İnsanlığın sanatçısı / Adnan BİNYAZAR
Elli dört yıl önce Hacettepe Üniversitesi’nde öğretim görevlisiyken öğrencim olan Muallâ Aksoy’dan ilginç bir ileti aldım. Altında İsmet Orhan yazıyor. İletide ister 1936 yılında dillerde dolaşan bir anı ya da bir kişinin kurguladığı öykü olsun, Mustafa Kemal Atatürk gerçeğini yaptıklarıyla belleklere bir kez daha yerleştiren iletiyi okurlara sunmaya karar verdim.
GİRİŞ
Freud diyor ki Atatürk insanlığın sanatçısıdır! Britanya İmparatorluğu’nun varoluş hikâyesini irdelerken yakın tarihle ilgili inanılmaz bir bilgiyle karşılaştım. “Bu bilgi şu ana kadar, neden Türkiye’de bilinmez!” diye de içten içe hayıflandım…
Sonra da bu bilgiyi, 15 yıldır tanıdığım BBC çalışanı arkadaşıma, Kraliyet sarayı tarih direktörüne teyit ettirdim.
Yıl 1936. İngiltere Kralı VIII. Edward, Türkiye’ye geliyor.
Atatürk tarafından ağırlanıp uğurlanıyor. Kral Londra’ya dönünce Kraliyet sarayında “tarihçilere ve düşünürlere” sekiz saat süren bir yemek veriyor. Düşünür ve tarihçiler krala, “Bize Mustafa Kemal Atatürk’ü anlatın” diyorlar. Kral anlatıyor, herkes düşüncesini sıralıyor.
SİGMUND FREUD KİM?
Psikanaliz biliminin kurucusu dünyaca ünlü nörolog, aynı zamanda psikolog. “Aşk”ı tanımlarken “Aşk cinselliği içerir” diyen düşünür. Aynı Freud, 1939 yılında ölmeden bir yıl önce aşkın tanımında yanıldığını açıklıyor. Nedeni, bir karganın onu etkilemesi…
Freud hasta yatağında yatarken bir karga, kırık penceresinden gagasında bir cevizle içeri giriyor. Cevizi Freud’un başucuna bırakıp pencerede yarım saat hüzün içindeki Freud’a baktıktan sonra uçuyor. İşte Freud o anda, “Aşk cinsellikten öte bir duyguymuş” diyor.
SÖZÜ FREUD ALIYOR
Freud, kralın da bulunduğu bir yemekte son sözlerini Atatürk için sıralıyor:
“Hangi dilden, hangi dinden, hangi topraktan olursan ol, Atatürk’ü sevmemek mümkün mü? ‘Aşk, duygular ötesi bir sanatsa Atatürk de bir insanlık sanatçısıdır’ diyor. Kral, ‘Neden böyle kesin ve keskin düşünüyorsun?’ diyor, Freud, Atatürk esir aldığı komutanlara insanca davrandı, bayrakları çiğnemedi, çiğnetmedi. Esir halklara saygı duydu. O, sadece toprağını korudu. Ülkesini ve milletini sevdi, onlar için savaştı. Tüm insanlığa, mazlum milletlere örnek oldu. Emperyalizme dur dedi. Çağdaş düzeni kurdu. Özgürlükleri, inançların serbestliğini, kadınlara seçme seçilme hakkını, bilimi, doğanın korunmasını, sanatı ön plana çıkardı… Daha ne yapsaydı biz evrensel bilim insanlarına?”
SONUÇ
Şimdi gel de Atatürk’ü sevme! Hangi hakla, hangi vicdana dayanarak sevmeyeceksin be kardeşim! Hele de yüz yıl geriye yüz tutmuş bugünün anlayışına karşı…
Türk kanı, Müslüman kanı taşımayan ama insanlık kanı taşıyan Freud’a gel de hak verme. Saptadığım, bilene onaylattığım bu bilgiler, yazımda dile getirdiğim gerçekler, tarihçilerimize, bilim insanlarımıza, siyasetçilerimize, sanatçılarımıza, tüm halkımıza, kısaca, Atatürk’ün ekmeğini yiyen herkese örnek olsun…
Adnan BİNYAZAR
Yorum gönder