Günün Fıkrası: Beşiktaş – Boluspor maçı
Seksenli yılların sonların bir Beşiktaş – Boluspor maçı sırasında hakem Beşiktaş`ın net 2 golünü vermez,
Boluspor`a da havadan bir penaltı verir.
Maç çığırından çıkmıştır. Beşiktaşlılar neredeyse sahayı terk etmeyi düşünürler.
Boluspor 2. golü de atar.
Metin Tekin santrayı yapmaz bekler. Hakem düdüğü bir daha çalar, ama Metin hala topa dokunmaz.
Hakem;
-“Metin neden başlamıyorsun, bak kart çıkartırım”, der.
Metin yanıt verir:
-“Hocam sahanıza geçin de başlayalım”, der.
Günün Fıkrası: Otoban ve Fenerbahçe
Bir gün adamın biri bir lamba görür ve lambanın içinden ise bir cin çıkar:
-“Dile benden ne dilersen” der.
-“Buradan Amerika`ya direk giden bir otoban yap.”
-“Efendim bu çok ama çok zor bir iş benim yıllarımı alır.”
Adam düşünür:
-“Tamam. O zaman Fenerbahçe`yi Şampiyonu yap” der.
Cin sorar:
-“Efendim otoban kaç şeritli olsun?”
90 Dakika Dua
Erzurumspor yenilirse küme düşecek, berabere kalır ya da yenerse ligde kalacaktır.
Hoca`dan dua etmesini isterler:
-“Hocam bir dua et de takım yensin, hiç değilse berabere kalsın.”
Hoca dua eder. Maçın 90 dakikası berabere biter ama Erzurumspor uzatmalarda bir gol yer ve küme düşer.
Taraftarlar,
-“Ne biçim dua ettin” diye Hoca`ya çıkışırlar.
Hoca kendini savunur:
-“Ula uşah ben 90 dekke için dua ettim. Ne bülim hakem uzadacah!”
Almanya`da kültür düzeyi
Almanya`da halkın kültür düzeyini ölçmek için bir anket düzenlemiş; sokaktaki insanlara “B harfi ile başlayan üç meşhur Alman`ın adını sayın!” demişler.
Adamın biri üç futbolcuyu sıralamış:
-“Beckenbauer, Ballack, Bonhof!”
Anketçi demiş ki:
-“Peki Bach, Beethoven, Brecht, Böll, Brahms gibi isimler aklınıza gelmiyor mu?“
-“Kusura bakmayın!” demiş adam,
-“İkinci lig oyuncularını tanımıyorum.”
6 – 0 Maç Sonrası
Erzurumspor yenilirse küme düşecek, berabere kalır ya da yenerse ligde kalacaktır. Hoca`dan dua etmesini isterler:
“Hocam bir dua et de takım yensin, hiç değilse berabere kalsın.”
Hoca dua eder. Maçın 90 dakikası berabere biter ama Erzurumspor uzatmalarda bir gol yer ve küme düşer. Taraftarlar, “Ne biçim dua ettin” diye Hoca`ya çıkışırlar. Hoca kendini savunur:
“Ula uşah ben 90 dekke için dua ettim. Ne bülim hakem uzadacah!”
Geldiği yerden gidiyorum…
Maçın bitiminden sonra herkes stadyumdan çıkmak için kapıya hücum etti.
Bir taraftar da kolay yolu seçer ve duvardan atlar.
Görevli seslenir:
-“Geldiğin yerden çıkamaz mısın?”
Taraftar yanıtlar:
-“Zaten öyle yapıyorum!”
Zeka Testi
98 Dünya Kupası`nı Fransa Milli Takımı`nın kazandığını gören ünlü teknik direktör Fatih Terim hemen ilk uçakla Fransa`ya milli takım hocasından taktik almaya gider.
Hoca, Fransa`nın hocasına,
-“Ya hocam siz nasıl şampiyon oldunuz, özel bir yöntem mi kullanıyorsunuz?” der.
Bunun üzerine Fransa Milli Takımı`nın hocası,
-“Yok hayır. Sadece futbolcularıma zekâ testi uyguluyorum,” der ve Fransa Milli Takımı`nda forma giyen Zidane`ı yanına çağırır ve şöyle der:
-“Zidane senin ananın babanın çocuğu ama kardeşin değil, kim bu?” der.
Zidane da,
-“Benim, hocam” der.
Hoca da aynı şeyi kendi futbolcularında uygulamaya karar verir ve İstanbul`a geri dönüp Hakan`ı yanına çağırır ve,
-“Hakan senin ananın babanın oğlu ama kardeşin değil, kim bu?” diye sorar.
Hakan da,
-“Bir dakika Hocam, gidip bir Hagi`ye sorayım,” der.
Hagi`ye gidip,
-“Hagi senin annenin babanın oğlu ama kardeşin değil, kim bu?” der.
Hagi de,
-“Benim tabi ki” der.
Bunun üzerine Hakan Hoca`ya döner ve
-“Hagi`ymiş hocam” der..
Hoca da,
-“Saçmalama oğlum ne Hagi`si.. Zidane” der..
Spor ayakkabının yararları
Bir Amerikalı ile Japon safari’ye çıkmışlar. Her ikisi de son teknolojik silahları da birbirlerine nazire yapmak için yanlarına almışlar.
Derken uzakta bir aslan görünmüş.
Amerikalı lazer tüfeğini doğrultmuş ve aslana ateş etmiş. Ama karavana.
Hemen Japon uydudan yönlendirmeli tüfeğini doğrultup ateş etmiş. Fakat o da karavana.
Aslan bizimkileri fark edince üzerlerine doğru gelmeye başlamış.
Amerikalı bir yudum viski içip acı sonu beklemeye başlamış.
Japon hemen botlarını çıkarıp spor ayakkabılarını giymeye başlamış.
Amerikalı sormuş :
-“Ne o, aslandan hızlı mı koşacaksın?”
-“Yoo, senden hızlı koşsam yeter.”
Rizeli ve Trabzonlu İmamlar maç yaparlar
Bir gün Trabzonlu imamlarla, Rizeli hocalar maç yapacakmış.
Trabzonlular demiş ki şu bizim Hami’yi imam diye yutturalım, maçı kazanalım
Mac günü gelmiş çatmış. maç oynanmış. Geri dönünce millet sormuş..
-“Nasıl geçti daaa” diye.
-“2-1 yanıldık” demiş Trabzonlu imamlar..
Millet şaşırmış ya,
-“Nasıl olur Hami oynamadı mı maç da?” diye sorarlar.
İmamlardan biri,
-“Oynadı hem de golümüzde o attı” demiş..
Mıllet sormuş,
-“Yıne, eeeee, peki nasıl yanıldınız?”
İmam;
-“Onlarda da Ronaldo ve Messi imamları vardı.”
Hasta Fenerbahçeli…
Hasta Fener’li, gerçekten de hasta olur ve ölüm döşeğine düşer.
Her zaman maçlara birlikte gittiği fanatik arkadaşları ziyaretine gelirler son defa görelim diyerek…
-“Allah’ın takdiri… Elden bir şey gelmez ama son bir istediğin varsa bari onu yerine getirelim..” derler..
-“O zaman beni Galatasaray’a üye yapın!..”
Herkes birbirine bakar:
-“Yav sen doğuştan Fener’li değil misin?.. Ne yapıyorsun sen?!..”
Hasta Fenerbahçelinin birden yüzü güler:
– Ülen !.. Bir Fenerli öleceğine, bir Galatasaraylı ölsün be!.”
Beleş traş…
Beşiktas başkanı Yıldırım Demirören bir gün bir berbere gider. Berber de bi güzel tıraş olur tam çıkacakken elini cebine atar o sırada berber,
-“Aman efendim siz Beşiktaş’ın koskoca başkanısınız sizden para almam” der.
Bunun üzerine Yıldırım Demirören ertesi gün berbere hediye olarak tüm futbolcularının birer imzalı üniformasını gönderir.
Sonra Fenerbahçe’den Aziz Yıldırım bu berbere gider tabi ki aynı işlem. Bir güzel trasını olur çayını içer tam çıkacakken elini cebine atar ama nafile berber yine parayı almaz.
Bunun üzerine ertesi gün Aziz bey hediye olarak bir yıllık kombine biletini hediye olarak berbere yollar.
Bu seferde Özhan Canaydın bu berbere gider trasını olur çıkarken tabi ki bizim berber yine para almaz.
-“Siz ki Avrupa fatihi Cim Bomunun başkanısınız efendim sizden para almak olur mu?” der.
Bunun üzerine ertesi sabah bi bakar ki dükkanın önünde Cim Bomlu yöneticilerin hepsi kuyruğa geçmis..
Beş para bile etmezsin…
Bir Galatasaray taraftar ile bir Fenerbahçeli taraftar derbi maçına gitmek için taksi ye binerler.
Bu arada Galatasaraylı taraftarı Fenerliye,
-“sen beş para etmezsin” der.
Diğeri de ona karşılık verir,
-“Asıl sen beş para etmezsin”
Sonunda stadın gelirler. Galatasaraylı taksiciye sorar :
-“Ücret ne kadar?
Taksici:
-“500 TL”
Galatasaray taraftar:
-“Peki bu olmasaydı kaç para alırdın?”
Taksici:
-“Yine 500 TL alırdım” der…
Galatasaraylı taraftar Fenerliye döner ve der ki:
-“Gördün mü 5 para etmezsin…”
Hasta Fenerbahçeli olan taksici de durur mu?
-“Fenerliler her zaman onur konuğum olduğu için para almam. Ben sizin gibi malları taşır ücret alırım” der.
Cahil Fenerbahçeli
Müfettişin biri, İlköğretim okulu 2. sınıflardan birine teftiş için gider.
En arkada oturan mahcup bir öğrenci, müfettişin dikkatini çeker.
-“Söyle bakayım evladım, alfabemizde kaç harf var?”
-“25 tane öğretmenim” der ve başlar harflerin adını söylemeye.
-“Müfettiş olmadı oğlum, 4 harfi söylemeyi unuttun tekrar say bakalım” der.
Sonuç yine aynı….
Bu sırada uyanık bir öğrenci hemen söz alır.
-“Öğretmenim o fenerlidir. U .E. F. A yı bilmez.”
Hangisi?
Adam daha yeni aldığı son model arabasını keyifle kullanmaya başlamıştır.
Arabada müzik dinlemek ister, radyoyu acar… Bir türlü kanal ayarını beceremez, satıcı firmayı arar;
-“Dinlemek istediğiniz müzik türünü veya sanatçı ismini yüksek sesle söyleyin” derler.
Adamın çok hoşuna gider ve;
-“Iglesias'” der.
Radyodan mekanik bir ses sorar;
-“Enrique mi? Julio mu?
Mest olur doğrusu bu teknolojiye;
-“Julio”, der ve anında kadife sesli şarkıcıyı dinlemeye başlar.
Bir gün canı caz dinlemek ister
-“Jones” der.
Radyo sorar;
-“Norah mı? Etta mı? Salena mı?
Norah ister ve onu dinlemeye başlar, tam o sırada kırmızı ışıktadurduğunda arkadan bir araç buna çat diye çarpınca çıldırır ve
-“İbne! diye”, bağırır.
Radyo sorar,
-“Hakem mi? Federasyon mu? Galatasaray mı?”
Berber işini biliyor
Galatasaray’linin biri berberde sacini kestiriyormus.
Berberin durduk yerde “Ilk gittigin maci animsiyor musun?” diye soracagi tutmus: “Evet, ne olacak?” demis bizimki sinirli sinirli. – Hangi macti?
– Bir Fenerbahçe maciydi.
– Kadikoyde mi?
– Evet, oradaydi.”
Aradan bir-iki dakika gecmis. Berber yeniden sormus:
– Hangi macti demistin?
– Fenerbahçe maci.
– Nerede nerede?
– Kadikoy dedik ya!!
Bir-iki dakika sonra yine ayni hikaye:
– Demek hayatta gittigin ilk mac bir Galatasaray – Fenerbahçe maciydi ha?.
Bizimki sinirlenerek :
– Evet be, Fener maci dedik ya !…
Berber birkac dakika sonra ayni konuyu bir daha acmaya kalkisinca bizimki isyan etmis:
-Kardesim, ilk gittigim macin Fener maci oldugunu
elli kere soyledim. Niye yeniden yeniden soruyorsun?
Berber aciklamis :
– Fener deyince saclarin diken diken oluyor da, daha rahat kesiyorum
Yorum gönder