Haftanın Lak Lakları

“40 yıl Osmanlı’nın borçlarını ödemiştik;

Bir 40 yıl daha Osmanlıcılık oynayanların borcunu ödeyeceğiz”

Adana’da bir şahıs, Mekke’den getirdiği zemzem suyunu musluk suyu ile çoğaltıp satarak 5 ayda 90 milyon TL para kazandı.

Bu Hanfendi ne arıyor…!?

Solda Prof. Dr. Birnur Akkaya, kanser ve kötü huylu hücrelerin vücutta yayılmalarını önleyecek molekülü geliştiren bilim kadını.

Sağdaki de Nureddin Yıldız, “Kadın çalışarak fuhuşa hazırlık yapar” diyen ilim erkeği.

Allah Kabul Etsin Hanfendi…!!

Birileri, “57 ülkeye maddi yardım yaptık” diyor. İnşallah 58. ülke biz Türkiye ve Türk halkı oluruz..!

Cengiz Holding sahibi Mehmet Cengiz adaleti değil Don Kişot adaleti istiyoruz…

Sancho Panza, Cervantes’in ünlü eseri Don Kişot’un baş kahramanı olan Mançalı şövalye Don Kişot’un yaveridir.

Bir gün Don Kişot yaveri Sancho Panza ile giderken Sancho Panza der ki:

-“Bana bir valilik vereceksin değil mi efendim.”

Don Kişot:

-“Sana valilik verdiğimde adaleti nasıl sağlayacaksın?”

Sancho Panza düşünür, yanıt veremez… Yanıtı yine Don Kişot verir.

Der ki;

-“Adaleti sağlarken zenginlerin sözlerine değil, yoksulların gözlerine bakmalısın!”

Girdiği üç Sınavda da Türkiye birincisi olan bir genci, üç defa da mülakatla eleyen zihniyetin adına bir de “Adalet” koymuşlar…

Halide edip Adıvar, Demirci Efe’ye sorar:
-“Ahaliye neden çok zulmediyorsun?
Demirci Efe yanıt verir:
-“Ahaliyi yönetmek için ya ilimle olur, ya zulümle. Ben de ilim yok..!”
Anladınız siz onu….

Soru: “Denize düşen yılana sarılırmış… Koltuğu sallanan kime sarılıyor.”

Temel ile fadime evlenmişler, zifaf gecesinde Temel Fadime’ye,

-” Sana bişey göstereceğim dünyada bundan başkasında yok” der ve dalgayı çıkarır..

Fadime:

-“Aboooooow” der.

Neyse aradan bir kaç ay geçer ve Temel iş gezisine gider. Temel’in yeğeni Dursun da Fadime’ye göz koyar..

Bunlar Fadime ile işi pişirirler. Temel döndüğünde Fadime’nin morali bozuktur.

-“Ne oldu? der Temel,

Fadime,

-“Sen bana yalan söyledin. Hani ondan tek sende vardı?”

Temel şaşırır, anlar ki Fadime bi b..k yedi.

-“evet bir bende var.”

Fadime:

Dursun’da da var” der.

Temel ama bozuntuya vermez..

-“Bende 2 tane vardı. Dursun’a acıdım birini ona verdim” der…

Fadime çok kızgındır:

-“Niye iyi olanını ona verdin” der..

Meşhur imam Gazali kadını kaça ayırır:
Kadının sıfatları şöyledir:
1 – Giyim kuşam hevesinden maymun.
2 – Fakir düşmeye razı olmadığından köpek.
3 – Kocasına ve diğer insanlara kibrinden yılan.
4 – Gece gündüz koğuculuk yaptığından akrep.
5 – Evden eşya sattığından fare.
6 – Erkeklere hile kurduğundan tilki.
7 – Kocasına itaat ettiğinden dolayı koyundur.
Gazali bunları sıraladıktan sonra kadının en makbulünün koyun cinsi olduğunu, hacca bile yalnız gidemeyeceğini, 90 kilometreden uzağa yanında babası, amcası, dayısı, kardeşi veya kocası olmadan gitmesinin haram olduğunu söyler.

Mübarekler kurulmuş robot saat gibiler… Başkası görüşse terörist, kendileri görüşünce bir bildikleri var. Vatansever.. Öyle mi?

Abdullah Öcalan ile yürütülen süreçle ilgili konuşan MHP’li bir vatandaş:

-“Bu konular bizi aşar. Bugün Bahçeli, Erdoğan boş bir insan değil”.

-“Bunun arkasında başka şeyler var. Onların bir bildiği vardır.

-“Bugün Tayyip Erdoğan, Bahçeli dünyaya hükmediyor. Bu adamlar çıkıp boş konuşmaz.”

Anı ya da anekdot şöyle; “Yıllar önce ODTÜ’de yaptığı bir konuşma. Üç bin kişilik mimarlık amfisi tıklım tıklım dolu, hatta onu dinlemek için ayakta kalan onlarca kişi var. Can Yücel konuşmaya şöyle başlar; “Biz hiç bi bok olamadık!”

Salondakiler bir anda neye uğradıklarını şaşırırlar. Derin bir sessizlik kaplar ortalığı. Salona gelmeden önce üç bira ve yarım votka içmesine rağmen muhteşem bir konuşma yapar. Hiç şüphesiz bol küfürlü bir konuşma.

Söyleşinin soru-cevap kısmında ön sıralarda oturan hanım hanımcık bir kız öğrenci parmak kaldırıp Can Yücel’e şöyle sorar; “Can Bey, bizler şiirlerinizi ve düşüncelerinizi çok beğeniyoruz, size büyük bir saygı duyuyoruz ama konuşmalarınızda çok fazla küfre ve argoya yer veriyorsunuz, küfürlü konuşmasanız olmaz mı?”

Can Yücel önce susar, sonra yavaşça doğrulur, o kocaman ellerini kürsünün üzerine koyup; ‘’Küfür, burjuvazinin ağzında bir lağım çukurudur. Küfür, işçi sınıfının ağzında bir çiçektir!” deyince salonda müthiş bir alkış kopar.

Sonra tamamen ayağa kalkıp şöyle bitirir konuşmasını: “Arkadaşlar bugün de çok kafa siktim!”

Bir fırıldak diğer fırıldağa laf yetiştirmiş. Daha fazla dönüyorsun diye…

Bülent Arınç’tan Mehmet Uçum’a çok sert sözler!

-“Adam geçmişte Marksist; komünist partisi ile ilişkisi var. Onların avukatlığını yapmış vesaire…

Ama şimdi bakıyoruz devletten daha fazla devletçi, faşistten daha fazla faşist…

Sen kimin yarisin yavrum, her yanın oynak? Nasıl döndün sen, nasıl fırıldak oldun böyle?”

Sorsanız, din, iman, vatan, millet naraları arasında toz dumana karışır.

Bir de uygulamaya bakın..!!!

Kanser ilacının gümrükten

Giriş fiyatı: 468 TL

Satış fiyatı: 21 693 TL

Kar Marjı: % 4530

Not: Bazı ilaçlarında sahte olduğu tespit ediliyor.

İnsanların sağlığı üzerinden böyle soygun gördünüz mü…?!

https://twitter.com/i/status/1878201966393737600

Gelişmemiş toplumlarda hızlı zenginleşenler; daha zeki değildir, daha ahlaksız insanlardır.

Zengin ülkelerin yöneticileri ülkelerini yönetirken zenginleşemezken, yoksul ülkelerin tamamında yöneticilerin çoğu zenginleşirler.

Zengin ülke yöneticileri yasalara, kurallara göre davranırlar. Yoksul ülke yöneticileri din, iman, vatan, millet edebiyatı yaparlar.

Hâlâ üç çocuk, beş çocuk muhabbeti yapıyor. Ağalar yatak odasından çıkın da mutfağa gelin.

Millet aç. Karnını doyuramayan, barınma gereksinmesini gideremeyen insanlar üç-beş çocuk nasıl yapacaklar…

Yıllarca çalıntı sorularla mezun olan onbinlerce insan bozuntusu, görünürde namazında, niyazında kişiden biri de çıkıp;

-“Ben başkalarının hakkını yedim” demedi, diyemedi.

22 yılda onlarca kez ihale yasası değişti.

Acaba neden?

İhale yasasını değiştirenler ve ihaleleri alanlar namazında, niyazında kişiler.

Sömürdükleri insanlara “bir lokma, bir hırka” masalı anlatırken kendileri sonuna kadar “kul hakkı” yerken devlet hazinesini yutarken öteki dünya da cennete gideceklerine inanıyorlar.