İnatçı çocuk: “Çocuğum her şeye ‘Hayır’ diyor!”
Ebeveynlerden zaman zaman çocukları ile ilgili “Ne yapsam çare olmuyor! Sözümüzü hiç dinlemiyor, belirlenen kurallara uymuyor…” sözlerini duymuşuzdur.
Çocuk ve ergenlerin yaş dönemlerine bağlı olarak aile ile çatışmalar yaşaması elbette normal.
Ancak çocuk ya da ergenin tutumları uzun bir süredir (en az 6 ay) devam ediyor, yaşamı ve ev içi düzeni olumsuz etkiliyorsa; karşıt olma / karşıt gelme bozukluğu açısından değerlendirme yapılmalı.
Çocukların 18 ay ile başlayan ve 3 – 3 buçuk yaş dönemine kadar uzayan aralıkta inatlaşması ve hatta ebeveynlerinin müdahalesini kabul etmeyip her şeyi tek başına yapmak istemesi (henüz motor becerileri yeterli olmasa bile) oldukça sık karşılaştığımız bir durum.
Bu dönemde aynı zamanda özerklik oluştuğu ve sağlıklı bir ayrışma süreci yaşandığı için ailelerin belirli sınırlar çerçevesinde çocukların güvenliğini sağlayıp onlara bağımsızlığı tatmaları için imkân yaratmalarını tavsiye ederiz.
Çocuğun itirazı her zaman bir sorun mu?
Elbette çocuğumuzun her şeye “Evet” demesini bekleyemeyiz.
Kendi düşüncesini ifade etmesi ve anne-babanın birtakım isteklerine itiraz etmesi, her denilen şeyi yapmaması bir dereceye kadar normal.
Çocuğun gerekli durumlarda itiraz etmesi; kendisini korumasını ve kendi hakkını savunmasını sağlar.
Sağlıklı gelişim gösteren çocuk ve ergenler içinde bulundukları çevresel koşullar ve yaş dönemlerine bağlı olarak zaman zaman hırçın, öfkeli, uyumsuz olabilir.
Örneğin, yakın zamanda bir yakının kaybı, taşınma, şiddet gibi duygusal açıdan zorlayıcı bir durum yaşanmışsa çocukların bir süre duygularını kontrol edememesi hırçınlaşması normal karşılanır.
Anne-baba çocukla yeterince vakit geçiremiyorsa bu durum çocuk için zorlayıcı olabilir ve kısa bir süre olumsuz davranışlarda artış görülür; ancak karşıt olma bozukluğunda bu süre 6 ay ve üzerindedir.
Karşıt olma bozukluğunu nasıl anlarız?
“Karşıt olma bozukluğu” olarak tanımlanan durum çocukluğun herhangi bir döneminde ortaya çıkabileceği gibi, daha çok 6-8 yaş aralığında gözlemlenir.
Uyumsuz davranış ve düşmanca tavır görülür. Kendilerine söylenen şeye düşünmeden duraksamadan “Hayır” cevabı verme eğilimindedirler.
Birilerine sataşmayı ve rahatsız edici şakalar yapmayı severler; ancak benzer bir şakanın kendilerine yapılması onları son derece rahatsız eder ve bu duruma tepki gösterirler.
Oyun oynarken ise yenilgiyi kabul etmezler daima kazanmak isterler.
En sık görülen belirtiler:
- Sık hiddetlenme
- Çabucak alınıp içerleme
- Tartışmacı davranışlar
- Kolay kızma
- İstenileni yapmamak için direnme
- Kurallara uymamak için direnme
- Başkalarını isteyerek kızdırma
- Kendi yaptığı hatalar için başkalarını suçlama
- Kin gütme olarak gözlemlenir.
Karşıt gelme bozukluğu dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda çok daha fazla görülür.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna müdahale edilmezse ilerleyen dönemde karşıt gelme bozukluğu görülme ihtimali artar.
Aileler neler yapmalı?
Çocuklarında karşıt gelme davranışları olması aileler için oldukça zorlayıcı olabilir.
Karşı gelen bir çocuğa sahip anne-babalar genellikle var olan problemi daha baskıcı, daha otoriter, daha keskin kurallarla çözeceklerini düşünürler.
Oysa karşıt gelme bozukluğu olan çocuklar da bu tür baskılar genellikle işe yaramaz, hatta öfkeyi ve karşı tepkiyi artırır.
Karşıt gelme bozukluğunun ortaya çıkmasında pek çok faktör etkili.
Bunlardan biri de anne-çocuk arasında güvenli bağlanmanın gerçekleşememesidir.
Aile içi bağların zayıf olması ve çocukluk çağında görülen şiddet, bu bozukluğun ortaya çıkmasında önemli faktörlerdir.
Bu çocuklar reddedilmeye öfke nöbetleri ile yanıt verirler.
Çocuk, yaptığı davranışın yanlış ya da anormal olduğunu kabul etmez ya da göremez.
Herhangi bir zorluk için başkalarını suçlarlar.
Duygularını düzenlemekte zorluk çektikleri için ev içinde ya da dışarıda bağırıp çağırmalarına sık rastlanır.
Karşıt gelme bozukluğunun tedavisinde ilaçlar çoğunlukla etkisizdir.
Aile üzerinden gerçekleştirilen eğitimler ile sonuç almak çok daha etkili olur.
Fayda sağlayabilecek adımlar neler?
- Aile içi ilişkileri gözden geçirmek, çocuğu olumsuz etkileyen ilişkileri tespit etmek
- Çocukla olumlu bir ilişki içinde olup anlaşıldığı bir aile ortamı oluşturmak
- Çocuğun olumsuz davranışlarının ortaya çıkmasına neden olan aile tutumlarını keşfetmek
- Çocuğun olumsuz davranışlar ile istediğini elde etmesine izin vermemek
- Olumlu davranışları pekiştirmek ve teşvik etmek
Karşıt Gelme Bozukluğu yapısal, yani doğuştan var olan bir sorundur.
Karşıt Gelme Bozukluğu ileri yaşlarda daha ciddi davranış bozuklukları oluşturma riski açısından hayli önemli bir problem kümesidir.
Her şeye karşı olan bu çocukların karşı olduğu şeyleri en aza indirgemek hedefimiz olmalı.
Aileler çocuklarının inatlaşması ve karşıt gelme davranışı için çözüm ararken zaman zaman yanlış bir tuttum içine de girebilirler.
İlgisizlik, aşırı ilgi, çocuğu tam olarak anlayamama, duygularına empati yapamama, aile içinde ortaya çıkan problemleri çözememe ve olumlu uzlaşmacı model olamama sık karşılaşılan yanlış tutumlardan bazıları.
Ailelerin çocuklarını dikkatle izlemesi ve anlamaya çalışması sürece olumlu katkı sunar.
Anne babaların çocukla nasıl diyalog kuracaklarını, var olan süreci nasıl yöneteceklerini iyi bilmeleri gerekir.
Çözümün büyük kısmı aileye verilen eğitimlerle sağlanır. Ailelerin tutum değişikliğine gitme çabası yeterli olmuyorsa ve çocuğun okul ortamında akranları ve öğretmenleri ile ilişkileri bozulmuşsa bir uzmandan destek almak faydalı olacaktır.
Kaynak: Sena Çağlar Klinik Psikolog – indyturk.com
Yorum gönder