Türkçemizi, Türk kültürünü korumalıyız…
Arapça sanılan aslında İbranice olan adlara bir bakalım:
Gabriel: Cebrail, Michael: Mikail, David: Davud, İsaac: İshak, Mousa: Musa, Solomon: Süleyman, Eve: Havva, Adam: Adem, Usain: Hüseyin, Abraham: İbrahim, Elias: İlyas, Noah: Nuh, Jacop: Yakup, Jasmin: Yasemin, Josef: Yusuf, Aaron: Harun
Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Çocuklarımıza Türkçe adlar verelim…
Arapça – İbranice ve yahut diğer başka kültürlerin isimlerini koymayalım…
Araplar, ev temizliği yapan kızlara ‘Ayşe’ derler…
Fatma, “sütten kesilmiş” demektir.
Hatice, “Vaktinden önce doğmuş” demektir.
Zeynep, “tombul” demektir…
Gonca, Yonca, Gül, Bilge, Irmak, Deniz, Doğa, Başak, Begüm, Burcu, Türkan, Türkü, Hatun, Işıl, Öykü, Sevim, Toprak, Ülkü, Aykız, Bengü vs. gibi öz Türkçe isimler dururken, neden Arapça – İbranice isimleri çocuklarımıza koymakta ısrar ediyoruz?
Mesela Osman, Arapça bir isimdir. “Yılan yavrusu” demektir…
Öz Türkçe “Yiğit” gibi bir isim dururken, el kadar çocuğa yılan yavrusu ismi konması akıl işi mi?
Araplardan ayrı bir kültür geleneği olan Türk milleti içinde, hâlâ İslam dini ile Araplığı ayıramayanlara, şalvarı ve hurmayı dinin gereklerinden sayanlara rastlayabiliyoruz.
Bunlar, (…) koyu Arap milliyetçiliğine hizmet ettiklerinin farkında değiller…
Asimile olmak çocuklarınıza Türkçe adlar vermemekle başlar…
Dilini özünü unutursun… Özün dışında herkese her şeye benzersin…
Ulusal benliğini, dilini ve kültürünü koruyamayan vatanını da toprağını da koruyamaz…
Bu günden sonra çarşıda, pazarda, sokakta, devlet görevleri işlerinde yalnız ve yalnız Türkçe konuşulacaktır…
Türkçe konuş!, Türkçe selamlaş!, Türkçe düşün!, Türkçe oku!, Türkçe yaz!, Türkçe dua et!, Türkçe giyin!, Türkçe gez!, Türkçe sev!
Türk gibi yaşa…
www.bilimsanatyolu.com
Yorum gönder