Bilimsel araştırma: Kırmızı şarapla ilgili o efsane çürütüldü

Akşam yemeğinde içilen bir veya iki kadeh kırmızı şarabın kalp sağlığına faydaları, yıllardır insanlar tarafından biliniyor. Ancak alanında uzman isimler, bu efsaneyi çürüterek şarap ile çeşitli sağlık sorunları arasında bağlantı kurdu.

Kırmızı şarabın kalp sağlığını iyileştirdiği fikri 1980’li yıllardaki araştırmalara dayanıyor. Ancak şimdi ABD’nin Ohio eyaletinde yer alan Cleveland Clinic’ten uzmanlar, şarabın faydalarının aksine sağlık için birçok zararının bulunduğunu öne sürdü.

Cleveland Clinic’ten kardiyolog Dr. Leslie Cho, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, kırmızı şarabın aslında kalp sağlığına fayda sağlamadığını söyleyerek, “Bu inancı bırakmanın tam zamanı. Şarabın diğer alkol türlerinden daha az zararlı olduğuna dair iyi bir kanıt yok.”

“Hatta insanlar ve hayvanlar üzerinde yapılan daha yeni çalışmalar aslında kanser ve kalp hastalığı gibi riskleri artırabildiğini gösteriyor.” dedi.

ARAŞTIRMA İNSANLAR ÜZERİNDE DOĞRULANMADI

Kırmızı şarap, kalpteki kan damarlarının iç yüzeyini korumaya yardımcı olduğuna inanılan polifenol adı verilen bileşikleri içeriyor. Ancak faydasına yönelik araştırmaların yalnızca farelerde yapıldığı biliniyor.

Harvard’a bağlı Beth Israel Deaconess Tıp Merkezi’nde dahiliye uzmanı olan Dr. Kenneth Mukamal’e göre, farelerde sağlığı iyileştiren dozlara eşdeğer bir miktar elde etmek için günde yüz ila bin bardak kırmızı şarap içmek gerekiyor.

New York Times’a konuşan uzmanlar da, kalp sağlığına faydaları olduğu iddia edilen gözlemsel çalışmaların geçerliliğini sorguladı. 

Örneğin, kırmızı şarap tüketen bireyler genellikle daha sağlıklı beslenme ve yaşam tarzlarını sürdürüyorlar ve bu da genel sağlıklarına katkıda bulunabiliyor. Bu, yalnızca kırmızı şarabın sağlık yararlarından sorumlu olduğu anlamına gelmiyor, daha ziyade kırmızı şarap tüketicisi olmakla bağlantılı yaşam tarzının sorumlu olduğu anlamına geliyor.

Aralarında Dünya Sağlık Örgütü’nün de bulunduğu önde gelen sağlık otoriteleri de, “Alkol tüketiminin hiçbir düzeyi sağlık açısından güvenli değildir” görüşünü savunuyor.

Kaynak: Sözcü Gazetesi