Susun diyorlar!
Susturulan bir toplumun, şiddetten başka bir şey üretmez.
Susturulan bir toplum, bilgi, düşünce, teknoloji, sanat ve sevgi üretemez; üretmeyen toplum bir arada sağlıklı yaşayamaz, gelişemez.
Susturulan bir toplum, barışı sağlayamaz, “sen sus beni dinle, senin konuşma hakkın yok” dendiği an şiddetin tohumları atılmış demektir.
Susturulan bir toplum barışçıl gösteriler yapamazsa, şiddetten başka bir şey üretmez.
Şiddeti, yakıp yıkmayı “vandalizm” olarak görmek doğrudur…
Ellerinde bilmem neyi kınıyoruz diye yürüyen 300-500 öğrenci, gencin üzerine TOMA eşliğinde yüzlerce gaz bombasıyla saldırmak ne oluyor?
Ve her söyleneni doğru ya da yanlış demeden bir tornadan çıkmışçasına topluma ayar vermeye çalışan bir basını da varsa tamamdır artık.
Susun konuşmayın diyenler, tarih boyunca düşünen ve konuşan insanları cayır cayır yakmışlarıdır. Bunlardan birisi de Giordano Bruna bakın ne demiş: “Tanrı, iradesini egemen kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır. Yeryüzündeki kötü insanlarsa, kendi iradelerini egemen kılmak için Tanrı’yı kullanırlar.”
Konuşup görüşlerini açıkladıkları için Giordano Bruna gibi Sıvas’ın göbeğinde 36 kişiyi cayır cayır yaktığımızın kokusu daha kaybolmadı…
Birileri çıkıp konuşmayın, siz susun derken şiddeti körüklediğinin ayrımında bile değil..
Ve son olarak da diyebiliriz ki;
“Eğer bir ülkenin insanlarını kandıran bir medyası varsa, o ülkenin başka bir düşmana ihtiyacı yoktur.”
Muhsin YAZICI / 13.02.2024
Yorum gönder