Basketbol Terimler Sözlüğü
Basketbol Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan ve geliştirilen bir spor dalıdır. Bu yüzden, basketbol oyununda birçok İngilizce terim kullanılmaktadır. Basketbolu daha iyi kavrayabilmeniz için bu sözlüğü sizlere Türkiye Basketbol Federasyonu Basketbol Terimleri Sözlüğünden alıntı yapılmıştır.
A
ADVANCING THE BALL : Sayı girişiminden önce bir takımın topu kendi savunma sahasından hücum sahasına top sürülerek veya pas ile geçirmesi.
AIR BALL : Yapılan bir sayı girişiminde, topun arkalığa veya çembere değmemesi.
ALL-AMERICAN TEAM : Bütün ülkelerdeki koç ve spor yazarlarının oyları ile o yılın en iyi kolej oyuncuları arasından seçilen “All Star” takımı.
ALL-CONFERENCE TEAM : Her yıl ülkenin tüm kolej koçları ve spor yazarlarınca her bölgenin en iyi oyuncuları arasından seçilen takım. Bu oyuncular sezon sonunda özel ödüller alırlar.
ALLEY-OOP : Topun çemberin üzerine doğru lop pas olarak atılıp, potaya yakın oyuncu tarafından havada yakalanıp içine basarak tamamlanması.
ARC : Kavis. Şut stilinin öğretimindeki en önemli kavramlardandır. Top çembere giderken düz değil, havada kavis çizerek gitmelidir.
ASSIST :Sayı pası, sayıyla sonuçlanan pas.
ATTEMPT : Girişim, teşebbüs.
B
BABY HOOK : Yarım çengel atışı.
BACKBOARD : Çember ve aksamını tutan dikdörtgen şeklindeki cam, mika veya tahtadan yapılmış levha, arkalık.
BACK COURT : Arka saha, savunma sahası. Bir takımın savunma yaptığı yarı saha.
BACK-DOOR PLAY : Savunma oyuncusu tarafından çok yakından savunulan bir hücum oyuncusunun topu almak için önce üç sayı çizgisine doğru hareket edip, birden hız ve yön değiştirerek potaya hareketlenmesi ve topu dip çizgi yakınlarında alması.
BALANCED OFFENSE : Dengelenmiş hücum düzeni. Hücum takımının bazı oyuncularının iyi şut atabilecekleri pozisyonlara, diğerlerinin de hücum ribaunduna girebilecek pozisyonlara yerleştirilmesi.
BALL : Top.
BALL CONTROL : İyi bir atış fırsatının bulunmasına kadar hücum takımının topu hakimiyetinde bulundurması.
BALL HANDLING : Top hakimiyetini kaybetmeden paslaşmak, topu tutmak ve kontrol etmek.
BALL SIDE : Top tarafı.
BANK SHOT : Potalı şut, arkalığa çarptırılarak atılan şut.
BASEBALL PASS : Tek elle kafanın arkasından, kulağın hizasından geçirilerek genellikle hızlı hücum başlangıcında atılan pas.
BASE LINE : İki potanın altından geçen, sahayı sınırlayan dip çizgiler.
BASKET : Sepet, çember.
BASKET HANGER : Hücum potasına hep yakın oynayan veya hücum potasına doğru boş bir atış için koşan oyuncu.
BEHIND-THE-BACK PASS : Oyuncunun topu arkasından geçirerek tek elle attığı pas.BELLY UP : Yakın savunma yapma, hücumun içine girme.
BLIND PASS : Atılacağı yerin tersine bakılarak atılan pas.
BLOCKED SHOT : Savunma oyuncusunun hücum tarafından yapılan bir atışı elden çıktıktan sonra ve çember seviyesinin üzerinden aşağıya inişe geçmeden önce kesmesi, topun çembere gidişini engellemesi.
BLOCKING OUT : Kaçan bir atıştan sonra savunma oyuncusunun, ribaundu alabilmek için hücum oyuncusuna sırtıyla çarpıp potadan uzakta durdurması. (Box-Out)
BLOWING A SHOT : Çok kolay sayı olabilecek bir atışın kaçırılması.
BOMB : Uzak mesafeden atılan şut.
BONUS : Prim.
BOUNCE PASS : Yere çarptırılarak verilen pas.
BOX-AND-ONE DEFENSE : Dört savunma oyuncusu kutu şeklinde bölge savunması yaparken, bir oyuncu da karşı takımın en skorer oyuncusunu adam adama savunur.
BOXER’S SHUFFLE : Savunma duruşunda yana, ileri, geri kayma.
BOXING OUT : “Blocking out” teriminin eş anlamlısı.
BREAKAWAY : Bir hücum oyuncusunun, savunma kendi sahasına gelmeden önce hücum sahasına koşup topu alması. Bu hızlı hücumun bir parçasıdır.
BUCKET : Çember.
BUFFER ZONE : Serbest atış bölgesi veya 3 saniye koridoru.
BURN : Güzel bir çalımla savunmacıyı çembere doğru geçip sayı atmak.
BUZZER : Periyot veya devrenin bittiğini belirten korna sesi.
C
CENTER : Bu hücum oyuncusu aynı zamanda “pivot” olarak da adlandırılır. Potaya yakın oynayan bu oyuncu, takımın en uzun boylu oyuncusudur.
CENTER JUMP : Hava atışı. (Jump ball)
CHANGE-UP : Dribbling yaparken veya koşarken, yön veya hız değiştirmek.
CHARGING : Toplu oyuncunun sabit duran savunmacıya çarpması, hücum faul.
CHART : İstatistik.
CHEST PASS : Göğüs pası.
CLEAR OUT : Dört hücum oyuncusunun sahanın bir tarafına toplanıp, elinde top olan oyuncuya hareket edecek boş alan bırakması.
CLOGGING THE MIDDLE : Savunma takımının, rakip takıma potaya yakın atış şansı vermeyecek şekilde potanın önünde kümelenmesi.
CLOSELY GUARDED : Savunmacının hücum oyuncusuna çok yakın oynaması.
COACH : Antrenör.
CONDITIONING : Fiziksel dayanıklılığı arttırmak için yapılan çalışma şekilleri.
CONFERENCE : Lig.
COOL : Sakin.
CORNER : Oyun sahasını sınırlayan dip çizgiler ile yan çizgilerin birleştiği köşeler.
CORNER SHOT : Köşeden atılan şut.
COURT : Saha.
COVERING A MAN : Rakip oyuncuyu savunmak.
CRACK THE DEFENSE : Savunmayı çatlatmak. Savunmanın zayıf yerini yakalayıp, oradan sayı aramak.
CRASH THE BOARDS : Potayı parçalamak. Kaçan bir hücum sonrası ribaundu alıp tekrar tekrar atış yapmak.
CRISSCROSS PLAY : İki hücum oyuncusunun, elinde top olan hücum oyuncusunun önünden ayrı yönlere doğru (“X” çarpı şeklinde) hareket etmesi.
CROSS-COURT PASS : Hücum sahasının bir yanından ötekine pas.
CROSSOVER DRIBBLE : Elinde top olan oyuncunun, topu bir elinden ötekine dribbling yaparak alması. Dribbling yaparken el değiştirme.
CURTAIN TIME : Kapatılamayacak kadar büyük fark olunca maç bitti gözüyle bakma.
CUTTING : Top almak veya bir alanı boşaltmak için topsuz hücum oyuncusunun yaptığı hareket.
D
D : ”Defense” kelimesinin kısaltması, savunma.
DEAD BALL : Ölü top. Topun oyunda olmadığı zamanki durumu.
DEADLY SHOOTER : Öldürücü şutör. Çok seyrek şut kaçıran oyuncular için kullanılır.
DEAL : Hücum sahasında oyuncuların pas yapması.
DEFENSE : Savunma.
DEFENSIVE SIGNALS : Savunma ile ilgili işaretler. Bazı takımlar oyun sırasında özel işaretler kullanarak savunma stratejilerini değiştirirler.
DEFENSIVE STANCE : Savunma sırasında el ve ayakların bulunması gereken pozisyon. Savunma duruşu.
DEFENSIVE TRIANGLE : Savunma üçgeni. Üç savunmacının 3 saniye koridorunda üçgen şeklinde savunmaya yerleşmesi.
DELAY OF GAME : Topun canlı olduğu zamanı azaltmaya çalışmak.
DENNY : Savunmada topla adamın arasında olup, hücumcuya top aldırmama pozisyonu.
DIAMOND-AND-ONE : Baklava ve bir. Kutu ve bir savunma şeklinin benzeri. Dört savunma oyuncusu baklava şeklinde dizilip bölge savunması yaparken öteki oyuncu rakip takımın en skorer oyuncusunu adam adama savunur.DISH : Çembere doğru dalış yapan oyuncunun boş arkadaşlarına pas vermesi.
DISQUALIFIED PLAYER : Faul limitini dolduran oyuncunun bir daha oyuna dönmemek üzere dışarı çıkarılması. Bu limit NBA’de 6, Avrupa basketbolunda ise 5 fauldür.
DOUBLE DRIBBLE : Top sürme hakkını kullanıp topu tutan oyuncunun tekrar dribblinge başlaması. Bu kurallara aykırı bir durumdur.
DOUBLE FIGURES : Tutulan istatistikteki 2 ayrı hanede birden 10 veya daha fazla değere sahip olma. Örnek :Savunma ribaundu 12, sayı 11 gibi.
DOUBLE FOUL : İki rakip oyuncunun aynı zaman diliminde karşılıklı faul yapması.
DOUBLE -HEADER GAME : İki ayrı maçın arka arkaya aynı salonda oynanması.
DOUBLE PIVOT : İki pivot (veya Center) ile yerleşilen hücum sistemi.
DOUBLE PUMP : Üst üste 2 şut feyki (pump fake) yapmak.
DOUBLE SCREEN : İki hücum oyuncusunun birbirine yakın durup diğer bir hücum oyuncusuna hoş bir atış imkanı yaratmak için perdeleme yapması.
DOUBLE-TEAM : İki savunma oyuncusunun bir hücum oyuncusunu sıkıştırması.
DOWNCOURT : Oyunun cereyan ettiği sahaya uzak olan bölüm.
DOWN LOW : Alçak post bölgesi.
DOWN THE MIDDLE : Bir hücum oyuncusunun kendi sahasından diğer potaya doğru koşarak veya dribbling ile ilerlemesi.
DOWNTOWN : Potaya şut atılamayacak kadar uzak olan bölge.
DRIBBLING : Top sürme.
DRIVE-IN : İçeri dalış yapmak. Hücum oyuncusunun potaya doğru dribbling ile dalıp atış fırsatı araması.
DUMMY OFFENSE : Hücum setinin savunmasız çalışılması, (5’e 0) veya set çalışması sırasında savunmanın top kapma hakkı olmayıp, sadece hücum oyuncusunu takip etme.
DUNKING THE BALL : Smaç yapmak. Topu çemberin içine doğru kuvvetlice bastırmak.
E
ERASER : Silici, çok iyi top kesen oyuncu.
END LINES : Dip çizgi.
EXCESSIVE TIMEOUT : Kuralların izin verdiği mola sayısından fazla mola kullanma hali; bu durumda koç teknik faul alır ve karşı takım iki faul atışı kullanıp kenardan topa sahip olur.
EXTRA PERIOD : Uzatma devresi.
EYES FAKES : Göz ile yapılan aldatma.
F
FADEAWAY JUMPER : Geriye doğru sıçrayarak şut atabilen oyuncu.
FAKES AND FEINTS : Savunmacının dengesini bozmak için göz, kafa ve/veya vücut ile yapılan aldatma hareketleri.
FALL AWAY SHOT : Kesilmemek için geriye düşerek yapılan atış.
FANCY DAN : Seyircinin gözüne hoş gelecek oyun ve atışları yapan oyuncu.
FAST BREAK : Hızlı hücum.
FIBA : Uluslararası Basketbol Federasyonu.
FIELD GOALD MADE : Başarılmış 2 veya 3 sayılık atış.
FIELD GOALD ATTEMPT : 2 veya 3 sayı için kullanılan atış. (Girişim)
FIELD GOALD PERCENTAGE : 2 veya 3 sayılık atış yüzdesi.
FILLING THE LANES : Fast break’te kulvarların doldurulması.
FINGER ROLL : Topun parmaklardan yuvarlanarak çembere bırakılması.
FIREHOUSE BASKETBALL : En hızlı fast break sistemi, 5 oyuncu da çok süratli karşı sahaya koşar.
FIRE THE ROCK : Çok yüzdeli şut atma.
FIVE MAN FAST BREAK : Her oyuncunun belli bir görevi olduğu organize edilmiş fast break.
FIVE MAN WEAVE : 5 Oyuncu ile yapılan örme.
FLOATING : Hücum gücü zayıf olan bir oyuncuyu savunurken diğer oyunculara rahatça yardım edebilecek bir pozisyonda bulunmak.
FLOATING A PASS : Yüksekten ve yavaşça atılıp, kolay yakalanacak pas.
FOLLOW THROUGH : Pas verirken veya şut atarken el ve parmakların topun gidiş yolunu takip etmesi.
FOOTWORK : Ayak çalışması.
FORMATION : Hücum ve savunmada yerleşim düzeni.
FORWARD : Forvet, ekstrem oyuncu.
FORWARD WALL : Potaya yakın oynayan 3 uzun oyuncunun oluşturduğu blok.
FOUL : Faul.
FOUL SHOT : Serbest atış.
FOUR CORNER : North Caroline coach’u Dean Smith’in popüler olmasını sağladığı, maçı önde götüren takımın zaman geçirmek için kullandığı oyun. Hücum sahasının her köşesine 1 oyuncu yerleşir. Oyun kurucu da ikili sıkıştırma gelene kadar ortada topla oynayıp sonra pas verip tekrar alır.
FREE FOUL : Faul yapılanın avantajının kaybolmaması nedeniyle çalınmayan faul. Avantaj kuralı.
FREE THROW : Serbest atış.
FREE THROW LANE : Serbest atış bölgesi veya üç saniye koridoru.
FREE THROW LINE : Serbest atış çizgisi.
FREEZE : Hücum takımının zamanı kullanmak için topun hakimiyetini atış süresinin sonuna kadar sürdürmesi.
FULL COURT : Tam saha, tüm basketbol sahası.
FULL COURT PRESS : Tam saha baskı.
FUNDAMENTALS : Basketbolun temel kural, teknik ve stratejileri.
G
GARBAGE MAN : Çöpçü, çok yakın ve savunmasız atışları sayı yapan oyuncu.
GET BACK : Geri koş.
GETTING POSITION : Pozisyon almak. Başarılı bir hücum veya savunma hareketi yapmak için doğru bir yerde olmak.
GIRLS’ BASKETBALL : Bayan basketbolu.
GIVE-AND-GO : Ver kaç. Pası veren oyuncunun potaya doğru hareketlenmesi.
GIVE ONE : Rakip takımın hızını kesmek için faul sokamayan oyuncuya kasten faul yapma.
GOAL TENDING : Çember seviyesinin üzerindeki topun inişi sırasında savunmanın topu kesmek amacıyla dokunması. (Hakem sayı verir)
GO COAST-TO-COAST : Savunma ribaundunu alan oyuncunun topu dribbling ile hücum sahasına kadar götürüp sayı yapması.
GO TO THE BOARDS : Ribaund yapmak üzere potaya gitme.
GREEN PLAYER : Tecrübesiz oyuncu. (Rookie)
GUARD : Takımının hücum sistemini yöneten oyuncu.
GUARDING : Rakip oyuncuyu savunma.
GUNNER : Hiç pas vermeyip topu hep kendi kullanan “bencil” oyuncu.
H
HALF : Devre.
HALFCOURT : Yarı saha.
HALF TIME : Devre arasındaki dinlenme süresi.
HAIL MARY : Ancak Tanrının yardımı ile sayı olabilecek atış.
HAND CHECK : Rakibi “eliyle kontrol” ederek savunma yapmak.
HANDOFF : Elden ele verilen pas.
HAND SIGNALS : El ve parmaklarla gösterilen işaretler.
HANGER : Takımı geri koşarken, hücum sahasında kalıp pas bekleyen oyuncu.
HASH MARKS : Orta saha çizgisinin iki tarafında, yan çizgilerin üzerinde işaretlenmiş çizgiler. Kolej liginde, baskı yapılan toplu oyuncunun bu çizgiyi 5 sn.de geçmesi gerekir. Aksi halde 2 oyuncu arasında hava atışı yapılır.
HATCHHET MAN : Baltalı adam. Çok sert faul yapan oyuncu.
HEAD FAKE : Kafa ile yapılan aldatma hareketi.
HEADY PLAYER : Rakibin hatalarından yararlanmasını bilen zeki oyuncu.
HELD BALL : Her iki takımdan birer oyuncu aynı anda topu tutarsa, hakem ’’tutulmuş top’’kararı verip hava atışı yaptırır.
HELP : Savunmada yapılan yardım.
HELP SIDE : Yardım tarafı.
HELP AND RECOVER : Savunmada yardıma gidip tekrar kendi adamına geri dönmek.
HESITATION : Tereddüt. Hücumda; kekeleme adımı, savunmada ise hücum oyuncusunu şaşırtmak için yapılan eskrimci hareketi.
HIGH FIVE : 2 oyuncunun ellerini havaya kaldırarak (ellerine) vurmaları. (Örneğin yapılan bir smaç sonrası)
HIGH POST : Yüksek post, faul çizgisinin olduğu bölge veya oradaki oyuncu.
HOOK SHOT : Çengel atışı.
HOOP OR HOOPS : Çember veya kabaca, basketbol maçı.
I
ICE : Buz; sahanın en sakin, telaşa düşmeyen oyuncusu için söylenir.
INSTANT OFFENSE : Bir yedeğin oyuna girer girmez sayı yapmaya başlaması.
J
JUMP BALL : Hava atışı.
JUMP SHOT : Zıplayarak atılan şut.
JUMP STOP : Zıplayarak yapılan duruş. Tek zamanlı duruş.
JUMP SWITCH : Toplu oyuncuya perdeleme yapıldığı sırada perdelemeyi yapan hücumcuyu savunanın zıplayarak (90 derecelik açı ile) dribbling yapan oyuncunun karşısına çıkıp adam değişmesi.
K
KEY : Ampul, 3 saniye koridoru ve faul atış çizgisine bağlı yarım daire.
KICK IT OUT : Pota altında atış şansı olmayan oyuncunun dışarıda bulunan arkadaşına pas atması.
KILLING THE CLOCK : Zaman öldürmek; galip durumdaki takımın 24 saniyelik hücum hakkını sonuna kadar kullanması.
L
LATERAL PASS : Yana doğru verilen pas.
LATERAL SCREEN : Yana doğru yapılan perdeleme.
LAYUP : Turnike.
LEADING THE FAST BREAK : Bir hücumcunun fast break’e koşarken diğerinden önde olması.
LEAD PASS : Hareketli bir oyuncunun önüne doğru atılan pas.
LEAGUE : Lig.
LEATHER BREATH : Topun derisini solumak; topu kesilip yüzüne çarpan oyuncuya söylenir.
LIGHTBULB CHANGER : Ampul değiştirici; çok fazla zıplayan oyuncular için söylenir.
LINEUP FOR A FREE THROW : Serbest atış sırasında ribaunda gireceklerin işaretli yerlere dizilmesi.
LONG SHOT : Uzak mesafeden atılan şut.
LOOPING PASS : Yüksekten ve yavaşça atılan pas.
LOOSE BALL : Hiçbir takımın sahip olamadığı, yerde yuvarlanan veya seken top.
LORD OF THE RIMS : Potaların “Lord”’u. Pota altının tartışılmaz hakimi.
LOW POST : Alçak post, pivot bölgesi veya oradaki oyuncu.
M
MAN-TO-MAN : Adam adama savunma. Her savunma oyuncusunun belli bir hücum oyuncusunu savunduğu defans sistemi.
MARKING A MAN : Hücumcuyu tutmak, savunmak.
MATCH-UPS : Eşleşme. Özellikleri birbirine benzeyen oyuncuları birbirlerini savunmakla görevlendirme.
MIDCOURT : Orta saha.
MIDCOURT LINE : Orta saha çizgisi.
MIDDLEMAN : Fast break’te topu ortadan götüren oyuncu.
N
NBA : 1950’de kurulan Amerikan Ulusal Basketbol Ligi. Profesyonel lig.
NO HARM NO FAUL : Kan çıkmazsa (sakatlık olmadan) faul yok.
NO-LOOK PASS : Atılacak hedefe bakmadan atılan pas.
NET : File.
O
OFFENSE : Hücum.
OFFENSIVE BOARDS : Hücum ribaundu.
OFFENSIVE FOUL : Hücum faulü.
OFFENSIVE GOAL TENDING : Top çember seviyesinin üzerinden aşağı inmeye başladığında bir hücumun topa veya çembere değmesi.
OFFENSIVE SYSTEM : Hücum sistemi. Rakip savunmaya karşı hücum düzeni.
OFFICIAL : Hakem.
OFF-THE-BALL FOUL : Topsuz alanda yapılan faul.
OFF THE COURT : Sahanın dışı.
ONE-HAND SHOT : Tek elle atılan şut.
ONE-THREE-ONE ZONE : 1-3-1 bölge savunması.
ONE-TWO-TWO ZONE : 1-2-2 alan savunması.
OPEN MAN : Boş oyuncu, savunması olmayan oyuncu.
OPEN SHOT : Boş atış. Savunma olmadan yapılan atış.
OPTION : Alternatif, seçenek. Bir hücum düzeni savunma yaparak durdurulduğunda kullanılabilen alternatif oyun. Bir hücum düzeninde birkaç “opsiyon” bulunur.
OUTLAW SCHOOL : Oyuncu transferinde kurallara uymayan okul.
OUTLET PASS : Ribaund aldıktan sonra fast break’e başlamak için verilen “ilk pas”.
OUT OF BOUNDS : Dip ve yan çizgilerin dışı. Sahanın dışı.
OUT OF BOUNDS PLAY : Topu dışardan oyuna sokan takımın kullandığı oyun.
OUTSIDE : Saha dışı. (Out of bounds)
OVERHEAD PASS : Baş üzerinden verilen pas.
OVERHEAD SHOT : Baş üzerinden atılan şut.
OVERPLAY : Top ile çember arasında durup hücumcuya topu aldırmamak için kapalı stens pozisyonunda bulunma.
OVERTIME : Normal sürenin berabere bitmesinden sonra oynanan uzatma devresi.
P
PAINT : 3 saniye koridoru.
PATTERN PLAY : Daha önceden planlanmış hareketlerin yapıldığı hücum düzeni.
PENETRATION : Potaya doğru dribbling ile yapılan dalış.
PEP TALK : Maçlarda koçların oyuncuları cesaretlendirmek için yaptığı motivasyon konuşması.
PERIMETER SHOOTER : Sayısının çoğunu uzak mesafeden atan oyuncu.
PERSONAL FOUL : Şahsi faul.
PICK : Perdeleme.
PICK AND ROLL : Perdeleme yapan oyuncunun, perdelemeyi yaptıktan sonra top almak için potaya doğru devrilmesi.
PICKUP GAME : Daha önceden planlanmamış ve programa dahil edilmemiş maç.
PIN THE BALL : Potaya giden topu tutarak durdurmak.
PIVOTING : Tek ayağı hareket ettirirken diğerini sabit tutup yerden kaldırmamak. Sabit olan ayak pivot ayağıdır.
PIVOT PLAYER : Potaya yakın oynayan uzun oyuncu.
PLAYER : Oyuncu.
PLAYERS’ BENCH : Koçun ve yedek oyuncuların maç sırasında oturduğu yer.
POINT GUARD : Oyun kurucu.
POP SHOT : Çoğunlukla dribbling sonunda aniden atılan şut.
POSSESSION : Top hakimiyeti.
POSSESSION ARROW : Top hakimiyetinin hangi takımda olduğunu gösteren sayı tabelasındaki ok.
POST PLAYER : 3 saniye koridoruna yakın oynayan oyuncu. Serbest atış çizgisi üzerinde ise “high post” (yüksek post), dip çizgiye yakın ise “low post” (alçak post) denir.
POST UP : Pivot bölgesinde savunmacıyı sırtına alarak top istemek.
POWER FORWARD : Uzun forvet.
PRESS : Yoğun savunma baskısı.
PRESSING : Hücum veya savunma oyuncusunun çok zorlaması ve saçma hatalar yapması.
PRESSING DEFENSE : Baskılı savunma.
PRESSURE DEFENSE : Baskılı savunma.
PULLED HAMSTRING : Hamstring kasının çekmesi.
PUMP : Atışı yapmadan evvel topu yukarı kaldırıp aşağı indirmek.
PUSHING FOUL : İterek yapılan faul.
PUSH IT UP : Topu çok hızlı şekilde hücum sahasına getirmek.
PUT THE BALL ON THE : Topu yere vurma, dribbling yapma.
Q
QUARTER : Dört periyottan biri; çeyrek. Avrupa liginde bir periyot 10 dk., NBA’de ise 12 dakikadır.
R
RACK : Çember.
READ A DEFENSE : Savunmayı okuma.
REBOUNDING (REBOUND) : Sayı olmayan bir atıştan sonra topun havada iken yakalanması, rebound almak.
RECOVER : Yeniden savunmak, tekrar kapamak.
RED SHIRT : Bir sezon boyunca oynatılmayıp temel tekniği geliştirilen kolej oyuncusu.
REFEREE : Hakem.
RIM : Çember.
ROADS SCHOLAR : Kolej oyuncusunun o okulda bazı şeyleri beğenmeyip, başka bir kolejin yolunu tutması.
ROCK : Top.
ROLL : Devrilmek.
ROOKIE : Çaylak. Bir takımda veya ligde ilk defa oynayan genç ve tecrübesiz oyuncu.
ROUNDBALL : Basketbol.
RUN AND GUN : Çok yüksek tempoda oynayıp, ilk fırsatta atış yapma.
RUNNING A PLAY : Bir hücum setinin oynanması.
RUNNING RIGHT-HANDER : Çok hızlı koşarken, potaya şut atmak.
RUSSEL ELBOWS : Ribaundu alan oyuncunun dirseklerini çıkarıp rakibin yaklaşmasını önlemesi. Bunu Bill Russel popüler yapmıştır.
S
SAFETY PLAYER : Güvenlik oyuncusu. Hücum sırasında orta sahaya yakın olan oyuncu; fast break’i kesmekle görevlidir.
SAGGING : Ters taraf savunmacılarının iyice’’gömülüp’’ yardıma hazır oldukları savunma şekli. Hücumcunun ‘’float’’ edildiği adam adama savunma.
SCHOOLYARD : Okulun açık hava basketbol sahası.
SCOOP PASS : Tek elle alttan çabuk atılan pas.
SCOREBOARD : Sayı tabelası.
SCOREKEEPERS : Sayıları tutanlar.
SCORING : Sayı yapma.
SCOUT : Rakip takımları seyredip, oynadıkları oyunları ve oyuncuların özelliklerini rapor halinde hazırlamak.
SCREEN : Perdeleme.
SECRETARIAT : Pozisyonunun en iyisi, diğerlerine baskın olan oyuncu.
SET PLAY : Yapılacak hareketleri önceden planlanmış hücum oyunu.
SET SHOT : Stop yaptıktan sonra potaya hedef alınıp yapılan atış.
SEWER : Topu kolayca içine alan çember.
SHADOW DEFENSE : Gölge savunması. Savunmacıların hücumcuları sadece takip ettikleri çalışma şekli.
SHOOTING CLOCK : Bir takımın sınırlı hücum süresini gösteren şut saati. 24 saniye cihazı. FIBA ve NBA kurallarına göre 24 saniye içinde hücum takımının topun çembere çarptırılması gerekmektedir.
SHOT CHART : Maçta atılan tüm şutların kaydedildiği kağıt.
SHOOTING GUARD : Takımın en iyi şutörü.
SHOVEL PASS : Tek veya iki elle alttan atılan pas.
SIDELINES : Yan çizgiler.
SIGNALS : Parmak veya elle gösterilen işaretler.
SIXTH MAN : 6. adam. Oyuna giren ilk yedek oyuncu.
SKY HOOK : Çok yüksekten bombeli olarak atılan çengel atış.
SKYWALKER : Gökyüzünde yürüyen, çok yükseğe sıçrayabilen.
SESSION : Hücum ve savunma stratejilerinin konuşulduğu maç öncesi toplantısı.
SLAM DUNK : Smaç.
SLIDING : Savunma duruşunda (stance) iken yapılan kayma adımları.
SLOW BREAK : Hücuma yavaş yavaş gelip set hücumuna başlama.
SMALL FORWARD : Takımın en atletik oyuncusu. Kısa forvet.
SNATCH : Rakibin elinden ribaundu alma.
SPINNING LAYUP : Turnikeye başlarken vücudu yana doğru döndürüp topa falso verdirerek yapılan potalı atış.
STAFF : Ekip, kadro.
STAGGER STANCE : Savunma duruşu. Bir ayak ötekinin biraz önünde, ayaklar omuz genişliğinde açık ve bir el topu çalmak için ileri doğru uzanmış.
START THE CLOCK : Saatin çalışmaya başlaması.
STATISTICKS : İstatistik.
STEAL : Top çalma.
STEPS : Topla beraber, dribbling yapmadan yürüme. Bu bir kural ihlalidir.
STOPPING ON A DIME : Koşan oyuncunun aniden durması.
STUFF : Smaç yapma veya şutu kesme, blok yapma.
STRONG SIDE : Oyun sırasında topun olduğu saha.
STUNTING : Savunmada devamlı değişiklik yapmak. Bölge savunması yaparken adam adama savunmaya dönme gibi…
SUBMARINING : Savunmacının, zıplayan hücumcunun altına girerek yaptığı faul.
SUBSTITUTES : Yedekler.
STRETCHING : Oyundan önce ve sonra yapılan ısınma ve soğuma jimnastiği.
SUPERSTAR : Çok iyi oyuncu.
SWEEP THE BOARDS : Herkesten yükseğe zıplayıp ribaundu almak.
SWEEPING A SERIES : Bir takımın rakip takım ile oynadığı tüm maçları kazanması.
SWISH : Hiçbir yere değmeyen şutun fileden geçişinde çıkan ses.
SWITCH : Savunmada adam değişme.
T
TAKE IT OUT : Sayı sonrası topun oyuna sokulması.
TAP : Topu tipleme.
TEAM FAULS : Takım faulleri.
TEAMWORK : Savunmada ve hücumda takımca çalışma.
TECHNICAL FOUL : Teknik faul.
TELEGRAPHING : Telgraf çekme. Hücumun pas verirken, pası vereceği yeri çok belli etmesi.
THREE-ON-TWO : Üç hücum oyuncusunun iki savunmacıya karşı hücum etmesi.
THREE POINT PLAY : Üç sayı atmak için yapılan oyun.
THREE SECOND RULE : Üç saniye kuralı. Bir hücum oyuncusu rakip takımın potasının altındaki tahditli bölgede üç saniyeden fazla kalırsa top savunma takımına geçer.
THREE-SIXTY : Kendi etrafında 360 derece dönüp smaç yapmak.
THREE-TWO : 3-2 alan savunması.
THROW IT DOWN : Smaç yapmak.
TICKLE THE TWINE : Atılan şutta topun sadece fileye değip sayı olmaması.
TIMEKEEPER : Maçta süreyi tutan görevli.
TIMEOUT : Mola.
TIMING : Zamanlama.
TIP-IN : Hücum ribaundu sonrasında topu bir anlık dokunmayla rakip takımın çemberine atmak.
TRAILER : Fast break’te arkadan gelen hücum oyuncusu.
TRAIN : Arka arkaya galibiyet alan ve durdurulamayan takım.
TRAINER : Masör.
TRAINING RULES : Koçun koyduğu disiplini sağlayan çalışma kuralları.
TRANSITION GAME : Hücumdan savunmaya geçiş sahnesi.
TRAP : Tuzak; iki savunmacının bir hücumcuyu sıkıştırması.
TRAVELING : Hücum oyuncusunun topu hatalı sürmesi. Kural ihlali.
TRIPLE DOUBLE : İstatistikte tutulan hanelerden (ribaund, sayı, asist, top kapma gibi) üçünden birden 10 veya daha fazla sayıda yapmak.
TRIPLE SCREEN : 3 oyuncunun birden perdeleme yapması.
TRYOUTS : Sezon başında yapılan oyuncu seçmesi. Oyuncuyu deneme.
TURKEY : Kolayca geçilen, yenilen oyuncu.
TURNAROUND JUMPER : Arkası potaya dönük topu aldıktan sonra potaya dönüp zıplayarak yapılan atış.
TURNOVERS : Top hakimiyetini kaybettiren hatalar.
TWENTY FOUR SECOND : 24 saniye kuralı; hücum takımının topu RULE kullanma süresi. Eğer hücum takımı 24 saniye içinde topu çembere çarptıramazsa, top savunma takımına geçer.
TWO-ONE-TWO : 2-1-2 alan savunması.
TWO-TWO-ONE : 2-2-1 alan savunması.
U
UMPIRE : Hakem
UNDERHAND PASS : Aşağıdan atılan pas.
UNDERHAND FREE THROW : 2 elle alttan atılan serbest atış.
UNDERNEATH : Pota altı.
UNSPORTSMANLIKE FOUL : Sportmenliğe aykırı davranış sonucu alınan faul. Hakeme veya rakip oyunculara saldırı.
UPCOURT : Oyunun cereyan ettiği yarı saha.
V
VARSITY : Okulda en iyi oyunculardan oluşturulan takım.
V-CUT : ’’V’’ harfi şeklinde olup, top almak için yapılan kat. Çembere doğru 1-2 adım atıp aniden yön değiştirip topu almaya çalışma.
VIOLATION : Hatalı yürüme, üç saniye ve topu taşıma gibi kural hataları sonucu top hakimiyetini kaybetmek.
W
WALKING : Dribbling yapmadan topu taşımak, yürümek.
WARM-UP : Isınma.
WEAK SIDE : Zayıf veya topun olmadığı taraf.
WEAVE : Örme.
WEEDING OUT : İhtiyaç duyulmayan veya iyi olmayan oyuncunun takımdan elenmesi.
WHEEL AND DEAL : Top ile çeşitli hareketler yapıp pas verme.
WHEELCHAIR BASKETBALL : Tekerlekli sandalye ile oynanan basketbol.
WING MAN : Kanat adamı.
WNBA : Amerikan Bayanlar Ulusal Basketbol Ligi. Bayanlar Profesyonel Ligi.
X
X ‘ S AND O ‘ S : Koçların diyagramlar çizerken kullandığı semboller. “X” savunma oyuncusunu, “O” hücum oyuncusunu gösterir.
Z
ZEBRA : Hakem. (Amerika’da giydikleri t- shirtlerinden dolayı)
ZONE DEFENSE : Alan savunması.
ZONE OFFENSE : Alan savunmasına karşı yapılan hücum.
ZONE PRESS : Baskılı alan savunması.
ZONE TRAP : Topun belli bir yere sürülüp sıkıştırma yapılan bölge savunması.
Yorum gönder