Aldatmanın yöntemleri
“Aldatılmanın iki yolu vardır. Biri doğru olmayana inanmaktır; diğeri doğru olana inanmayı reddetmektir.” Soren Kierkegaard
Danimarkalı bir filozof, teolog, yazar ve modern varoluşçuluğun öncüsü olarak kabul edilen Soren Kierkegaard (1813-1855), bu sözüyle bir yanda politikacıların süslü sözlerle sunduğu yanlışlara inanmayı seçenlere, diğer yanda gerçeği apaçık gördükleri halde onu kabul etmeyi reddedenlere işaret eder.
Eğitimsiz bir halk, eleştirel düşünmeyi başaramadığı için akılcı bir yaklaşım sergileyemez, gerçeği anlamlandıracak araçlardan yoksundur. Politikacılar ise bu zayıflığı kendi çıkarları için kullanır; yalanlar süslenir, gerçekler gözlerden saklanır. Ancak bir toplum, doğruyla bağını kopardığında yalnızca aldatılan değil, aynı zamanda kendi geleceğini tehlikeye atan bir yapıya dönüşür.
Kierkegaard’ın belirttiği gibi, aldatılmanın bu iki yolu, toplumun en büyük zayıflığı olduğu kadar, çözülmesi gereken bir yarasıdır. Bu döngüyü kıracak yegâne güç ise eğitim ve farkındalıktır.
Doç. Dr. Şafak Nakajima
www.bilimsanatyolu.com
Yorum gönder