Anne-babalara öneriler: Eğitmek doğru tepki vermektir.
Eğitmek doğru tepki vermektir.
Eğitim doğruları söylemek değil, doğruları yapmaktır. Çocuğunuza örnek olmaya gayret edin. Gerisi gelir.
Çocuğunuza vereceğiniz eğitimin amacı, onun sorumluluk düzeyini geliştirmek ve olgunlaşmasını sağlamak olmalıdır.
Başarılı terbiye sisteminin özelliği ödüllendirici ve keyiflendirici olmasıdır. Çocuğunuza “aferin” demekte cömert olun.
Çocuğunuza size islerinizde yârdim etme firkati verin.
Onun için en iyi seçimi yapmış olmanız önemli değildir. Çocuğunuza seçme hakki verin.
Çocuklarınızın yanlışlarını değil, doğrularını yakalayın.
Çocuğunuza iyi sözler söylemekten ve onu övmekten korkmayın. Şımaran çocukları hayat hizaya sokar.
Şımartmaktan kaçınayım derken güvenini zedelediğiniz çocuklara güven kazandırmak çok daha zordur.
Çocukları istediğiniz yönde geliştirmenin yolu, doğru yaptıkları zaman fark etmek ve olumlu konuşmaktır. “Aferin, ellerini yıkadın”, “seni ders çalışırken görmek beni çok memnun etti” gibi sözler, doğruların fark edilmesidir ve olumlu davranışların kazanılması için çok önemlidir.
Takdir edilen ve övülen çocuklar, anne-babalarını ve arkadaşlarını takdir etmeyi öğrenirler.
Atalarımız “taç giyen bas akıllanır” demişler. Çocuğunuza küçük basarileri karsısında olumlu sıfatlarla yaklaşırsanız ona en büyük hazine olan, kendine güven duygusunu kazandırırsınız.
Çocuğunuza ne derseniz, öyle olma ihtimalini artırırsınız. “Tembel”, “sorumsuz”, “asi”, “inatçı” gibi olumsuz sıfatlar, bu özellikleri geliştirir.
Çocuğunuzu hiçbir zaman başkasıyla kıyaslamayın.
Önemli olan Çocuğunuzun kardeşine veya arkadaşlarına kıyasla ne kadar başarılı olduğu değil, kendi yapabileceklerine kıyasla ne kadar başarılı olduğudur.
Çocuğunuzun hatasını asla başkalarının yanında konuşmayın. Çocuğunuzu asla başkalarının yanında eleştirmeyin.
Sık eleştirilen çocuklar içe kapanık ve güvensiz olurlar.
Çocuğunuzun dış görünüş ve özellikleri ile ilgili hep olumlu sözler söyleyin. “Şişko, cılız, göbeğine bak, kemiklerin sayılıyor” gibi sözler söylemekten kaçının. Bu tür sözler yalnızca hayat boyu sürecek bir yetersizlik duygusu yerleştirmeye yararlar.
Suçlanan ve her konuda kabahat bulunan çocuklar, suçlamayı ve yalan söylemeyi öğrenirler.
Çocuklarınızla asla alay etmeyin, onları küçük düşürmeyin ve utandırmayın.
Alay edilen çocuklar, utanmayı öğrenirler.
Davranışlar davranışları doğurur. Ne kadar hâkli sebeplere dayanırsa dayansın, kızgın ve öfkeli bir tarz, Çocuğunuzun da ayni özelliklere sahip olmasına sebep olur. Kendinizi bu halinizle aynada görmekten mutlu olacaksanız devam edin.
Kavgacılık ve hırçınlık, sevimsiz ve daima öğrenilmiş özelliklerdir. Çocuğunuzda bu davranışları görürseniz, aile içindeki ilişki ve örnekleri gözden geçirin.
Çocuklar kızgın insanları sevmezler. Ne kadar hâkli sebeplere dayanırsa dayansın, ortada kızmaya hazire bir insan gibi dolaşmayın.
Kızgın olduğunuz bir sırada, hayat dersi vermeye kalkmayın.
Girginliğinizi ve gezginliğinizi fazla uzatmayın. Çocuğunuza hiçbir zaman ve hiçbir sebeple küsmeyin.
Bütün çocuklar birbirlerine benzer gibi gözükürler ama her çocuğun diğerinden farkı vardır.
Bunları fark etmeye çalısın ve dile getirin.
Çocuklarınızın çevresine çeşitli vesilelerle sizin için ne kadar değerli olduklarını belirten notlar yazın.
Çocuklarınıza asla küfretmeyin, onlara kötü dua etmeyin.
Çocuğunuzun hayattan zevk almaşına yârdim edin. Onu mutlu eden etkinlikleri destekleyin ve bunu dile getirin.
Öğrendiğiniz fıkraları Çocuğunuza anlatın. Onun size anlattıklarını can kulağıyla dinleyin.
Çocuğunuzun yaptığına “Bu yanlış” demek yerine, “Su bölümü iyi, acaba diğer bölümü daha farklı olabilir miydi?” diye yaklaşın. Yenlisini söyleyerek Çocuğunuzu düzeltemezsiniz.
Olumsuz konuşarak motivasyon artırma yöntemi tarihe karışmıştır. Çocuğunuzu gayrete getirmek için olumlu bir tavır içinde olun.
Çocuğunuza olumsuz bir söz söylemeniz gerekiyorsa, sözü olumlu ve ona güveninizi belirten bir cümleyle bitirin.
Tahammül edebildiğiniz hataları görmezden gelin.
Hiçbir eleştiriyi çocuğun kişiliğini hedef alarak yapmayın. Davranışı eleştirin. Adama değil, topa vurun. “Tembel” yerine “ödevini neden yapmadın?”, “sorumsuz” yerine “odan toplanmamış” deyin.
Çocuğunuzun beğendiğiniz özelliklerini dile getirmek için fırsat beklemeyin. Bunu başkalarının yanında yapmaktan çekinmeyin.
Çocuğunuzun basarilerini övün. Ama överken aşırıya kaçmayın. Samimiyetinizden şüpheye düşebilir.
Çocuğunuza ulaşabileceği hedefler koyun ve bunlara ulaştığında onu ödüllendirin.
Çocuğunuz kız da olsa, erkek de olsa pasta, kek, ekmek, kurabiye yapmasını öğretin. Somut bir şey meydana getirmek kendine olan güven ve saygısını geliştirir.
Çocuğunuzu olgunlaştıracak olan sorumluluk almasıdır. Bunun için de hata yapılmasını göze almak ve bunu kabullenmek gerekir.
Çocuğunuzun okul basarisi arzu ettiğiniz kadar yüksek değilse tasalanmayın, okul basarisi hayat basarisi konusunda orta derecede fikir verir.
Başarılı olanlar kendilerini sevenler, kendilerine güvenenler ve kendileriyle barışık olanlardır.
Çocuğunuza bunları kazandırın.
Çocuğunuza bulunduğu yastan daha büyükmüş gibi davranırsanız, olgunlaşmasına yardımcı olursunuz.
Çocuğunuzun cinsellikle ilgili sorularına cevap verin. Cevabiniz onun sorduğu soruyla ilgili olsun, bütün bildiklerinizle değil.
Yorum gönder