Bilim ve Sanat İnsanlığın Ortak Değerleridir

İklim değişikliği canlıların üremelerini zora sokuyor

İklim değişikliği canlıların üremelerini zora sokuyor

Küresel ısınmanın dünyadaki yaşama tehdit ettiğini herkes söylüyor ama çok az önlem alınıyor. Yaşam koşullarının gittikçe zorlaştığı dünyamızda canlı varlığının yok olma tehdidiyle karşı karşıya olduğunu gösteren korkunç bir örnek de var.

Dünya Doğayı Koruma Vakfının (WWF) Yaşayan Gezegen Raporu’na göre dünyanın farklı bölgelerinde farklı oranlarda biyoçeşitlilik kaybı görüldü. Türlerin popülasyon kaybı açısından en büyük düşüş tropik alanlarda gözlemlendi. Rapora göre 1970- 2018 arasında Avrupa ve Orta Asya’da yüzde 18, Kuzey Amerika’da yüzde 20, Asya ve Pasifik’te yüzde 55, Afrika’da yüzde 66 ve Latin Amerika ile Karayipler’de yüzde 94 popülasyon kaybı yaşandı.

YOK OLUYORLAR

 WWF Doğa Koruma Direktörü Dr. Sedat Kalem, insan kaynaklı iklim krizinin, dünyanın doğal yapısını değiştirirken kitlesel ölümlere ve bazı türlerin tamamen yok oluşuna neden olduğunu belirterek, söz konusu kayıpların derecenin onda biri oranında gerçekleşen her bir birim sıcaklık artışı ile arttığını söyledi. 2022 verilerine göre 50 yıldan kısa sürede omurgalı türlerin popülasyonlarının yüzde 69 azaldığını belirten Kalem, “Bir başka deyişle insan ömründen kısa bir sürede omurgalı popülasyonlarının üçte ikisi yok oldu” diye konuştu.

Küresel ısınmanın dünyadaki yaşama tehdit ettiğini herkes söylüyor ama çok az önlem alınıyor. Yaşam koşullarının gittikçe zorlaştığı dünyamızda canlı varlığının yok olma tehdidiyle karşı karşıya olduğunu gösteren korkunç bir örnek de var.

BU ÖRDEĞE ARTIK RASTLANMIYOR

İklim krizinin boyutlarının ve etkilerinin yerel düzeyde farklılıklar gösterdiğini söyleyen Kalem, bazı türlerin diğerlerine göre ısınan iklime daha iyi uyum sağladığını ve bazı habitatların diğerlerinden daha hızlı bozulduğunu ekledi. Kalem şöyle devam etti: “Habitat özelinde bakıldığında dünya genelinde en keskin popülasyon kaybı yüzde 83’lük keskin bir düşüşle tatlı su türlerinde yaşanıyor.

2021’de Tuz Gölü’nün suları çekildiğinde görülen flamingo yavrularının toplu ölümü hâlâ hafızalardayken, kuraklığın etkisiyle önemli bir su kaybı yaşayan Burdur Gölü’nde tehlike altındaki türlerden dikkuyruk ördeğine artık rastlanmıyor. Küresel ortalamaya göre ise Akdeniz’deki sıcaklık yüzde 20 daha hızlı yükseliyor. Bu da en çok deniz memelilerini etkiliyor.

YUMURTALARDAN ERKEK YAVRU ÇIKMIYOR

Akdeniz’deki yeşil deniz iribaş deniz kaplumbağası ve deri sırtlı deniz kaplumbağası türlerinin tehdit altında olduğunu ve deniz kaplumbağalarının iklim değişikliğinden iki şekilde etkilendiğini bildiren Kalem, “Birincisi, kaplumbağaların yumurta bıraktıkları kumun sıcaklığı, yumurtadan çıkan yavruların cinsiyetini etkiliyor. Genellikle, yuvanın daha altta kalan, daha serin kısmındaki yumurtalardan erkek yavrular çıkıyor” dedi.

Sıcaklıkların artmasının, yumurtalardan sadece dişi yavruların çıkmasına ya da sıcaklık belli bir noktayı aştığında hiçbir yavrunun sağ kalmamasına sebep olabildiğini vurgulayan Kalem, “Dişi kaplumbağalar, bu durumu engellemek için yuvanın derinlik seviyesini değiştirebilse de bunun ısınan kumun vereceği zararı telafi etmeye yetip yetmeyeceği bilinmiyor” diye konuştu. İkinci olarak ise iklim krizinin, deniz seviyelerinin yükselmesine, daha yüksek deniz kabarmalarına ve aşırı hava olaylarına neden olduğunu söyleyen Kalem, “Bu etkenler, zaten azalmakta ve hassas durumda olan kaplumbağa yuvalama alanlarının değişmesine veya zarar görmesine, üremenin sürdürülemediği yerlerde yerel popülasyonların kaybına neden olabiliyor” dedi.

DÜNYADA NESLİ TÜKENMEKTE OLAN HAYVANLAR NELERDİR?

Çita

Çita, hızıyla tanınan bir kedi türüdür. Afrika’nın bazı bölgelerinde yaşar ve genellikle açık otlaklarda avlanır. Ancak, yaşam alanlarının azalması, av kaynaklarının azalması ve yasa dışı avlanma nedeniyle çitaların popülasyonu tehlikede bulunmaktadır. Koruma alanları, çitaların hayatta kalması ve neslinin devam etmesi için kritik öneme sahiptir.

Beyaz Gergedan

Beyaz gergedan, nesli en çok tehdit altında olan hayvanlardan biridir. Sahip olduğu yalnızca dört bireyin kaldığı düşünülmektedir. Afrika’nın bazı bölgelerinde yaşar ve büyük bir otobur olarak tanınır. Kaçak avcılık ve yaşam alanlarının tahribatı, beyaz gergedanların yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır. Koruma alanları, bu nadir ve değerli hayvanın korunması için son umuttur.

Keşmir Geyiği

Keşmir geyiği, dağlık ormanlık bölgelerde yaşayan bir geyik türüdür. Üreme ve bölgesel hak iddiası için keskin dişlerini kullanır. Keşmir geyikleri, ticari amaçlı avlanma ve yaşam alanlarının tahribatı nedeniyle tehlike altındadır. Sayıları azaldığı için koruma çabaları büyük bir önem taşımaktadır.

Cava Gergedanı

Cava gergedanı, dünya genelinde sadece 60’tan az bireyi kalan nadir bir gergedan türüdür. Kaçak avcılık ve yaşam alanlarının tahribatı, cava gergedanlarının neslini tehdit etmektedir. Özellikle boynuzları için avlanmaktadırlar. Cava gergedanlarının korunması için sıkı önlemler alınmalı ve koruma alanları oluşturulmalıdır.

Magellan Pengueni

Magellan pengueni, Orta ve Güney Amerika’nın kıyı bölgelerinde yaşayan orta büyüklükte bir penguen türüdür. Şili, Arjantin ve Falkland Adaları’nda bulunur. İnsan faaliyetleri ve deniz kirliliği nedeniyle popülasyonları tehlikededir. Bu güzel penguenlerin korunması, ekosistemlerin dengesinin ve deniz kuşlarının devamının sağlanması açısından büyük önem taşır.

Bozkır Kartalı

Bozkır kartalı, robust bir yırtıcı kuş türüdür ve dişisi erkekten daha büyük ve daha hafiftir. Ormanlık alanlarda yaşar ve kemirgenlerle beslenir. Tarım alanlarının genişlemesi ve yaşam alanlarının tahribatı, bozkır kartallarının sayısının azalmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, koruma alanları bu türün hayatta kalması için hayati öneme sahiptir.

Çekirge Şahini

Çekirge şahini, dişi tarlakuşundan hafif farklılıklara sahip bir yırtıcı kuş türüdür. Genellikle açık arazilerde bulunur ve küçük memelilerle beslenir. Tarım alanlarının genişlemesi ve av kaynaklarının azalması, çekirge şahinlerinin popülasyonunu olumsuz etkilemektedir. Bu güzel kuşların korunması için koruma alanları büyük önem taşır.

Caretta Caretta

Caretta caretta, kumlu plajlarda yuva yapan bir deniz kaplumbağası türüdür. Bir olayda 100’e kadar yumurta bırakabilir. İnsan faaliyetleri, deniz kirliliği ve yasadışı avlanma, caretta carettaların popülasyonunu azaltmaktadır. Koruma alanları, bu nadir deniz kaplumbağalarının üreme ve yaşam alanlarının korunması için büyük öneme sahiptir.

Altınbaşlı Langur

Altınbaşlı langur, sayıları çok azalmış bir maymun türüdür. Doğu Asya’nın bazı bölgelerinde yaşar ve yaşam alanlarının tahribatı nedeniyle tehlike altındadır. Altınbaşlı langurların neslinin devamı için koruma çabaları büyük bir önem taşır. Bu nadir maymun türü, biyolojik çeşitlilik açısından büyük bir değere sahiptir.

Büyük Panda

Büyük panda, yaşam alanlarının tahribatı ve habitat parçalanması nedeniyle tehlike altında olan bir türdür. Çin’in belirli bölgelerinde bulunan bu sevimli memeli, bambu ormanlarında yaşar ve sadece bu bitkiyle beslenir. Büyük pandaların korunması, çevre bilincinin artırılması ve yaşam alanlarının korunmasıyla mümkün olacaktır.

Komodo Ejderi

Komodo ejderi, Endonezya’nın bazı adalarında bulunan en büyük kertenkele türüdür. Benzersiz davranışları arasında kendi türlerini yemesi ve eşeyli olmayan üreme yer alır. Komodo ejderlerinin yaşam alanları azalmakta ve insan etkisiyle tehdit altındadır. Bu benzersiz türün korunması, koruma alanlarının oluşturulması ve sürdürülebilir turizm faaliyetlerinin desteklenmesiyle sağlanabilir.

Kara Akbaba

Kara akbaba, ailesindeki en büyük kuş türüdür ve Avrupa ve Asya bölgelerinde yaşar. Avrupa’da nesli tehlike altındadır. Kara akbabalar, ekosistemdeki dolaşımın bir parçası olarak ölü hayvanları temizlerler. Ancak yaşam alanlarının azalması, gıda kaynaklarının azalması ve zehirli maddelerin kullanımı, kara akbabalarının popülasyonunu etkilemektedir. Bu nedenle, koruma çabaları bu büyüleyici kuşun korunması için büyük önem taşır.

Sumatra Kaplanı

Sumatra kaplanı, kaplan alt türleri arasında en küçüğüdür ve belirgin özelliklere sahiptir. Suda iyi yüzme yetenekleri ve avlanma becerileriyle tanınır. Kaçak avlanma ve yaşam alanlarının tahribatı, Sumatra kaplanlarının sayısının azalmasına neden olmaktadır. Koruma alanlarının oluşturulması ve yasadışı avcılığın önlenmesi, bu özel kaplan türünün hayatta kalması için hayati öneme sahiptir.

Nesli tehlike altındaki hayvanlar, doğal çevrenin korunması ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi açısından büyük önem taşır. Koruma alanları, bu hayvanların hayatta kalması, üreme yapması ve gelecek nesillere aktarılması için kritik bir role sahiptir. Çeşitli hayvan türlerinin korunması, toplumun çevre bilincinin artırılması ve sürdürülebilirlik ilkesine dayalı hareket edilmesiyle mümkün olacaktır. Nesli tehlike altındaki hayvanların korunması, sadece bir görev değil, aynı zamanda insanlığın doğal mirasına sahip çıkma sorumluluğudur.

Kaynak: haberglobal.com

Spread the love

Yorum gönder