Uzay Terimleri Sözlüğü
A
Aberasyon: Yıldızların konumlarındaki görünür değişim.
Afel: Güneş’in etrafında olan cismin Güneş’e en uzak olduğu mesafe.
Albedo: Uzaydaki yüzeylerin üzerine düşen enerjiyi yansıtma kapasitesi.
Alcyoneus Gök Adası: İki ucunun birbirine uzaklığı 16 milyon ışık yılı olan, evrendeki en büyük galaksi.
Alt Meridyen: Meridyenin ufuk altında kalan kısmı.
Alt ve Üst Küme Gezegen: Bir gezegenin diğer gezegenin yörüngesinin içinde (alt küme) veya dış yörüngesinde (üst küme) bulunmasına göre aldığı sınıf.
Anakol Yıldızlar: Evrenin %90’ı bu yıldızlardan oluşur. Hidrojeni helyuma dönüştüren yıldızlardır.
Andromeda Galaksisi: Samanyolu Galaksisi’ne 2,2 milyon ışık yılı uzaklığındaki M31 isimli galaksi.
Apollo Projeleri: NASA tarafından gerçekleştirilen insanlı ve insansız Ay projeleri.
Asteroit: Küçük hacimli ve kütleli gök taşları.
Asteroit Kuşağı: Asteroitlerin çoğunun bulunduğu, Mars ile Jüpiter yörüngeleri arasındaki kuşak.
Astrobiyoloji: Evrende yaşamın ortaya çıkmasını ve evrimini konu alan bilim dalı.
Astronomi: Gök cisimlerinin hareketlerini, kökenlerini, fiziksel ve kimyasal özelliklerini gözleyen ve açıklayan bilim dalı.
Astronomik Birim (AU): Dünya ile güneş arasındaki mesafe olan 149,6 milyon km’lik uzaklık. Evrendeki büyük uzaklıkları ifade etmek için kullanılır.
Astronomik geçiş: Bir cismin, büyük bir gök cisminin önünden geçerken gözlemcinin onu siyah nokta olarak görmesi.
Astronot: Dünya’nın dışında görev alan yıldızlararası yolcular. Örn: Galaksi Gezgini.
Astrosismoloji: Yıldızların içindeki doğal salınımı gözlemleyerek yıldızın iç yapısını, bileşimlerini ve yaşını bulmak için kullanılan teknik.
Aşırı Dağınık Galaksi: Gaz oranı seyrek, parlaklığı az ve yaşlı yıldızları olan galaksiler.
Atarca (Pulsar): Hızla dönen, uzaya radyo dalgaları gönderen, güçlü manyetik alana sahip nötron yıldızları.
Atarca (Pulsar) Gezegenleri: Atarcaların çevresinde dönen gezegenlere verilen isim.
Atmosfer: Dünyanın ve bazı gezegenlerin etrafını saran, çoğunlukla gazlardan ve buharlardan oluşan katman.
Atmosferik kaçış: Bir gezegenin atmosferinin seyrelmesi veya kaybolması.
Ay: Dünya’nın tek doğal uydusu.
Ay Tutulması: Ay Dünya’nın arkasına dolanıp dünyanın gölgesine girdiğinde gerçekleşen doğa olayı.
Ayın Evreleri (Fazları ya da Safhaları): Güneşin ışığını yansıtan ayın dünyadan görünen aydınlık yüzeyler
B
Batmayan Yıldız: Günlük hareketinde ufkun altına inmeyen yıldız.
BD+17°3248: Evrendeki en eski ikinci yıldız.
Beyaz Cüce: Giderek soğuyan, küçük ve çok yoğun bir çökmüş yıldız.
Beyaz Delik: Kara deliğin aksine içine çekmeyen, ışığı ve maddeleri iten varlığı kanıtlanmış kozmik cisim.
Blanet: Kara deliklerin çevresinde dönen gezegenler.
Boötes Boşluğu: Bilinen en büyük kozmik boşluk. Bknz: Kozmik boşluk.
BOSS Büyük Duvarı: Büyük galaksi gruplarının ve galaksilerin birbirlerine göre dağılımını incelemek amacıyla yapılmış gözlem çalışması.
Bulutsu: Yıldızlararası gaz ve tozdan oluşan bulut.
Buz Devleri: Katı bir yüzeyi olmayan ve gazlardan oluşan soğuk gezegenler.
Buz Gezegenleri: Soğuk ve donmuş bir kriyosferi olan soğuk gezegenler.
Büyük Birleşme: Boyutları yakın iki büyük galaksinin çarpışarak daha büyük bir galaksi ortaya çıkarması.
Büyük Çekici (The Great Attractor): Evrendeki her şeyi kendisine doğru çektiği düşünülen ve ne olduğu tam olarak bilinmeyen güç.
Büyük Çöküş: Evrenin kendi içine çökeceğini savunan teori.
Büyük Donma (Isı Ölümü): Evrenin genişledikçe daha soğuk bir yer haline geleceğini ve en sonunda entropik hale gelmesi.
Büyük Filtre Teorisi: Akıllı varlıkların oluşumunu ve hayatta kalmasını engelleyen “filtreler” olduğunu savunan teori.
Büyük Kırmızı Leke: Jüpiter’de yüzyıllardır devam eden fırtına.
Büyük Köpek Cüce Gök Adası: Samanyolu’na en yakın galaksi.
Büyük Macellan Bulutu: Samanyolu Galaksisi’ne komşu cüce galaksi.
Büyük Patlama (Big Bang): Evrenin başlangıcını tetiklediği düşünülen olay.
Büyük Sıçrama: Evrenin yeterince genişledikten sonra daralmaya başlayacağını savunan teori.
Büyük Yırtılma: Karanlık enerjinin gücünün artacağını ve evreni tamamen parçalayacağını savunan teori
C
Canopus: Gökyüzünün en parlak ikinci yıldızı.
Ceres: Mars ile Jüpiter arasındaki cüce gezegen.
Chandrasekhar Limiti: Beyaz cüce yıldızının maksimum kütle sınırı.
Chthonian Gezegenleri: Hidrojen ve helyumdan arınmış gaz devi.
Cüce Galaksi: 1000 ila birkaç milyar yıldızdan oluşmuş küçük galaksilerdir.
Ç
Çekirdeksiz Gezegenler: Teorik olarak çekirdeği olmayan gezegenler.
Çift Gezegenler: Birbirlerini takip ederek dönen ve aynı yörüngeyi paylaşan iki gezegen.
Çift Yıldız: Birbiri çevresinde dolanan iki yıldız.
Çubuklu Sarmal Galaksi: Merkezleri çubuk şeklinde olan sarmal galaksilerdir. (Örn: Samanyolu Galaksisi)
Çoğul Birleşme: Üç veya daha fazla galaksinin çarpışması.
D
Değişen Yıldız: Parlaklığı zamana bağlı olarak değişim gösteren yıldız.
Demir Gezegenleri: Çekirdeklerinde demir elementi bol bulunan ve genellikle mantosu olmayan gezegenler.
Dış Gezegen: Dünya’nın yörüngesinin dışında kalan, Güneş’e daha uzak olan gezegenler.
Doğmayan yıldız: Günlük hareketinde ufkun üstüne çıkmayan yıldız.
Dolanma: Bir cismin, bir nokta yada başka bir cisim çevresinde yaptığı yörünge hareketi.
Doopler Etkisi: Işık kaynağı gözlemciye göre veya gözlemci kaynağa göre uzaklaşıyor yada yaklaşıyor ise kaynaktan gelen ışınımın dalga boyu veya frekansındaki değişim.
Döteryum (Ağır hidrojen): Hidrojenin kararlı izotoplarından birisidir. Nükleer füzyonda kullanılan
Dünya: Güneş Sistemi’nde insanoğlunun yaşadığı gezegen.
Dünya Benzerleri: Boyut olarak Dünya’ya benzeyen ve yaşanılabilir bölge koşullarını sağlayan gezegenler.
Düzensiz Galaksi: Spesifik bir şekli olmayan ve diğer galaksilere kıyasla daha küçük olan galaksiler.
Dyson Küresi: Bir yıldızı tamamen çevreleyen ve enerjisini yakalayan tip 2 uygarlık yapısı.
E
EBLM J0555-57Ab: Evrendeki en küçük yıldız.
Eksantrik Jüpiter: Merkezi ortada olmayan, elips şeklinde yörüngeye sahip olan gaz gezegeni.
Eksen: Uzayda yön, uzaklık, açı, bakışım, konum ya da devinimleri ölçmek için kullanılan durağan bir doğru, yarım doğru ya da doğru parçası.
Eksen Eğikliği: Bir gök cisminin dönme ekseni ile yörünge ekseni arasındaki açı.
Ekzosfer: Dünya atmosferinin üst sınırı.
Elektromanyetik tayf: Tüm dalga boylarındaki elektromanyetik ışınımların oluşturduğu tayf.
En içteki kararlı dairesel yörünge: İki kara deliğin birleşmeden önceki tam yörüngeleri.
Evre: Tekrarlı olaylarda bir dönem içindeki her bir noktanın konumu.
F
Fermi Baloncukları: Tam olarak ne oldukları bilinmeyen, büyük ve enerji dolu kabarcıklar.
Fermi Gama Işını Uzay Teleskobu: Gama ışınlarını tespit etmek için kullanılan teleskop.
Foton: Işık veya diğer elektromanyetik radyasyon parçacığı.
Foton Küresi: Kara deliğin sınırı. Yer çekiminin çok yüksek olması nedeniyle fotonların sürekli dönmeye başlaması ile oluşan küre.
Fotometri: Yıldızların parlaklıklarını ölçmek için kullanılan teknik.
Fotosfer: Yıldızın yüzeyine verilen isimdir. Yıldız lekeleri bu kısımda görülür.
G
Galaksi: Milyonlarca yıldız kümelerinden, bulutsu ve gaz bulutlarından oluşmuş bağımsız uzay adası.
Galaksi Dışı Gezegenler: Samanyolu Galaksisi dışındaki bütün gezegenler.
Galaksilerarası Yıldızlar: Herhangi bir galaksiye bağlı olmayan, evrendeki yalnız yıldızlar.
Gama Işını: Dalga boyu x-ışınlarından daha kısa, daha yüksek enerjili fotonların oluşturduğum ışınım.
Ganymede: Jüpiter’in en büyük uydusu.
Garip Radyo Çemberleri: Dairesel veya halka şeklinde görünen parlak radyo sinyalleri.
Gaz Devi: Büyük bölümü gazlardan oluşan gezegen.
Gaz Cücesi: Neptün’den daha az kütleye sahip gazsal gezegenler.
Geç Dönem Ağır Bombardıman (Ay Tufanı): 4,1 ila 3,8 milyar önce yaşandığı düşünülen, Güneş Sistemi’ndeki iç yörünge gezegenlerine asteroit ve meteor yağdığı dönem.
Gel-Git: Büyük denizlerde suların yükselmesi ve altı saat sonra normal düzeyin altına inmesi olayı.
Gelgit Çekimi: Bir cismin başka bir cisme uyguladığı kütleçekimi.
Genel Görelilik: Albert Einstein tarafından geliştirilen kütle çekimi gibi kuvvetlerin uzay-zamanın eğrilmesi hakkında fizik teorisi.
Gezegen: Yıldız çevresinde dolanan, ondan aldığı ışığı yansıtan gök cisimlerinin ortak adı.
GLASS-z12: Evrendeki en eski galaksi.
GN-z11: Gözlemlenebilir evrenin sınırındaki en uzak galaksi.
Goldilocks Gezegenleri: Yaşanılabilir bölge koşullarını sağlayan gezegenler.
Gök Birimi (GB): Dünya – Güneş arasındaki ortalama uzaklık. 1 GB = 149.600.000.000 km
Gök Cismi: Uzaydaki cisimlerden her biri
Gök Taşı: Gökyüzünden Dünya’ya düşün her türlü taş.
Gözlemlenebilir Uzay: Işığın veya diğer elektromanyetik radyasonun bize ulaşabildiği uzayın kısmı.
Günberi (Perihelion): Bir gezegen ya da gök cisminin yörüngesinde Güneş’e en yakın olduğu nokta.
Güneş: Güneş sisteminin merkezinde bulunan yıldız.
Güneş tutulması: Ay’ın Dünya ile Güneş arasına geçerek Güneş’i tamamen veya kısmen kapattığı astronomik olay.
Güneş Sistemi: Dünya’nın da bulunduğu 1 güneşin çevresinde dönen 8 gezegeni kapsayan tanım.
Günöte (Aphelion): Bir gezegen ya da gök cisminin yörüngesinde Güneş’e en uzak olduğu nokta.
H
Halley Kuyruklu Yıldızı: 76 yılda bir gözlemlenen kuyruklu yıldız.
Halkalı Galaksi: Kısmen parlak olan merkezin çevresinde halka şeklindende dönen cisimlerin oluşturduğu galaksi.
Hayvanat Bahçesi Hipotezi: Dünya dışı varlıkların insanlardan haberdar olduğuna ama izlemeyi seçtiklerini savunan teori.
HD 1 Galaksisi: 13,463 milyar ışık yılı uzaklığı ile Dünya’ya en uzak galaksi.
HD 98800: Dört farklı yıldızdan oluşan çoklu yıldız sistemi.
Helyum Gezegenleri: Atmosferlerinde helyumun daha fazla olduğu gezegenler.
Herkül-Kuzeytacı Büyük Duvarı: Evrendeki en büyük oluşum.
Hipernova: Süpernovadan yüzlerce kat güçlü yıldız ölümü.
Hiyanus Gezegenleri: Hidrojen atmosferleri, sıcak ve okyanusla kaplı gezegenler.
Hubble Uzay Teleskobu: Derin uzaydaki galaksileri, yıldızları ve diğer astronomik nesneleri incelemek için kullanılan bir uzay teleskobu.
Hidrojen Yanması: Hidrojeni (protonu) daha ağır elementlere dönüştüren füzyon olayı.
Hoag Cismi: Dış halkası olan yuvarlak galaksi.
I
Icarus: En uzak yıldız.
Islak Birleşme: Gaz oranı zengin galaksilerin birleşmesi.
Işık Yılı: Işığın bir yılda aldığı yol. 9.000.000.000.000 km.
Işık Hızı: Işığın boşluktaki hızı. Saatte 1.080.000.000 km.
Işınım Bölgesi: Enerjiyi (fotonları) taşıyan ve çekirdeği sarmalayan bölge.
İ
İyonosfer: Yer atmosferinde atom ve moleküllerin Güneş ışınları ve kozmik ışınlar tarafından iyonlaştırıldığı katman.
İki Yıldızlı Gezegenler: İki tane yıldızın çevresinde dönen gezegenler.
İkili Yıldız Sistemi: İki yıldızın birbiri etrafında dönmesiyle oluşan sistem.
İkili Birleşme: İki galaksinin çarpışması
İnterferometri: Bir gök cismine farklı konumlardan gözlemleyerek daha ayrıntılı ve kaliteli sonuçlar çıkarmak.
J
J1407b: 37 tane halkasıyla evrende en fazla halkaya sahip gezegen.
James Webb Teleskobu: Uzaya gönderilen ve özellikle kızılötesi dalga boyunda incelemeler yapmak üzere tasarlanmış uzay teleskobu.
Jeodezi: Yer yüzünün biçimi ve boyutları ile ilgilenen bilim dalı.
Jeoid: Yerçekimi kuvvetinin her noktada aynı ve Yer’ in dönüş gücü ile tam dengede olduğu yer küre biçimi.
Jüpiter: Güneş sisteminin en büyük gezegeni.
K
Kadir: Bir yıldızın veya gözlemlenen diğer astronomik cisimlerin parlaklığının ölçüsü.
Kaçma Hızı: Bir cismin başka bir cismin çekim alanından tamamen kurtulması için gerekli hız.
Kahverengi Cüce (Başarısız yıldız): Yeterince büyük olmadığı için nükleer füzyon yapamayan kahverengi gök cisimleri.
Kara Cisim: Üzerine düşen bütün dalga boylarındaki ışığı hiç yansıtmadan olduğu gibi soğuran ve sonra tekrar yayan sanal cisim. Yaydığı ışınım sadece sıcaklığına bağlıdır.
Kara Delik: Evrende bulunduğu sanılan en yoğun madde. Karadelikten kaçma hızı ışık hızından daha büyük olduğu için oradan ışık bile kurtulamaz.
Karanlık Enerji: Gözlemlenebilir evrenin genişlemesini hızlandıran ve hala tam olarak anlaşılamayan gizemli bir enerji.
Karanlık Hale: Büyük Patlama’dan sonra enerji dalgalarının kendi yer çekimine yenik düşmesiyle oluşan, galaksilerin oluşması için gereken en temel yapı.
Karanlık Madde: Elektromanyetik ışınım yapmayan ve kütleçekimi etkileriyle fark edilen ancak doğası hala bilinmeyen madde.
Karanlık Yıldız: Karanlık maddeden oluşmuş yıldız.
Karbon Gezegenleri: Teorik olarak atmosferlerinde oksijenden çok karbon bulunduran gezegenler.
Kardashev Ölçeği: Medeniyetlerin gelişmişliklerini 4 sınıfa ayıran ölçek.
Karışık Birleşme: Gaz oranları az ve çok olan galaksilerin birleşmesi.
Katı Vakum: Çok az atom veya molekülün olduğu, basıncın çok düşük olduğu alan.
Kendi Kendini Yok Etme Hipotezi: Evrendeki diğer uygarlıkların birbirlerini yok ettiğini savunan teori.
Kepler-70b: 7027°C sıcaklığı ile evrenin en sıcak gezegeni.
Kessler Sendromu: Dünya yörüngesindeki uyduların birbirleriyle veya başka bir uzay çöpü ile çarpışması ve uzay kirliliğinin artması.
Kırmızı Galaksi: Aktif olarak yıldız oluşturmayan, parlaklığı, kütlesi ve sıcaklığı az galaksiler.
Kilonova: İki nötron yıldızının çarpışması sonucu ortaya çıkan patlama.
Kızarma (kızıllaşma): Bir ortamdan geçen ışınımın mavi dalgaboylarının daha çok soğurulması sonucu, olduğundan daha kırmızı görünmesi.
Konveksiyon bölgesi: Yıldızlarda enerjinin ışıma bölgesinden yüzeye çıkararak ışık ve diğer enerjinin açığa çıkmasını sağlayan bölge. Ayrıca yıldızdaki patlamaları ve lekeleri yaratan bölge.
Kozmik Boşluk: Evrende maddelerin ve galaksilerin seyrek olduğu yerler.
Kozmik Mikrodalga Arkaplan Işıması (CMB): Büyük Patlama’dan sonra kalan gök cisimleri arasındaki ısı kalıntıları. Evrenin en yaşlı ışığı.
Kozmik Işınlar: Uzayda çok yüksek enerjilerle hareket eden parçacıklar.
Kozmoz: Evren.
Kozmogoni: Evrenin yaratılışını inceleyen bilim.
Kozmoloji: Evrenin yapısını ve gelişimini inceleyen bilim.
Kriyosfer: Gezegeni küresel olarak kaplayan donmuş toprağa verilen isim.
Kuasar: Güçlerini süper kütleli kara deliklerden alan parlak, Yıldız benzeri radyo kaynağı.
Kum Gezegenleri: Dünya’daki çöllere benzeyen ve yüzeyinin çoğu bu türde olan gezegenler.
Kuru Birleşme: Gaz oranları düşük olan galaksilerin birleşmesi.
Kuyruklu Yıldız: Buz, toz ve kayadan oluşan, buharlaşırken çıkardığı gazlarla kuyruğu var gibi görünen gök cismi.
Küçük Birleşme: Büyük galaksinin küçük galaksiyi yutması.
Küçük Gezegen: Asteroit.
Kütlesel Çekim: Gezegenlerin veya cisimlerin diğer cisimleri merkezine doğru çekmesi.
Kütle Çekim Kilidi: Eş zamanlı dönüş. Yörüngedeki bir astronomik cismin aynı yörüngede olduğu nesneye her zaman aynı yüze bakması.
L
Lagrange Noktaları: İki gök cisminin kütleçekimlerinin oluşturduğu merkezkaç kuvvetini dengelediği özel uzay bölgeleri.
Laika: Uzaya çıkan ilk köpek.
Lav gezegenleri: Yüzeylerinin çoğu veya hepsi lav ile kaplı gezegenler.
M
M Teorisi: Beş Sicim Kuramı’nı birleştiren ve 3 boyutlu evrenin 11 boyutlu olduğunu öne süren teori.
Magnetar: Yüksek x-ışını ve gama ışını yayan nötron yıldızları.
Mars (Kızıl Gezegen): Güneş Sistemi’ndeki dördüncü gezegen.
Mavi Cüce: Beyaz cücelerin soğuduktan sonra dönüşeceği teorik yıldızlar.
Mavi Galaksi: Aktif olarak yıldız oluşturan, parlaklığı, sıcaklığı ve kütlesi yüksek olan galaksiler.
Merceksi Galaksi: Spiral kolu olmayan ve büyük bir diske sahip olan galaksilerdir.
Merkür: Güneş Sistemi’nin en küçük gezegeni.
Meteor: Gezegenler arasında dolaşan taş parçacıklarından her biri.
Meteor Krateri: Bir meteorun bir yüzeye düşmesiyle oluşan krater.
Methuselah: Evrendeki en yaşlı yıldız.
Milisaniye Pulsar: 10 milisaniyeden az dönme periyotları bulunan pulsarlar.
Morgan-Keenan (MK) Sınıflandırması: Evrendeki yıldızları A-Y harfleri ile sınıflandıran sistem.
N
Nadir Dünya Hipotezi: Akıllı yaşam formlarının gelişmesi için Dünya gibi gezegenlerin nadirliğini savunan teori.
NASA: Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi.
Nemli Birleşme: Gaz oranları yakın galaksilerin birleşmesi.
Nebula: Bulutsu.
Neptün: Güneş sisteminin en rüzgarlı gezegeni.
Nötrino: Işık hızına yakın hıza sahip, elektriksel yükü sıfır olan ve maddelerin içinden neredeyse hiç etkileşmeden geçebilen parçacıklar.
Nötrino Dedektörleri: Yıldızlarda nükleer reaksiyonlarda üretilen nötrinoları tespit etmek ve enerji üretimini anlamak için kullanılan araçlar.
Nötron Yıldızı: Neredeyse tümüyle nötronlardan oluşana kadar kendi içine çökmüş bir yıldız çekirdeği.
O
Olay Ufku: Işık ve maddenin kaçamadığı bölge.
OMG Parçacığı: Işık hızından %0,000 000 000 000 000 000 000 0051 yavaş hareket eden kozmik ışın.
Oort Bulutu: Güneş Sistemi’ni saran donmuş gök cisimleri kuşağı.
Oumuamua: Güneş Sistemi’nin dışından gelen ilk gök cismi.
P
Panspermia Teorisi: Yaşamın uzaya yayılma teorisi. Mikroorganizmaların kozmik taşıyıcılarla gezegenler arasında taşındığını öne sürer.
Paralaks Yöntemi: Açısal kaymaya dayanarak yıldızın uzaklığını hesaplama tekniği.
Plazma: Atomları kısmen veya tamamen iyonlaşmış, yüksek basıçla sıkıştırılmış gaz.
Polaris (Kutup yıldızı): Gökyüzünde her zaman kuzeyi gösteren yıldız.
Protogezegenler: Gezegenlerin ilk oluşum merkezleri.
Pulsar: Mıknatısal kutuplarından elektromanyetik ışınım yayan, dönen bir nötron yıldızı.
R
Radyo Işınımı: Dalgaboyu 1 cm’ den büyük elektromanyetik dalgalar.
Radyo Teleskop: Gök cisimlerinin yaydığı radyo ışınımını gözlemek amacıyla geliştirilen teleskop.
Radyo Galaksi: Güçlü manyetik alanlar nedeniyle çok fazla radyo ışınımı yapan galaksiler.
Relativistik Işıma: Kara deliğin bir cismi içine çekerken cismin arkasında bıraktığı buhar.
S
Samanyolu Galaksisi: Güneş Sistemi’nin bulunduğu galaksi.
Sarmal Galaksi: SA ve SAB sınıfı galaksiler. Spiral kolları ile tekerleğe benzerler.
Satürn: Güneş sisteminin ikinci en büyük gezegeni.
Schwarzschild Kara Deliği: Açısal momentum ve elektriksel yükü olmayan kara delikler.
Serseri Gezegen: Yıldızı olmayan ve uzayda dolaşan gezegenler. (yetim, serbest, yıldızlararası, haydut, göçmen, gezgin veya yıldızsız gezegen)
Serseri Kara Delik: Evrende dolaşan kara delikler.
Segue 2: Evrendeki en küçük galaksi.
Sıcak Jüpiterler: Jüpiter’e benzeyen ama yıldızlarına daha yakın bir yörünge alan gezegenler.
Sıcak Neptünler: Neptün ve Uranüs’e benzeyen ama daha sıcak olan gezegenler.
Silikat Gezegenler: Silikat temelli kayacıl kabukları bulunan ve metalik çekirdekleri olan gezegenler.
Sirius Yıldızı (Akyıldız): Gökyüzünde görülen en parlak yıldız.
Solucan Deliği: Uzayda bir noktayı diğerine bağlayan teorik tünel.
Spektroskopi: Yıldızların yaydığı ışığı renklere ayırmak için kullanılan teknik.
Stephenson 2-18: Evrenin en büyük yıldızı.
Stratosfer: Güneş’ten gelen ultraviyole ışınlarını emen ve dağıtan ozon tabakası.
Su Gezegenleri: Yüzeylerinde veya yüzey altlarında önemli miktarda su bulunduran gezegenler.
Süpernova: Enerjisi biten büyük yıldızların şiddetle patlaması.
Süredurum Kuramı: Evrenin bir başlama tarihinin olmadığını savunan teori.
Süper dünyalar: Dünya’dan boyut ve kütlesel olarak daha büyük gezegenlere verilen isim. Dünya’daki yaşanılabilir koşulları sağladıkları için söylenmezler.
Swift J1818.0-1607: Evrendeki en genç yıldız.
T
Tabby Yıldızı: Dyson küresi ile çevrelendiği düşünen yıldız.
Taç Küre: Yıldızların plazmadan oluşan gaz yuvaları.
Taçküre Kütle Atımı: Güneş’in taçküresinde oluşan ve plazma fırlatılmasına neden olan Güneş patlaması.
Terminatör Hattı: Bir gök cismi yüzeyinde, aydınlık gündüz tarafını karanlık gece tarafından ayıran çizgi. Bu, güneşin doğuşu ve batışının meydana geldiği çizgidir.
Termosfer: Kutup ışıkların meydana geldiği ve yapay uyduların bulunduğu katman.
Tekillik (Singularity): Kara deliklerin merkezi. Kütleçekimin sonsuz olduğu ve fizik kurallarını yıkan nokta.
Thorne-Zytkow Cismi: Bir nötron yıldızının kırmızı süper dev bir yıldız tarafından yutulmasıyla oluştuğu düşünülen teorik yıldız tipi.
Tip 1 Uygarlık: Bulunduğu gezegenin enerjisini kullanan uygarlık. Örn: İnsan
Tip 2 Uygarlık: Bir yıldızın enerjisini kullanabilen uygarlık.
Tip 3 Uygarlık: Bulunduğu galaksinin her şeyini kullanabilen uygarlık.
Ton 618: Evrendeki en büyük kuasar.
Troposfer: Dünya’daki hava olaylarının gerçekleştiği atmosfer katmanı.
Tully-Fisher İlişkisi: Dönme hızı ve toplam parlaklıklarına dayanarak, spiral galaksilere olan uzaklığı belirlemek için kullanılan teknik.
U
Uranüs: Güneş Sistemi’nin en soğuk gezegeni.
Uzay: Sonsuz olduğu düşülen, milyarlarca gök cismini barındıran alan vakumlu alan.
Uzaylı: Dünya dışı yaşam formu.
Uzay istasyonu: Uzaya yerleştirilmiş ve astronotların çalışmalarını gerçekleştirdiği, araştırma ve gözlem yapmak için kullanılan bir uzay aracı.
Uzay mekiği: Uzaya astronot ve yük taşımak için kullanılan tekrar kullanılabilir bir uzay aracı.
Uzay teleskobu: Uzaydaki olayları veya ışınları gözlemek için kullanılan uzay gereci.
Uydu: 1. Gezegenlerin çevresinde dönen gök cisimleri. 2. Yörüngede dolanarak bilgi sağlayan uzay araçları.
Ü
Üçlü Yıldız Sistemi: Birbirinin etrafında dönen iki yıldızın etrafında dönen üçüncü bir yıldızla oluşan sistem.
V
Vakum Bozunması: Evrenin vakum durumundan daha düşük enerjili vakum durumuna geçiş teorisi.
Vampir Yıldız: Komşu yıldızından hidrojen ve plazma çeken yıldız.
Van Allen kuşağı: Gezegenlerde manyetizma sonucu ortaya çıkan, yıldızlardan yayılan zararlı ışınları engelleyen kalkan tabaka.
Varsayımsal Gezegenler: Teorik olarak ortaya atılan ve çoğunun varlığı kanıtlanmamış gezegenler.
Venüs: Güneş Sistemi’nin en sıcak gezegen.
Y
Yaşanabilir Bölge: Gezegenin bulunduğu yörüngenin yıldıza olan uzaklığına göre yaşamı destekleme ihtimali olan dönüş bölgesi.
Yer Çekimi: Gezegenin üzerindeki cisimlere uyguladığı çekim ivmesi.
Yerkes Tayf Sınıflandırması: Yıldızların parlaklıklarına göre sınıflandıran sistem.
Yığılma Diski (Accretion disk): Büyük bir cisim etrafında yörüngesel olarak dağılmış malzeme tarafından oluşturulmuş yapı.
Yıldız: Kendi ışığını yayan, genellikle hidrojen ve helyum gibi elementlerin nükleer reaksiyonları ile enerji üreten gök cismi.
Yıldız titreşimleri: Yıldızlardan gelen ışığın Dünya atmosferinden geçerken titremesi.
Yıldız patlama galaksisi: Yüksek miktarda yıldız oluşturan galaksilere denir. Bu galaksiler çoğunlukla başka bir galaksiyle birleşme ya da çarpışma gerçekleştirecektir.
Yörünge: Bir gök cisminin hareketi boyunca uzayda çizdiği yol.
Z
Zodyak: Burçlar kuşağı.
W
Wow Sinyali: 1977’de yakalanan ve kaynağı bilinmeyen radyo sinyali.
Yorum gönder