Neden Bilim Sanat Yolu(BSY) ?
İnsanların dünyayı anlamalarına ve keşfetmelerine yardımcı olmak, dünya görüşlerini genişletmek ve toplumsal gelişimde önemli bir katkı yapmak için..
Sanat, insanların yaratıcılık ve ifade gücünü kullanmalarına olanak sağlar. Özellikle sanatın her dalı bireyin duygu ve düşünce dünyasını geliştirmesini, kendini tanımasına ve olaylara değişik bakış açılarını genişletmesini sağlamak için…
Bize bütün dünyada saygınlık kazandıran, aklımızı kullanıp onurlu insanlar olmamızı sağlayan Atatürk’ü aşağılayan âlim pozlu, ukala tavırlı zır cahilleri her gün halkın karşısına diken televizyon kanallarından ve gazetelerden gına geldiği için.
Bilimin temel amacı evren hakkında araştırma ve gözlemleme yöntemi ile bilgi bütünlüğü yoluyla bilimsel bilgi sağlamak için.
Bilinmeyenlere yanıt arayan bilim insanlarının ve sanat insanlarının ortaya çıkardığı insanlığa yararlı bilgiler topluma iletmek için.
Çok eski zamanlardan beri bilimle uğraşılmasının nedeni, insanoğlunun evreni anlamaya çalışma çabalarından kaynaklanmaktadır. Biz de günümüz iletişim kargaşasında bilim ve sanat haberlerine erişimini sağlamak için…
Sanatın olmadığı bir yerde, çok renklilik, hoşgörü, saygı ve adalet gibi temel değerlerin gelişmesi mümkün olmaz. Bireyin gelişmesi, toplumsal sistemi geliştirir. Bireysel gelişimini tamamlayamayan ülkelerin, toplumsal gelişimi yakalayabilmeleri zordur. Sanatın en önemli özelliği, bireyin içsel gelişimini sağlaması için.
Cehalet tüm fenalıkların anasıdır. Bizim popüler kültürümüzde o anayı besleyip büyütüyor, onun tosuncukları toplumun her alanında sırıtığı için…
Celal Şengör’ün dediği gibi “Türkiye halkı kravat takar, lüks otomobillerde dolaşır, bikinili hatunları sosyetik plajları doldurur, plansız şehirlere şekilsiz gökdelenler yaparak yaşanmaz hale getirir, ama tüm bu halk zenginiyle fakiriyle, şehirlisiyle köylüsüyle zır cahildir. Bu cahilliğe karşı bizim de karınca örneği en azından bizim de tarafımız belli olması için
Okuyup yazmayan, bilimsel bilgiden uzak, kulaktan dolma bilgileri mutlak doğru kabul anlayışın değişimine katkı sağlamak için..
Kendi tarihinden habersiz bir toplum, aslında ne dilini, ne dinini bilir, ne geleneklerini tanır, ne de toplumsal değerlerinin evriminden haberdardır. Bu dogmatik toplumun değişimine katkı yapmak için…
Savas Dimopoulos dediği gibi “İnsanlar neden bilimle uğraşır? Neden sanat üretirler? Hayatta kalma başarımız ile ilgili en az öneme sahip şeyler, bizi tam da insan yapan şeylerdir.” Duyguları estetik olarak gelişmeyen toplumlar ne doğayı korur ne de insan haklarına saygı duyar. Kadın erkek eşitliğini asla kabul etmezler. Farklı inançlara asla hoşgörü göstermezler. Kafalarında oluşturdukları hayali gerçekleri mutlak doğru diye zorla kabul ettirmeye çalışırlar. Bu zorbalığa karşı durabilmek için…
Nazım Hikmet’in dediği gibi
“En güzel deniz:
henüz gidilmemiş olanıdır,
En güzel çocuk:
henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz:
henüz yaşamadıklarımız,
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
henüz söylememiş olduğum sözdür…”
Biz de işte o söylenmemiş sözlerin, güzel günlerin, büyümemiş çocukların hayallerini dile getirmenin peşinde koşarken Mevlana’nın dediği gibi, “Dün dünde kaldı cancağızım. Bugün mutluluk için yeni şeyler söylemek lazım…”Haydi, hep birlikte yeni şeyler söyleyip yazalım…
Muhsin YAZICI
Yorum gönder