Ecevit’in son iletisi
“Türkiye’nin başı daima dertte olacaktır, ama paniğe gerek yok”
Türkiye’de 4 dönem Başbakanlık yaptıktan sonra 2006 yılında yaşamını yitiren efsane siyasetçi Bülent Ecevit ölümünden önce Türkiye’ye bıraktığı “son iletisi” gazeteci Mehmet Çetingüleç’in hazırladığı kitapla ortaya çıktı. “Ecevit’in Anıları” isimli kitapta yer alan “veda” mesajında Ecevit “Türkiye’nin başı daima dertte olacaktır, ama paniğe gerek yok” diyor.
İşte Bülent Ecevit’in o iletisi:
“Tüm Türkiye’nin, tüm ulusun çok kapsamlı bir gelenek birikimi var. Jeopolitik konumumuz da çok önemli. Özellikle Avrupa ile Asya arasında yakınlaşmayla birlikte, Avrasya süreci oluşmaya başladığından beri Türkiye’nin önemi büsbütün arttı. Aslında Avrasya coğrafyası Orta Avrupa’dan başlayıp Orta Asya’ya kadar gider. Böylece Asya’nın kapıları da Türkiye’ye açılmış olur. Bu durum Türkiye’ye çok büyük olanaklar sağlıyor, çünkü Türkiye Avrasya’nın anahtar unsuru durumunda. Türkiye bütün bu ülkelerle tarihsel, kültürel anlamda uyumlu bir ülke. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra hepsiyle çok rahatça ilişki kurar duruma geldik. Rusya ile de olumsuz ilişkilerimiz olmadı. Bu durumda Türkiye bütün dünya açısından son derece değerli hale geldi.
Önemli olan ölçüyü kaçırmadan, bizim politik konumumuzdan kaynaklanan olanaklarımızı değerlendirmemiz. Aynı zamanda şunu bilmemiz gerekiyor: Türkiye, dünyanın en duyarlı ülkesidir, coğrafi bakımdan. Onun için Türkiye’nin başı daima dertte olcaktır, daima sorunlarla karşılaşacaktır. Ama hiçbir zaman paniğe kapılmaya gerek yok. Türkiye bütün sorunların üstesinden gelebilir.
Bu Avrasyalaşma süreci içinde bazı ülkeler Türkiye’yi etkisiz bırakma çabası içindedirler. Fakat diğer yandan Türkiye’ye mecburdurlar.
Avrupa Birliği, kendisini NATO etkisinden kurtarmak için ayrı bir güvenlik birimi kurmak istedi. Özellikle Fransa, Almanya, İngiltere, NATO’dan ayrı askeri birimleri olsun istiyorlardı. Fakat bu bizi Amerika’dan koparmış olacaktı. Amerika da buna karşıydı, ama açıktan söyleyemiyordu .Türkiye tek başına iki yıl mücadele etti. Kendi haklarından vazgeçemeyeceğini söyledi, yani Türkiye’yi Avrupa Birliği’nin kuracağı savunma ve güvenlik kurumunun dışında tutamayacaksınız, dedik.
“LAİK, DEMOKRATİK DÜZEN SAYESİNDE ÖNEMLİYİZ”
Ecevit “laik demokratik düzenin” önemine şöyle vurgu yapıyor:
BÜLENT ECEVİT- Bunları niçin anlatıyorum; Türkiye tarihten gelen gücünü doğru kullanabilirse, her sorunun üstesinden gelecektir. Atatürk döneminin Türkiye’de kurduğu laik demokratik düzen, hem batı dünyasında hem diğer bölgelerde Türkiye’ye büyük saygınlık veriyor. Bu laik demokratik düzen sayesinde, Türkiye son derece önemli bir ülke. Dediğim gibi, eğer kendi değerlerimizin, kendi benliğimizin değerini bilirsek, çok önemli bir konumdayız. Eğer “Her istediğimizi yaparız” gibi bir davranış içine girmeden, sorumlu davranırsak hiçbir sorun altında ezilmeyiz. Bu bakımdan halkımız kendine güvenmeli.
“AB’YE VE NATO’YA BAĞIMLI KALMAMALIYIZ”
Ecevit’in Türkiye’yi yönetenlere de mesajı var:
“Siyasal açıdan da, ekonomik açıdan da Avrupa Birliği’ne ve NATO’ya bağımlı kalmamalıyız. Bütün dünyaya açılmalıyız. Kendi bölgemizdeki ülkelerle, Rusya ile Orta Asya ülkeleri ile Uzak Doğu ile her bakımdan çok özel olan ilişkilerimizi geliştirirken, bir yandan da Hindistan’la ilişkilerimizi geliştirmeliyiz.
Nüfus bakımından en yoğun iki ülkeden biri olan Hindistan’la çok eski bağlarımız vardır. Hindistan’da “Hint ulusu” kavramını değiştiren unsur, Mahmut Şah dönemindeki Türklerdir. Hindistan’da bize yakınlık gösterecek unsurlar var, onlarla ilişkilerimizi geliştirirken eğitime önem vermeliyiz. Türkiye, bütün dünya ile ilişki kurabilecek tek ülkedir…”
“AB TÜRKİYE’DEN KORKUYOR”
Ecevit’e göre Avrupa’nın Türkiye’ye olumsuz yaklaşımının altında yatan gerçek neden korku:
“Düşünün, Avrupa Birliği kendi silahlı kuvvetlerini oluşturmak istedi ve Türkiye’yi bunun dışında bırakmak istedi. Biz tek başımıza iki yıl direndik ve önledik bunu…
Aslında Türkiye’yi hem hor görüyorlar hem Türkiye’den ürküyorlar, nüfusu yüksek olduğu, ekonomik potansiyeli büyük olduğu için vs. Türkiye’den korkuyor ve uzak tutmak istiyorlar. Onun için bir- iki yıl Avrupa Ordusuna karşı çıktık tek başımıza. Bir ölçüde Amerika bize destek oldu fakat tek başımızaydık.
Ama sonunda bir yandan bakıyorsunuz Bosna Hersek’te işler karışıyor Türkiye’den asker isteniyor, Kosova’da işler karışıyor Türkiye’den asker isteniyor, bazı Afrika ülkelerinin ordularını Türkiye’nin eğitmesi sağlanıyor. Azerbaycan ordusunu Türkiye kurdu. Arnavutluk’ta Türk donanmasının kurduğu tesisler var. Yani Türkiye’siz yapabilmeleri mümkün değil. Türkiye’nin küçük bir ordusunun olması da dünyanın işine gelmez aslında.
Kısacası elimizde önemli o kadar çok olanak var ki, bunları iyi değerlendirirsek, sorumluca değerlendirirsek, dünyaya sorun yaratmaksızın değerlendirirsek, çok kısa sürede büyük bir “dünya devleti” olabiliriz. Kendisine bir dünya devleti havası vermeksizin…”
“TÜRK HALKININ YETENEKLERİNE GÜVENİYORUM”
Ecevit, gazeteci Mehmet Çetingüleç’in “Türkiye’nin ufkunda neler görüyorsunuz?” sorusunu ise şöyle yanıtlıyor:
“Türkiye’nin ufkunu aydınlık görüyorum. Çünkü Türk halkının olağanüstü yeteneklerine güveniyorum.”
www.bilimsanatyolu.com
Yorum gönder