Bilim ve Sanat İnsanlığın Ortak Değerleridir

Anne – babalara öneriler: Çocuklarda vicdan gelişimi

Anne – babalara öneriler: Çocuklarda vicdan gelişimi

Vicdan; insanın davranışlarının iyiliğini, kötülüğünü, doğruluğunu, yanlışlığını,

haklılığını haksızlığını içsel olarak yargılama gücü olarak tanımlanır. Çocuğun kendisini

kontrol edebilmesiyle ilgilidir.

Vicdan, bireyin davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya yönelten, kendi ahlak

değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güçtür. Bu güçle

birey, davranışları konusunda bir karara varır. Birey bu karara göre kendisini ödüllendirir ya

da cezalandırır.

Temelde çocuk, öğrendiği sınırları ve kısıtlamaları benimseyerek toplumsal kurallar

karşısında belirli tavırlar elde eder. Bazı çocuklar, büyüdükçe topluma aykırı davranışlar

gerçekleştirirler. Örneğin: suç işlerler, bazı çocuklar da aşırı vicdanlı olup, genellikle

büyüdüklerinde fazla duyarlı, özverili, duygusallık nedeniyle psikologlardan en çok yardım

alan kişiler olurlar. Çok utangaç, çekingen, güvensiz, yaptıkları her şeyde çevreye zarar

vereceklerinden korkan bu aşırı vicdanlı bireylerdir. Dikkat etmemiz gereken şey, çocukları evde ya da okulda her iki yönde de aşırılıklar içinde yetiştirmemektedir.

Vicdanlılık; duygusal ve ussal(akıl) vicdan olmak üzere ikiye ayrılır. Duygusal

vicdanlılık aşamasında insan davranışlarını duygusal inançlarıyla yargılar. 10 yaşından

ergenliğe kadar bu dönem sürer. Zihinsel yetenekler tam anlamıyla gelişmediği için çocuk

duygularının etkisindedir. Hoşlanma ilkesi çocuk üzerinde henüz varlığını sürdürmektedir.

Bu dönemde çocuk, kendisinden yapması istenen davranış kurallarını öğrenir ve bunlara

sıkıca bağlanır. Bağlanılan bu davranış kurallarının bazısı çocuk tarafından benimsenir.

Örneğin çok sevdiği bir kişinin aile bireyleri, arkadaş, sanatçı vb. hareketini yapmak zamanla

bu hareketin bağımsız olarak yapılması ile sonuçlanır.

Bir süre sonra davranışın yapılmasında rol oynayan “önemli kişi” unutulur, yalnızca bu davranış kalır. Çocuk, henüz davranışların nedenlerine inecek gücü gösteremez. Bu nedenle yargıları kutsaldır. Bilimsel tutuma sahip olmayan birçok yetişkin bu basamakta kalır. Bu yetişkinler nabza göre şerbet vermekten hoşlanırlar. Her davranışlarında duygularının etkisi vardır. Fen ve doğa deneyleriyle başlayarak tartışma yöntemiyle çocuklara yavaş yavaş bilimsel

düşünebilme gücü kazandırıldıkça çocuk bu basamakta kalmaz, kurtulur. Ussal vicdanlılık aşamasına geçen insan, davranışlarını ussal inançlarıyla yargılar.

Duygusal vicdanlılıktan ussal vicdanlığa geçen birey, törel ilke ve kuralları usunun(aklının)

süzgecinden geçirerek ve sorgulayarak uygular. Bu aşamada insan, törel ilke ve kuralların

yerine, zamanına, duruma ve uygulanan bireye göre değiştirilip, geliştirilerek

uygulanabileceğinin bilincine varır.

Spread the love

Yorum gönder