Günün fıkrası: Dalkavuk arayan padişah
Bir zamanlar padişahın biri can sıkıntısından kurtulmak için dalkavuk aramaya başlamış. Ama sıradan bir dalkavuk değil, ülkenin en gözde, en hünerli dalkavuğunu arıyormuş.
Dört bir yana haber salınmış. Ülkenin çeşitli yerlerinden yüzlerce, binlerce kişi padişahın dalkavuğu olmaya talip olmuş.
Padişah, adayları sırayla huzuruna kabul etmeye başlamış. İlk aday kendisini tanıtıp çalıştığı yerleri anlatmaya başlamış.
Padişah sabırla dinledikten sonra, demiş ki:
-“Aslında sen pek dalkavuğa benzemiyorsun.”
Dalkavuk adayı:
-“Nasıl olur padişahım? Hizmetinde bulunduğum herkes benden övgüyle bahsederdi. Onlara da sorsanız benim ne kadar yetenekli bir dalkavuk olduğumu anlatacaklardır”, diyerek kendini savunmaya çalışırken…
Padişah bu adayın istediği dalkavuk olmadığını söyleyip diğer adayı çağırtmış.
Aynı konuşmalar defalarca tekrar etmiş. Gelen herkes kendisini ve çalıştığı yerleri anlatıyor, padişahın
-“Sen pek dalkavuğa benzemiyorsun” sözüne karşılık, kendilerini savunmaya fırsat bulamadan sıra diğer adaya geçiyormuş.
Nihayet adayın biri daha kendini tanıtmaya başlayınca, padişah yine aynı sözle eleştirmiş:
-“Aslında sen pek dalkavuğa benzemiyorsun”, demiş.
Aday:
-“Pek benzemem padişahım!”, diye yanıt vermiş.
Padişah:
-“Dur bakayım sanki biraz benziyorsun?”, demiş.
Aday:
-“Biraz benziyor olabilirim padişahım!”, diye yanıt vermiş.
Bu sözler üzerine padişah, onun tam da aradığı dalkavuk olduğunu anlamış ve sarayın dalkavukluğuna almış.
Günümüzün bürokrasisi, gazetecileri, işadamları, sanatçıları içinde saraya dalkavuk olmak için adeta yarışıyorlar. Yarışmaya bile gerek yok.
Yorum gönder