinin de uçuruma yuvarlanmaları muhakkak. İşte böyle bir vaziyette bir müddet karşı karşıya bekledikten sonra ayı ön ayakları ile başını uçuruma doğru çevirir.
Yolcuya:
-“Gel, geç!”
Anlamına gelen bir vaziyet alır. Yolcu yavaş yavaş ilerler, ayının yanından geçer, gider. Ayı da bundan sonra kendi yoluna devam eder.
www.bilimsanatyolu.com
Yorum gönder