Bilim ve Sanat İnsanlığın Ortak Değerleridir

Dünya Tarihine İz Bırakmış 9 Ünlü Eğitimci

Dünya Tarihine İz Bırakmış 9 Ünlü Eğitimci

Öğretmenlik dünyanın her yerinde oldukça kutsal ve zor bir meslek olarak anlatılır.

Birine bir şeyler öğretmek, küçük bir çocuğun hayatını etkilemek, belki de değiştirmek dünyalara bedel.

Ancak elbette her öğretmen olan mesleğini layığıyla yapamıyor. Bu meslekte idealist olmak gerekiyor. İşte yaptıklarıyla adını tarihin tozlu sayfalarına yazdıran ünlü öğretmenler…

Mustafa Kemal Atatürk

Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk, milleti için yaptığı çalışmalarda ve inkılaplarda eğitimi hep çok önemli gördü. Eğitimin ve öğretmenlerin önemini hayatı boyunca her fırsatta vurguladı. Atatürk’ün birçok farklı alanda gerçekleştirdiği yeniliklerden birisi de harf inkılabıydı. 1 Kasım 1928 tarihinde, yeni Türk harflerine ilişkin kanun kabul edildi. Atatürk ve onun izinden giden öğretmenler, bu yeni alfabeyi halka tanıtmak ve öğretmek için çalıştı. 24 Kasım 1928 tarihinde Millet Mektepleri açıldı. Millet Mektepleri’nin açılışı ile birlikte Ulu Önder Atatürk’e de Başöğretmenlik ünvanı verildi. Ülkemizde 24 Kasım “Öğretmenler Günü”, öğretmenlik mesleğini icra edenlere karşı saygı ve sevgimizi gösterdiğimiz önemli bir gündür.

Aristotle

Aristotle her zaman eğitimin gerekliliğinden ve öğretmenlerin öneminden bahsederdi, kendisi de bir eğitimciydi.

Ailelerin de eğitimde payı olduğunu ancak öğretmenlerin eğitimde en büyük etkiye sahip olduğunu savundu. 

“İyi öğretmenler bizi biz yapmada önemli bir rol oynarlar ve başka hiç kimsenin yapamayacağı bir şey yapıyorlar: dünya görüşümüzü değiştirmek ve bizi daha önce olduğumuzdan daha iyi bir yere taşımak”

Friedrich Fröbel

Okul öncesi eğitime önem veren bir Alman eğitimciydi. Anaokulunun kurucusu ve aynı zamanda 19. yüzyılın en güçlü eğitim reformcularından biridir.

İnsan beyninin gelişiminin en önemli döneminin doğum ile 3 yaş arasındaki dönem olduğunu keşfeden Froebel; bir çocuğun doğasını, içgüdülerini ve dürtülerini araştırmanın önemini vurguladı.

Bu, eğitime, daha sonra verildiği yaştan daha erken başlamanın önemini anlamak için güçlü bir temel oluşturdu.

Jan Amos Comenius

“Modern eğitimin babası” olarak ünlüdür. Ders kitaplarında resimlerin kullanımının önemini fark edip uygulayan ve aynı zamanda bunu evrensel bir eğitim kavramı olarak yansıtan ilk eğitimcidir. Eğitimin ergenliğin ilk günlerinde başlaması ve tüm yaşam boyu devam etmesi gerektiğine inanıyordu.

Comenius ayrıca, zengin ya da fakir, yetenekli ya da zihinsel engelli her çocuğun tam eğitime hakkı olduğuna inanıyordu. Onun için, eğitim sınırlaması, insanlığın ilerleyişinde önemli bir engeldi.

Sonuç olarak, bir dizi mükemmel ders kitabı yazarak bu sınırlamaları ortadan kaldırmak için çaba sarf etti.

Jan Amos Comenius’un doğum yıldönümü olan 28 Mart günü Slovakyada “Öğretmenler Günü” olarak kutlanır.

Anne Sullivan

Anne Sullivan, Amerikalı ve kısmi görme engelli bir öğretmendi. “Helen Keller” adında görme ve işitme engelli bir kız çocuğu ile tanıştı. Sullivan’ın kendi kısmi körlüğü, onu küçük kızın kapalı dünyasını açmaya teşvik etti. Mucizevi inovasyonu ve çocuğun potansiyeli sayesinde, Helen’in avucuna yazmaya dayalı bir işaret dili kullanarak ona eğitim verdi. 1957’de Sullivan, Keller’in ellerinden birini akan suyun altına yerleştirdi; öte yandan, eline s-u diye heceledi, bu sözcük Helen’in zihninde yer etti ve bu şekilde çalışmaya devam ettiler.

Helen gördüğü destek ve eğilimle, Bachelor of Arts derecesini elde eden ilk görme ve işitme engelli insan oldu. Engellerine rağmen başardıkları, insanlara ilham kaynağı oldu. Beş dil bilen, bisiklet süren, seyahat eden, yüzen, satranç oynayan Helen Keller, yazdığı makaleler ve kitaplarla hayatını engellilere yardımcı olmaya adadı. Başta Amerikan Görme Engelliler Vakfı olmak üzere birçok organizasyonda görev aldı. Helen Keller, “Her Şey Suyla Başladı” adlı bir kitap da yazdı.

Bir öğretmen olarak yaptığı kayda değer çalışmalarından dolayı Anne Sullivan, dünyayı engelli çocukların eğitiminin değeri hakkında öğreten bir sembol haline geldi. Beren Saat’in Helen Keller’ı canlandırığı 2013 “Benim Dünyam” adlı dram film, bu hikayeden alınmıştır.

Maria Montessori

Montessori Metodunun kurucusu olan Maria Montessori, ilk kadın doktoru unvanını alarak tıp fakültesini tamamladı. Montessori hayatını yöntemini geliştirmeye adadı.

Hem öğretim görevlisiydi hem de öğretmen eğitmeniydi. Teorileri arasında, çocuklara esas olarak kendilerini öğretme fikri vardı, ezberci düzene karşıydı.

Öğretmenlerin öncelikli sorumluluğunun çocukların doğal olarak, hatalar yaparak öğrenmelerine izin vermek olduğunu savundu, bunun için de çocuklara uygun ortamı yaratmanın öneminden bahsetti. Hayatını eğitime adayan Montessori’nin metodu hala dünyanın birçok ülkesinde uygulanmaktadır.

Sarvepalli Radhakrishnan

Sarvepalli Radhakrishnan, büyük bir Hint eğitimciydi ve aynı zamanda Hindistan’ın ilk başkan yardımcısı ve ikinci başkanıydı.

Ruhsal eğitime büyük önem veriyordu.

Öğrencilerin manevi duygularını geliştiremeyen eğitiminin gerçek olmadığını düşünüyordu.

Öğrencilerine karşı oldukça arkadaş canlısı olmasıyla biliniyor.

Doğum gününün Hindistan’da “Öğretmenler Günü” olarak kutlanması da ona duyulan saygıyı gösteriyor.

Savitribai Phule

Savitribai Phule, Hindistan’daki ilk kadın okulunun ilk kadın öğretmeniydi. Bütün engellemelere ve zorbalıklara rağmen eğitim ve kadınlar için birçok çalışmalar yaptı.

En sonunda, eğitime olan katkısı İngiliz hükümeti tarafından onurlandırıldı.

Bugün Hindistan’da birçok kadın, Savitribai Phule’nin kadınların eğitimindeki kısıtlamalar için gösterdiği çaba ve elde ettiği başarı için ona minnettar.

Jaime Escalante

1988’de Amerika’da “En İyi Öğretmen” adlı bir kitap yayınlandı ve “Stand and Deliver” adlı bir film çekildi. Hem kitap hem de film, eğitime önemli katkılarda bulunan bir öğretmen hakkındaydı: Jaime Escalante. 1974 yılında Los Angeles’ta, Garfield Lisesi’nde matematik öğretmenliği yapmayı kabul etti.

Ancak kendini zorlu bir ortamda buldu, lisede şiddet ve uyuşturucu kullanımı çok fazlaydı. Öğrenciler “sorunlu” olarak tanımlanıyordu, çoğu kişi lisedeki öğrencilerin eğitimini tamamlayamacağını ve bir şey öğrenemeyeceklerini düşünüyorlardı ancak Escalante, öğrencilerine ulaşmak ve onların potansiyellerini göstermek için çabaladı.

Bir avuç öğrenci ile gelişmiş bir matematik programı başlattı. Ertesi yıl, AP Calculus testine giren 33 Escalante öğrencisinin 30’u sınavdan geçti, Jaime bu çabasından ve başarısından ötürü birçok ödül kazandı.

Spread the love

Yorum gönder