Günün fıkrası: Rizeli ve Şeytan ortaklık kurarsa

Rizeli ile Şeytan ortak olmuşlar: Şeytan anasının gözü ya, önerisini sunmuş…
-“Bu yıl senin tarlanda ziraat yapalım, ekelim biçelim; toprağın altı benim, üstü de senin olsun!”
Rizeli razı:
-“Sevgili ortağım hay hay!”
Rizeli o yıl tarlaya mısır ekmiş, toprağın üstündeki ekinleri biçmiş, almış. Şeytan’a toprağın altındaki çer çöp kalmış…
Bozulmuş Şeytan…
* * *
Şeytan bu kez demiş ki:
-“Ben kazıklandım; bu yıl toprağın üstü benim, altı senin olsun!
Rizeli başını sallamış:
-“Nasıl istersen sevgili ortağım!”
Rizeli bu kez de patates ekmiş, zamanı gelince toprağın altındaki patatesleri almış. Şeytan’a da hava almak kalmış… Şeytan bu kez öfkesini yenememiş:
-“Yine beni aldattın”, diyerek meydan okumuş, dövüşmeye başlamışlar…
* * *
Rizeli, Şeytan’a uzun bir sırık vermiş, kendisi de kısa bir sopa almış. Şeytan bu işe sevinmişken Rizeli kaçar gibi görünerek rakibini çok dar bir sokağa sürüklemiş, daracık yerde sırığını kullanamayan Şeytan’ı kısa sopayla evire çevire dövmüş…
Şeytan dayağı yedikten sonra aklı başına gelince:
-“Bir kez daha dövüşelim, ama sırık sende olacak, kısa sopa bende…
Rizeli boynunu bükmüş:
-“Nasıl buyurursan öyle olsun..”
Uzun sırığı eline alan Rizeli kaçmaya başlamış. Şeytan kovalamış. Geniş bir meydana çıktıkları zaman Rizeli durup elindeki uzun sırıkla Şeytana dönüvermiş…
Şeytan şaşırmış:
-“Ne oluyor!?
Rizeli:
-“Hiç, dövüşüyoruz ya!”
Şeytan elindeki uzun sırıkla pata küte çalışmaya başlayan Rizeliden bu kez de iyi bir dayak yiyince ağlamaya başlayıp ellerini açmış:
-“Hey Allah’ım, demiş, madem ki Rizeliyi yarattın, bana ne gerek vardı?”

www.bilimsanatyolu.com