Rahip’e Ceza..
Rahip Pazar sabahı pırıl pırıl bir güne uyanmış, canı müthiş golf oynamak istiyor,
-“Hastayım, bu gün vaaz veremeyeceğim“ diyerek işi yardımcısına yıkmış,
–“Kazara kasabadan bir gören olur“ diye tam 100 Km. ilerideki bir golf kulübüne gitmiş, herkes kilisede olduğundan etrafta kimsecikler yokmuş, topu çimin üzerine yerleştirmiş, tam o sırada bulutların üzerinden onu izleyen Melek Tanrı’ya dönüp,
-“Onun oynamasına izin vermeyeceksiniz değil mi?..” diye sormuş merakla,
-“Tam tersine.. Bak ve gör” demiş Tanrı,
Rahip topa bir vurmuş, top 250 metre kadar uçmuş, uçmuş ve ‘hoooppp’ tek vuruşla deliğe girmiş..
Melek,
-“Neden bunu yaptınız Tanrım?..” diye sormuş şaşırarak,
–“ Bu ona ceza..” demiş Tanrı,
-“Bu harika olayı kime anlatabilecek ki?..”
Günah Çıkartma..
-“Günah çıkartmak istiyorum peder.. Erkeklerin beni çırılçıplak soyup kırbaçlamalarını, ve daha sonra benim çıplak bedenimi okşayarak o sıcacık şefkati hissettirmelerini uslanmaz bir ısrarla isteyip duruyorum.. Bana yardım edin.. Ne olur?..”
-“Tamam.. Kutsal kitabımızdan 4. Bap’ı 10 kere oku kızım, ve sonra Shell benzin istasyonunun arka sokağındaki kuruyemişçinin önünde beni bekle..!”
İki rahibe
Biri yaşlı diğeri genç iki rahibe manastırdan çıkıp karanlık ve ağaçlı yoldan şehre giderlerken iki tecavüzcünün saldırısına uğramışlar, biri bir ağacın altında diğeri çalıların arasında.
Rahibelerden yaşlı olanı,
–“Tanrım bu günahkârı affet, ne yaptığını bilmiyorrr..!” diye bağırmaya başlamış, rahibelerden genç olanı
–“Bunu sakın affetme Tanrım!..” demiş kıkırdayarak,
-“B.. Benimki acayip biliyor!..”
Cennet – Cehennem
Rahip’e
–“Cennet ve Cehennem nasıl bir yer?” diye sormuşlar.
-“Cennet öyle bir yer ki, görevli polisler İngiliz, aşçıları İtalyan, oto tamircileri Alman, aşıkları Fransız ve denetim İsviçreliler’de” demiş rahip ve eklemiş,
-“Cehennemde ise Polisler Alman, aşçılar İngiliz, oto tamircileri Fransız, aşıkları İsviçreli ve denetim İtalyanlarda..!”
Masturbasyon..
Kilisenin korosunda şarkı söyleyen 8 yaşındaki çocuk rahibi “masturbasyon” yaparken yakalamış,
-” Peder??.. ne yapıyorsunuz orada?..” diye sormuş şaşkınlıkla,
–”Bunun adı masturbasyon“ diye yanıt vermiş rahip,
-“Kısa bir süre sonra sen de başlayacaksın yapmaya..”
-”Neden peder??..”
–”Parmağımda kocaman bir siğil çıkmış, canım çok yanıyor da..!”
Yaylan git buradan
Adam,
-“Karımı aldattım, günah çıkartmak istiyorum” diye kilisenin kapısına dayanmış, kapıyı aralayan papaz
-“Anlat yavrum Tanrı bağışlayıcıdır” diyerek almış içeri.
-“Geçtiğimiz ay bir arkadaşımın evine gittim, hava yağmurluydu, gece eve dönemeyince orada kaldım, arkadaşımın kız kardeşiyle beraber oldum” demiş adam.
-“Evladım dua et Tanrı affedecektir” diye yanıt vermiş Papaz.
Adam,
-“Bir günahım daha var efendim” deyince
-“Anlat yavrum, Tanrı hoşgörülüdür” demiş yine papaz.
-“Geçen hafta baldızımı ziyaret ettim, hava birden yağmaya başladı, gece mecburen orada kaldım, ve maalesef şeytana uydum efendim..”
Papaz yine,
-“Üzülme oğlum, sen duanı et..”
Adam bir daha söze girmiş;
-“Dün gece de sekreterimin evine gittim, bir yağmur, bir yağmur, bir yere kımıldayamadık tabii, mecburen onunla beraber olduk..”
Papaz ana kapıyı açıp gökyüzüne bakmış, simsiyah bulutları görünce,
-“Hadi hemen yaylan bakalım buradan hadi… Hadi” demiş sinirlenerek.
-“Hava patlamak üzere, hemen toz ol kafana bir şey indirmeyeyim.. Sapık..!”
İp şurda
Sarışın fıstık kilisenin günah çıkartma hücresine girmiş, içerideki kafesin arkasında rahip oturmakta, uzun bir sessizliğin ardından sarışın
-“Efendim, baskı altına alınamaz bir cinsel dürtü içindeyim “ demiş, “
-“Çırılçıplak soyunarak erkeklerin ellerini ayaklarını bağlayıp seksüel fantezilerimi tatmin etmek gibi bir saplantı esir aldı beni.. Utanıyorum kendimden..”
-“Anlıyorum..” demiş rahip,
-“Şimdi hemen 10 kere 8. Bap’taki ayeti oku, al şu ipi ve kilisenin arkasındaki garaja koş ve beni bul yavrum..!”
Cennetin kapısı
Görevli Melek, cennetin altın kaplı kapısının önüne gelen kılıksız adamdan şüphelenip
-“Burada bekle biraz” diyerek Tanrının yanına koşmuş ve durumu anlatmış.
-“Yahu sana kaç kere söyleyeceğim?” demiş Tanrı,
-“Yapmakta olduğun vazifen ‘ön fikirli’ olmamanı gerektiriyor.. Sana ne yahu?.. Burası Cennet.. İnsanlar eşit burada, herkes kardeş.. Gelmiş işte.. Git o adamı al içeri.”
Görevli Melek kapıya koşmuş, etrafa bakınıp adamı bulamamış ve geri dönmüş Tanrının yanına ve
-“Yok efendim” demiş üzgün bir şekilde.
-“Ne?” demiş
Tanrı,
-“O hırpani kılıklı, suratsız dediğin adam mı?”
Melek,
-“Hayır efendim “ demiş
-“Som altından giriş kapımız var ya, o yok işte.. Sökmüş götürmüş herif..!”
Nikah Tazminatı
Adam rahibe gidip,
-“Bir insan diğer bir insanın hatasından, yanlış karar vermesinden ötürü para kazanması caiz midir?..” diye sormuş,
-“Kesinlikle değildir…” diye yanıt vermiş rahip,
-“Emin misiniz?..” diye yinelemiş sorusunu,
-“Tabii oğlum, kesinlikle…” demiş rahip
-“Bu durumda, geçen sene nikahım için size ödediğim 250 doları bana geri verecek misiniz?..”
Peder ve Seks
Yaşlı kadının biri kilisenin önündeki çitin üzerine oturup ağlayan delikanlıyı görünce,
-“Ne var tatlım?..” diye sormuş,
-“Büyükannemi bu sabah kaybettik..” demiş hayli üzgün çocuk..
-“Çok üzüldüm bir tanem.. Şimdi gidip Peder O ‘Rilley’i çağırmamı ister misin?..”
-“Yok..” diye yanıt vermiş delikanlı göz yaşlarını silerken,
-“Şu anda seks’i düşünecek durumda değilim..”
Dayanak..
Genç kadın kiliseye gidip günah çıkartma hücresinde,
-“Peder kocam yaşlı bir adam, konağın yakışıklı bahçıvanı da beni sıkıştırıp duruyor..” demiş,
-“Bu tip durumlarda sizin evde bir dayanağınızın olması gerekir kızım..” diye yanıt vermiş peder..
-“Var peder..” demiş genç kadın,
-“Mutfaktaki masaya doğru eğilip dayanıyorum..!”
Rahip ve Şeker..
Kilisenin kimsesiz çocuklar yetiştirme yurdunda 18 yaşını bitirmiş 3 kızın yurttan ayrılma töreninde başrahibe kürsüye çıkmış:
-“Bu gün özenle korunduğunuz dünyadan günah dolu bir ortama adım atıyorsunuz. Uyarmalıyım ki erkekler sizi elde etmek için her şeyi deneyeceklerdir. Sizleri yemeğe davet edecekler, içki ikram edecekler, oradan evlerine veya motellere götürecekler, sizlere korkunç şeyler yapıp işleri bittikten sonra cebinize 40-50 dolar koyup başlarından defedeceklerdir.”
Kızlardan biri,
-“Bir dakika efendim” demiş,
-“Yani bizden istifade ettikten sonra bize para mı verecekler?”
Rahibenin,
-“Evet, yavrum neden sordun?” demesi üzerine kız yanıtı yapıştırmış:
-“Hiiç.. Rahip efendi bizi sadece şekerle savıyordu da..”
Papazın Karısı..
Yılbaşında kiliseye devam ödülleri dağıtılırken 3. Ödülü kazanan Joe kürsüye davet edilip kendisine renkli TV hediye edilmiş, arkasından Bob 2. Ödülü almak için kürsüye çıkıp eline bir tabak kurabiye tutuşturulunca
-“Bu ne?..” demiş sinirlenerek,
-“3. olana Televizyon, bize kurabiye?..”
-“Ama..” demiş ödülü dağıtan görevli Bob’un kulağına eğilerek
-“Bu kurabiyeleri papazımızın karısı kendi elleriyle pişirdi..”
-“Şimdi hallettirtmeyin papazın karısını bana..!” diye bağırmış Bob,
-“Şşşhhh!” demiş görevli,
-“O birincinin ödülü..!”
Rahibin Köpeği
Rahip pazar günü her zamankinin üçte biri olan 10 dakikada vaazını bitirdikten sonra izleyicilere dönüp,
-“Sizlerden özür dilerim” demiş,
-“Hazırladığım vaazın bir bölümünü kâğıt yemeyi çok seven köpeğime kaptırdım, o yüzden kısa kesmek zorunda kaldım.”
Dinleyiciler dağılırken adamın biri rahibe yaklaşmış,
-“Efendim..” demiş saygılı bir şekilde,
-“Ben komşu kasabadan geliyorum.. Şayet köpeğinizin yavruları varsa birini bizim rahibe hediye etmek isterim de!..”
Günah Çıkartma
Emekliye ayrılacak rahip, yerine yeni atanan genç rahibi ‘Günah Çıkartma Odasında’ birkaç gün izledikten sonra
-“Evladım..” demiş,
-“Günah çıkartılırken kollarınızı kavuşturup, sakince ‘Anlıyorum.. Devam ediniz.. Mmmn..’ falan deyiniz..”
Bu önerilerden sonra genç rahibin onun eleştirilerine tepki vermeyip anlamsız ve şaşkın baktığını görünce
-“Ama evladım..” demiş bu sefer sinirlenerek,
-“Sana anlattığım bu tip davranış şekli dizlerini dövüp ‘Hadi yaaa, Eeee??.. Daha sonra ne oldu lan?..’ demenden daha asil olmaz mı?..”
Yanlış Anlayan Var Mı?..
Rahip nikâhı kıymadan önce davetlilere dönüp
-“Törenlerde çeşitli saçma sapan işler oluyor, bu nedenle size önemli bir açıklamada bulunmak istiyorum..” demiş:
-“Törenin sonunda ‘Şimdi gelini öpebilirsiniz’ derken bunu sadece damada söylüyorum.. Aranızda hâlâ anlamayan var mı?..”
Köy Papazının Karısı
Fakir köy papazının karısı 250 dolara yeni bir elbise almış,
-“Nasıl yapabildin bunu?” diye sızlanmış papaz faturayı görünce.
-“Bilemiyorum” diye yanıt vermiş karısı
-“Vitrinde elbiseye bakıyordum, birden içeride onu üzerimde denerken buldum kendimi. Sanki şeytan içimden beni dürtüp ‘Ay şu elbiseye bak, onu mutlaka almalısın’ diye bana fısıldıyordu.
Papaz,
-“Öyleyse onunla nasıl savaşılacağını biliyordun.” demiş
-“Ona ‘Git arkama şeytan’ deseydin.”
Karısı,
-“Dedim” diye atılmış
-“O da ‘Ay, kız elbise buradan da harika görünüyor’ dedi!”
Modern Nikah
Genç çift düğün tarihini saptamak için kiliseye gitmişler,
-“Nikâhınızı ‘geleneksel’ usule göre mi, yoksa ‘modern’ usule göre mi kıydırmak istiyorsunuz?” diye sormuş
Rahip..
-”Modern olsun..” diye yanıt vermiş Damat..
Düğün günü bardaktan boşanırcasına bir yağmur varmış.. Bütün caddeleri sel basmış..
Düğüne trafikten dolayı geç kalan Damat kilisenin karşısında taksiden inmiş, caddeyi geçerken ıslanmasın diye pantolonunun paçalarını yukarı doğru kıvırmış, davetlilerin önünden acele ile koşarak içeri girip tören masasında bekleyen gelinin elini tutmuş..
Rahip törene başlarken gözü damadın paçalarına takılmış,
-“Pısstt!” demiş Damadın kulağına usulca,
-“Pantolonunu indir..!”
-“?Ohh! Hayır, Muhterem Peder vazgeçtim!” demiş Damat,
-“O zaman lütfen ‘geleneksel’ usule göre kıyın nikâhımızı..!”
Dua Etmene Gerek Yok..!
Papaz akşam şehirde dolaşırken yanlışlıkla şehrin kırmızı fenerli bölümüne sapmış..
Caddeyi dönüp ara sokağa girince elektrik direğine yaslanmış daracık kırmızı mini şortlu, saçları beline kadar uzun nefis bir fahişeyi görünce önce bir duraksamış, sonra kızın yanına giderek
-“Tüm gecelerimi senin icin duaya harcıyorum yavrum!” demiş..
-“Duaya gerek yok peder!” demiş kız
-“Ben her gece buradayım.. Ne zaman istersen benimle olabilirsin!”
Nedeni Tırtıklı Yol..
İki rahibe Roma’nın arka sokaklarından bisikletle uzun bir yolculukla kiliselerine varmışlar..
Biri eğilip diğerine,
-“Biliyor musun?” demiş,
-“Hiç bu yolla gelmemiştim..!
-”Diğer rahibe fısıldamış:
-“Yolların Arnavut kaldırımı olmasından..!”
İçki ve Ucuz Yaşam
Adamın biri tren istasyonuna gelmiş, bir papazın yanında oturup açmış gazetesini, leş gibi içki kokuyor, gömleğinde yanaklarında ruj izleri, üstü başı perişan.. Bir ara gazeteden bakışlarını kaydırıp,
-“Peder!, bu el ayak titremeleri neden oluyor?” diye sormuş
-“Oğlum!” demiş Peder
-“Ucuz yaşam, içki, kadın, uykusuz sefil geceler bu hale getirir insanı!..”
-“Evet, dikkat ederim!” demiş adam..
-“Ne kadar zamandır bu titremeler var?” diye sormuş Peder..
-“Bende yok!” demiş adam,
-“Sizin Papa’yı okuyordum da!..”
Levhada Ne Yazarsa O..!
Otoyol polisi Başrahibeyi durdurmuş..
-“Çok ağır gidiyorsunuz efendim!” diye..
-“Yoldaki işaretlerde 10 yazıyorda..!” demiş rahibe
-“Efendim o otoyol numarası!” demiş polis, o sırada arka koltukta oturan rahibeler başlarını sallayıp birbirlerine sarılmaya başlamışlar.
-“Ne oldu bunlara” demiş polis..
Başrahibe sinirle direksiyonu kavrayıp gözlerini kısarak!
-“Biraz önce 261 no’lu yoldan geçmiştik de..!”
Tanrının Ordusu..
John kiliseden çıkarken herkesin tek tek elini sıkan rahip onu görünce sıktığı eli bırakmayıp onu kenara çekmiş ve
-“Tanrı’nın ordusuna katılsana John” demiş.
-“Ben zaten Tanrı’nın ordusundayım efendim?..” diye yanıt vermiş John.
-“Ama sizi Noel’in dışında kilisede göremiyorum ki” demiş rahip.
-“Şşşşştt!” diyerek fısıldamış John,
-“Ben gizli servisteyim!”
Günah Çıkarma Odası
Adamın biri kilisede günah çıkarma odasına girmiş, bir bakmış ki bir duvar birbirinden çeşitli içkilerle dolu, diğer duvardaki rafta sıra sıra en kaliteli Küba puroları, tam o sırada içeriye kilisenin rahibi girmiş.
-“Özür dilerim peder” demiş adam,
-“Ben günah çıkarmayalı çok uzun bir zaman oldu. Ama görüyorum ki bugünkü günah çıkarma odaları eskisine nazaran çok daha cazip ve davetkâr bir hüviyete bürünmüş.”
Rahip öfkelenmiş:
-“Çık lan burdan burası benim tarafım!..”
Yaşamın Anlamı Bu İşte..
Küçük Johnny bir elinde bir somun ekmek, diğer eli cebinde, bakkaldan gelirken köyün rahibi ona dini bir takım dersler verebilmek için yolunu kesmiş,
-“Biliyorsun değil mi Johnny..” demiş
-“Hepimiz elinde tuttuğun şey için yaşıyoruz, onun için gece gündüz didiniyoruz evladım.. Peki, öbür elinde ne var bakalım?..”
-“Şeyy..” demiş küçük Johnny biraz şaşırarak,
-“Bir somun ekmek efendim..!”
Domuz Yiyen Haham..
Yahudiler domuz yemez ya.. İşte ondan dolayı bir kasabanın
Gurme Haham’ı domuz etinin lezzetini merak etmekten adeta çıldırmak üzere, bulunduğu kasabada kimse görmeden, duymadan yiyebilmesi de imkânsız, hayli uzaklarda başka bir kasabaya gidip restorana oturmuş ve
-“Fırında Kızarmış Domuz” ısmarlamış..
Aksilik bu ya, Haham siparişini beklerken ayni kasabaya bir gezi düzenleyen kendi kasaba halkından bir sürü tanıdığı aynı restorana girmişler..
Tek başına oturan Haham’ı da davet etmişler, bizimki mecburen onların masasına oturmak zorunda kalmış ve beklenen o korkunç an gelmiş..
Garson masaya Haham’ın siparişini getirmiş.. Koca bir kayık tabağın üzerinde ağzına sıkıştırılmış bir elma konmuş nar gibi kızarmış bir domuz.
Bütün kasabalılar manzarayı görünce şoke olmuşlar..
-“Yahu en enteresan bir servis şekli bu..” demiş Haham,
-“Sipariş ettiğim pişmiş elmayı sunuş şekillerine bakın!”
Kilisenin Arka Bahçesi..
Pazar sabahı rahip haftalık vaazına,
-“Baylar, bayanlar..” diye başlamış,
-“Geceleri kilisemizin arkasına arabaları ile gelen gençler için tedbir almamızın zamanı geldi de geçiyor bile.. Bu sabah baktım, abartmıyorum bıraktıkları bira kutularını eritip neredeyse bir otomobil yapabilmek mümkün..”
-“Evet..” diye yaşlı bir bayan ayağa kalkmış,
-“..Ve bıraktıkları prezervatifleri de eritsek o otomobile 4 de lastik takabiliriz.”
Vaazı Uzatırsan.
Kilisede uzun, bıktıran pazar söylevi sırasında yerinden kalkıp çıkışa doğru yürüyen adama,
-“Hey, sen..!” diye bağırmış rahip,
-“Nereye?..”
-“Berbere tıraş olmaya efendim..” diye yanıt vermiş adam..
-“Buraya gelmeden neden kestirmedin saçını?..”
-“O zaman bu kadar uzun değildi efendim..!”
Rahibe ve Tecavüz..
Bir rahibe ıssız bir yerde yürürken adamın biri üzerine atlayıp onu çalılıkların arasına sürüklenmiş ve tecavüz etmiş, sonra da
-“Söyle bakalım…” demiş pantolonunun kemerini sıkarken,
-“Şimdi Başrahibeye ne diyeceksin?..”
-“Yolda yürüyordum diyeceğim..” diye başlamış rahibe,
-“Üzerime biri atlayıp beni zorla çalılıkların arasına götürdü ve iki kere becerdi” diyeceğim..”
-“Ne ikisi?.. Bir be bir..!”
-“Neden?.. yoruldun mu?..”
Günah Çıkartma Odası
Son derce sarhoş adam Katolik kilisesine gidip doğru günah çıkartma odasına girmiş, kapıyı kapatmış ve hiçbir şey söylemeden oturmağa başlamış..
Rahip makul bir süre sarhoş adam zihnini toparlasın diye beklemiş, bir müddet sonra hafif bir öksürme sesi ile adamı uyarmış, hala adamdan bir ses gelmeyince son çare olarak odanın kafesine,
-“Haydi başla..” anlamında üç kere vurmuş,
-“Öksürüp, vurup durma..? Demiş sarhoş,
-“Bu tarafta da sabun ve tuvalet kâğıdı yok..!”
Gezici Vaiz
Gezici vaiz kasabanın birinde durup son derece başarılı bir vaaz vermiş, vaaz sonrası karavanında oturmuş dinlenirken kapı çalmış,
-“Girin..” demesiyle gerçekten çok güzel ve gencecik bir bakire kendini vaizin ayaklarına atarak,
-“Ne olur kabul edin.. Size vücudumdan başka verebilecek bir şeyim yok..!” demiş..
Vaiz, yukarı doğru bakıp,
-“Tanrım beni günaha girmekten koru..” diye mırıldanmış.
Uzun bir sessizlikten sonra gömleğinin düğmelerini çözerken eklemiş,
-“Yaklaşık bir veya bir buçuk saat sonra..”
Koro Şefi
Dini ayinlerde şarkı söyleyen bas sesli koro şefi ilahiye başlamadan hayli kalabalık topluluğa hava atmak için,
-“Biliyor musunuz.. İki sene evvel sesimi 750 bin Dolar’a sigorta ettirdim..” demiş.
Salonu birden saygı ve korku karışımı bir sessizlik kaplamış.. Birden salonun arka tarafından sakin, ince ama herkes tarafından işitilen bir ses duyulmuş,
-“Eee.. sonra o parayla ne yaptınız?”..
Domuz Eti veya Seks
Uçak yolculuğunda bir haham ile bir rahip yan yana düşmüşler.
Bir müddet sonra rahip dönüp
-“Sizler domuz yemiyorsunuz değil mi” diye sormuş.
-“Evet” demiş haham,
-“Bu bizim inançlarımızdan biri..”
-“Peki hiç yemediniz mi” diye yinelemiş. sorusunu rahip..
-“Evet bir keresinde bilmeden jambonlu bir sandviç yemiştim” diye yanıtlamış haham, ve bir müddet sonra bu sefer o sormuş rahibe..
-“Peder.. Siz tamamen bakirsiniz değil mi? Yani nasıl anlatsam sizde seks yapmak yasak değil mi?”
-“Evet” demiş rahip,
-“Bu bizim şartlarımızdan biri.”
-“Peki hiç hislerinize yenilip de yapmadınız mı?”
Beş dakika bir sessizlik sonrası haham hafifçe sırıtarak sormuş..
-“Nasıldı? Jambonlu sandviçin tadına beş basar değil mi?”
Münasebetsiz Meraklı
Adamın biri kilisede günah çıkartma hücresine girip
-“Affedilmeye geldim Peder..” demiş,
-“Günah işledim..!”
-“Ne yaptın bakayım oğlum?” diye sormuş Papaz..
-“Dün gece sahilde dolaşırken kumsalın bittiği yerde kayalıkların arasındaki mağarayı keşfetmek istedim.. Bazen oradan insanların seks yaptıklarını andırır sesler geliyordu.. El fenerini açınca iki erkeğin seks yaptıklarını gördüm..”
-“Aman Tanrım..!” demiş Peder,
-“O elinde fener dolaşan münasebetsiz sen miydin?”
Zangoç’un Köpeği
Bill kilisenin en geri zekalı görevlilerinden biriymiş.. Papaz kovmadan önce son bir şans daha tanımak istemiş..
-”Bana bak!” demiş,
-“Konuşmamın sonunda ‘Melekler mumları yakınca mabet ışıldamış’ dediğim anda arkamdaki bütün mumları yakacaksın ve koro başlayacak!.. Tamam mı?”
Bill başını sallamış ve hata yapmamak için bütün gece dua etmiş.
Ertesi gün Kilise tamamen doluyken Papaz konuşmasının sonunda sesini kalınlaştırıp
-“Melekler mumları yakınca, Mabet ışıldamış!” demiş ve göz ucuyla bakmış ki mumlar yanmıyor.. Tekrar sesini daha da yükseltip
-“Melekler mumları yakınca, Mabet ışıldamış!” demiş.. Arka taraftan Billi’in ince sesi duyulmuş,
-“Ama Zangoç’un köpeği de kibritlere işemiş..!”
Bu Yol Yanlış..!
Rahiple yardımcısı otoyolun kenarında ellerinde,
-“Kardeşler! Yolun sonu yaklaştı.. Biran önce bu tuttuğunuz yoldan dönmelisiniz!” yazan levhayı oradan araba geçtikçe kaldırıp, sürücülere gösteriyorlarmış..
Oradan geçen ilk araç sürücüsü levhayı okur okumaz,
-“Bari bizi burada rahat bırakın dinci herifler!” diye söylenmiş içinden..
Araba virajda kaybolduktan hemen sonra acı bir fren ve arabanın denize uçuş sesi duyulmuş..
-“Esasında..” demiş rahip,
-“Levhaya ‘Köprü açıktır. Geçmeyin!’ yazsak şu yazdıklarımızdan daha anlaşılır olacak herhalde..!”
İğnenin Deliğinde Bile Bulurlar..
Amerikalı, karısıyla 40′ıncı evlilik yıldönümlerini kutlamak için Avustralya’ya uçarken kaptan pilotun anonsu duyulmuş..
-“Bayanlar ve baylar, üzgünüm size kötü haberlerim var.. Teknik bir nedenle acil iniş yapmamız lazım.. Şanslıyız ki altımızda haritalarda görülmeyen bir ada var.. Kumsalı inebileceğimiz kadar geniş.. Ama bizi bilinmeyen bir adada bulmaları çok zor. Hayatlarımızın sonuna kadar orada kalabiliriz..”
Tanrıya çok şükür ki uçak mürettebatın mahareti ile salimen inmiş..
Akşam üzeri adam karısına dönmüş..
-“Hayatım..” demiş heyecanla..
-“Geçen Pazar rahibe söz verdiğim bin dolar bağışı yapmış mıydın?..”
-“Hayır tatlım” demiş karısı başını öne eğip..
-“Peki, kilise yaptırma derneğine 10 bin doları yatırdın mı?.”
-“Özür dilerim bir tanem.. Unuttum!.”
Adam dönüp 40 yıllık evliliklerinde ilk defa ateşli ateşli öpmüş karısını..
-“Aaa?..” demiş karısı..
-“Ne oldu sana?..”
-“Aşkım” demiş adam çok rahatlamış tavırla..
-“Şimdi bizi kesin bulurlar!.”
Evlilikte Problem Çıkaracak Üç Şey
Rahip, evlilikle ilgili vaazında,
-“Üç şey var.. Problem çıkarabilir ve evliliği bitirebilir!” demiş..
-“Para, çocuk ve seks..!”
Kadın, hafifçe kocasının kulağına eğilerek,
-“Duydun mu?” diye fısıldamış sinirli sinirli..
-“Yırttık! Bunlardan biri bile bizde yok..!”
Ağzı Bozuk Adam ve Rahip..
Adam kiliseye gitmiş, çıkışta
-“Aferin lan” demiş rahibe..
-“İyi konuşmaydı.. Titrettin lan kiliseyi..”
-“Teşekkür ederim efendim ama argo kullanmazsanız çok sevinirim..”
-“Boşverrrr” demiş adam.
-“Bir tek korodaki o kırmızılı karıya ifrit oldum ama yine de bağış sepetine 4000 dolar bıraktım..”
-“Nee?.. Ahh, o mu” demiş rahip,
-“O şerefsiz orospuyu sallama kardeş..!”
Kaset Fiyatları..
Harika bir pazar sabahı kilisede rahip kürsüye çıkıp,
-“Sevgili kardeşlerim..” demiş,
-“Gelir getirmesi amacı ile sizlere 3 adet farklı konulardaki dini konuşmalarımı içerir kaset doldurdum.. 5 dakika süren kaset 100 dolar, 15 dakika süren kaset 50 dolardır.. 5 dolarlık kaset ise 3 saat sürmektedir.. Dilediğinizi satın alabilirsiniz!..”
Düşmanı Olmayan Kadın
Pazar ayininde konu,
-“Düşmanlarınızı affedin”..
Vaazın sonunda rahip sormuş,
-“Bu dinlediklerinizden sonra kaçınız düşmanlarını affetti?..” diye..
Salonun yarısı el kaldırmış.. Sorusunu yinelemiş rahip, bu sefer el kaldıranlar neredeyse salonun tamamına yaklaşmış..
Üçüncü kez soruyu tekrarlayınca bir küçük yaşlı kadın haricinde herkes elini kaldırmış..
-“Mrs. Jones?.. Düşmanlarınızı bağışlamayacak mısınız?..”
-“Hiç yok ki..” demiş yaşlı kadın hafif bir gülümsemeyle..
-“Mrs. Jones.. Bu olağanüstü bir şey.. Kaç yaşındasınız?..”
-“93.”
-“Oh, Mrs. Jones.. Bize büyük bir ders vermektesiniz.. Lütfen en öne gelip kilisemizde toplananlara bir insanın nasıl hiç düşmanı olmadığını anlatın..”
Yaşlı küçük bayan sıralara tutuna tutuna koridoru zorlukla yürüyerek en öne gelmiş, yüzünü kilisede toplananlara dönüp,
-“Çok basit..” demiş,
-“Ben, arkadaşım diye yıllarca bağrıma bastığım o orospulardan daha uzun yaşadım, Ondan..!”
Avukattan Bağış..
Kilise yönetimi, kasabanın en başarılı ve zengin avukatının şimdiye kadar kiliselerine hiç bağışta bulunmadığını fark etmiş ve adamı ziyarete gitmişler:
-“Araştırmalarımız gösteriyor ki yıllık geliriniz en az 500 bin dolar, ama bunca yıl kilisemize tek bir kuruş bile bağışlamamışsınız..!”
Avukat bir müddet düşündükten sonra arkasına yaslanıp,
-“Şunları da araştırdınız mı?..” demiş,
-“Annemin yıllarca süren bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane faturalarının onun gelirinin kat ve kat aştığını?..”
-“Şeyy.. Hayır..”
-”Veya ağabeyimin kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu ve gelirinin hiç olmadığını?..”
Kilise heyeti mahcup ve üzgün bir şekilde birbirine bakışmış..
-“Kız kardeşimin kocasının trafik kazasında öldüğünü..”
Avukatın ses tonu sertleşmeye başlamış,
-“Ve arkasında beş kuruşu olmayan 3 çocuk bıraktığını..”
-“Hayır.. Hayır.. Bilmiyorduk..”
-“Öyleyse, bunlara 5 para vermeyen ben, size neden kalkıp da bağışta bulunayım?.. Ha?..”
Tanrım..!
Anneanne, oynaması için torununu kumsala götürmüş, minik çocuk deniz kenarında kovası ile oynarken birden nerden çıktığı belli olmayan dev bir dalga gelmiş ve gitmiş, torun ortada yok..! Anneanne
-“Tanrım!.. Nasıl olur?..” diye ellerini gökyüzüne kaldırıp çığlık çığlıga ağlamaya başlamış..
-“Sana kilisede yıllarca yakaran, mum yakan bana böyle bir acıyı nasıl tattırırsın??..”
-“Tamam.. tamam..” diye kalın bir ses gelmiş yukardan, hemen yine aynı irilikte bir dalga kumsalda patlamış, minik çocuk hiçbir şeyin farkında olmadan aynı yerinde gülümseyerek tekrar oynuyormuş..
-“Tanrım..??”
-“Gene ne var?..”
-“Şeyy.. Şapkası da vardı..!”
Heyy.. Size Söylüyorum..!
Evlilik töreninde nikâhı kıyan kilisenin rahibi damadı omzundan sarsarak
-“Bu töreni bilmeyenler için tekrar ediyorum..” demiş sinir içerisinde,
-“Ben, ‘Gelini öpebilirsiniz’ dediğim zaman öpeceksiniz, tamam mı?.. Heyy..! Size söylüyorum..!”
Vaaz Sonrası..
Rahip, pazar ayininden sonra kiliseden ayrılanları ellerini teker teker sıkarak yolcu ederken adamın biri durup,
-“Peder..” demiş,
-“Hayatımda dinlediğim en saçma sapan, en berbat vaazdı..”
Rahip şaşkın bir şekilde donup kalakalmış..
-“Onu dikkate almayın peder..” demiş adamın karısı telaş içinde
-“Kocam, önce etraftakileri dinleyip onların fikirlerini sanki kendi fikriymiş gibi ileri sürer!”
Ayağımız taşa takıldı
Sicilya’nın bir kasabası varmış ki kadınları hiç rahat durmaz, ikide bir kocalarını aldatırlarmış.
Kasabanın yaşlı papazı kocasını boynuzladıktan sonra doğruca günah çıkartmaya giden bu kadınlardan bıkmış.
-“Papaz efendi şeytana uyup kocamı aldattım” diyerek karşısına geçip günah çıkartmak istediklerinde sinirlenir
-“Ayıptır günahtır sürekli kocamı aldattım diyerek geliyorsunuz, bari ayağımız taşa takıldı deyin ben anlarım” dermiş.
Kadınların da işlerine geldiği için artık kocamı aldattım demezler,
-“Papaz efendi ayağım taşa takıldı” diyerek konuyu açarlarmış.
Derken yaşlı papaz ölmüş, yerine bir başka papaz gelmiş.
Bakmış ki kasabanın kadınları aşırı derecede namuslu, taşa takılıp düştüklerinde oraları buraları açılıyor diye günah çıkartmak istiyorlar, doğruca belediye başkanına gitmiş.
Başkana durumu anlatmış ve derhal kaldırımların onarılmasını istemiş.
Duruma vakıf olan başkan kahkahayla gülmeye başlayınca papaz şaşırmış.
-“Sayın başkan, gülüyorsunuz ama en çok da sizin eşiniz taşa takılıyor, lütfen yani!..”
Şöför Papa
Papa, ABD’yi ziyarete gitmiş.
Tezahuratlardan sonra bir şoför Papa’yı almış bir yolda gidiyorlar. Sessiz ve ağaçlı yolda Papa, şoföre demiş ki:
-“Evladım, yıllar var ki böyle sessiz bir yolda gitmedim, ve de yıllardır araba kullanmadım. Şu arabayı biraz sürebilir miyim?”
Şoför:
–”Tabi Papa hazretleri” demiş.
Papa yalnız olduğu duygusunu artırmak icin şoförü arkaya bindirmiş.
Ama bir süre sonra aşırı hızlı gittiği için polis durdurmuş. Polis tam ehliyet isteyecekken camdan bakıp:
–”Bir dakika efendim” deyip biraz uzaklaşarak merkezi aramış:
–”Alo merkez, bir araba 120 mille gittiği için durdurdum ama içinde çok önemli biri var ne yapayım?”
–”Kes cezayı.”
–”Bakın çok önemli biri diyorum!”
–”Ne yani, vali falan mı?”
–”Çok daha önemli!”
–”Bakan mı?”
–”Çok daha önemli!”
–”Oğlum kim bu? Başkan falan mı?”
–”Daha da önemli!”
–”Sen kafayı mı yedin? Daha önemli kim var be?”
–”Valla, adamı tanımıyorum ama şoförü Papa.”
Ölmeden önce
Papaz ölmek üzere olan adamın üzerine eğilerek:
-“Ölmeden önce şeytanı ve onun kötülüklerini lanetle” der.
Ancak adamdan ses çıkmaz.
Papaz tekrar:
-“Ölmeden önce şeytanı ve kötülüklerini lanetle”
Ama adamdan yine ses çıkmaz.
Papaz iyice kızmış bir şekilde:
-“Neden şeytanı ve kötülüklerini lanetlemiyorsun be adam?”
-“Nereye gideceğimi bilmeden kimse hakkında yorum yapmak istemiyorum!”
Chicago uçuşu
Bir rahibe Chicago uçuşu için havaalanındaymış..
Beklerken bir köşede bir makine görmüş, üzerinde,
-“Hem kilonuzu ölçün hem geleceğinizi öğrenin” yazıyormuş.
Rahibe,
-“Hmm bir deneyelim” diyerek makineye para atmış, üzerine çıkmış veee cazır cuzur makineden bir kağıt çıkmış.
Rahibe kâğıda bakmış şunlar yazıyor:
-“Siz bir rahibesiniz, 80 kilosunuz ve Chicago’ya gidiyorsunuz”
Tabi rahibenin pek hoşuna gitmiş, ama sonra,
-“Yok canım” demiş,
-“Bu herkese aynı şeyi söylüyordur.”
Derken rahibe bu işi iyice kafaya takmış bir daha tartılacağım bakalım ne olacak diye. Gitmiş para atmış, tartılmış, cazır cuzur veeee bu sefer çıkan kâğıt şöyleymiş:
-“Siz bir rahibesiniz, 80 kilosunuz, Chicago’ya gidiyorsunuz ve 20 dakika içinde kendinizi gitar çalarken bulacaksınız”
Rahibe,
-“Al işte biliyordum” demiş.
-“Ben kiiim gitar çalmak kim, amma da yalan” diye gitmiş yerine oturmuş.
Birkaç dakika sonra rahibenin yanına bir kovboy gelmiş, sırtındaki gitarı rahibenin yanına bırakıp “5 dakika sonra döneceğim, gitarımı biraz size bırakabilir miyim?” demiş ve gitmiş.
Bizim rahibe kucağındaki gitarı evirip çevirirken bir süre sonra yavaştan gitarın tellerini tıngırdatmaya başlamış. O anda kafasında şimşekler çakmış:
-“Aman tanrım gerçekten makinenin söylediği gibi oldu, burada oturmuş gitar çalıyorum!!!”
Hemen kalkmış tekrar makineye gitmiş, para atmış, tartılmış ve cazır cuzur bu sefer şöyle bir kâğıt çıkmış:
-“Siz bir rahibesiniz, 80 kilosunuz, Chicago’ya gidiyorsunuz ve birazdan herkesin içinde gaz kaçıracaksınız” Rahibe bunu okuyunca çok kızmış:
-“Yoooo bu kadarı da fazla, ben hayatımda asla böyle bir şey yapmadım, bundan sonra da yapmam!!! Bu sefer attı tutturamadı”
Hışımla yerine doğru yürürken birden paaaat diye ayağı kaymış, popo üstü yere oturmuş ve o anda pırrrrt diye gaz kaçırıvermiş!!! Rahibe artık çılgına dönmüş:
-“Hayır hayır buna inanamıyorum tanrım bir kere daha denemeliyim!!!”
Ve koşa koşa tekrar makineye gitmiş, para atmış, tartılmış, cazır cuzur veeee kâğıt gelmiş:
-“Siz bir rahibesiniz,80 kilosunuz, burada gitar çalıp gaz kaçırmakla meşgulken Chicago uçağını kaçırdınız!!!”
Papa ile görüşme
Çok iyi giyimli bir iş adamı Vatikan’a gelir Papa’yla görüşmek istediğini söyler. Kendisini bir Kardinal’e götürürler.
Adam ısrar eder.
–”Sizinle değil, doğrudan Papa ile ve yalnız görüşmek istiyorum.”
Sonunda adamı Papa’nın huzuruna çıkarırlar. Ama adamın ne istediğini merak eden Kardinaller kapının dışında kulak kesilmiş içeriyi dinlemektedirler.
İçeride sesler yükselmiştir.
Adam :
–”1 milyar dolar.”
Papa :
–”Olmaz”
–”2 milyar dolar.”
–”Hayır.”
–”5 milyar dolar.”
–”Hayır.”
Adam kapıyı çarpar, hışımla uzaklaşırken Kardinaller içeri koşuşur.
–”Sayın Papa hazretleri, 5 milyar dolar muazzam bir para. Düşünün bu para ile kaç katedral, kaç kilise yapılır, dünya üzerine kaç misyoner gönderilirdi. Parayı niçin kabul etmediniz?
–”Ne yani? Her duadan sonra Amin yerine Coca Cola mı deseydik?”
Yorum gönder