Çocuklar serçe gibidir
Başarılı anne baba/öğretmen olmak çocuğa karşı dengeyi tutturabilmekle mümkündür.
Çocuklarımıza karşı dengeyi sağlamdan önce kendi dengemizi tutturmamız gerekiyor.
Anne-babalar/öğretmenler çocuklarımızın nasıl olmasını istiyoruz?
Avucumuzun içinde sıkıca mı tutalım? Yoksa özgürce uçup gitmesine mi izin verelim?
İstediğimiz gibi nasıl yetiştireceğiz?
Yukarıdaki soruların yanıtı çok basittir. Ama uygulaması ve yerine getirilmesi bir o kadar da zordur.
Çocuklarımızın/öğrencilerimizin nasıl olmasını istiyorsak öyle davranmalıyız. Söylemek değil yapmak etkileyicidir. Günümüzde imam-cemaat hikâyesi etkisini kaybetmiştir.
Çocuklarımızı biz değiştiremeyiz, değiştirmeye kalkmak çocuğumuzla çatışmayı göze almak demektir.
Anne-baba/öğretmen olarak “Çocuklarımızın olumsuz davranış ve alışkanlıklarını nasıl değiştireceğiz?” sorusunun yanıtı basit değildir.
Bizler çocuklarımızın davranışlarını değiştirme işine girişmeden bu işi çocuklarımızın yapmasını sağlayacağız.
Ama nasıl?
İşte bu sorunun yanıtı, başarılı anne-baba/öğretmen davranışını gerektiriyor.
Çocuklarımızın/öğrencilerimizin davranış sorunu ne olursa olsun önce onu öyle kabul ettiğimizi hissettireceğiz. Çocuklarımızda/öğrencilerimiz de sorunlarını kendileri kabul ettiği sürece çözüm yoluna girmişiz demektir.
Anne-baba/öğretmen, yol gösterici olduğu sürece görevini yapmış demektir.
Anne-baba/öğretmen olarak çocuklarımızın yaşayacağı sorun ve sıkıntıları göze alamadığımız sürece çözüm yollarını tıkıyoruz. Aman çocuğum üzülmesin, ne yapayım, zamanla geçer gibi davranış ve sorunu erteleme alışkanlıklarımız çocuk eğitiminde önemli bir engel olarak karşımıza çıkıyor.
Birçok anne-baba çocuklarına bazı alışkanlıklar kazandırmak ister. Bu bütün anne-babaların isteği ve hakkı olabilir. Anne-babalar çocuklarının bir müzik aleti çalmasını, sportif aktivitelerde bulunmasını ister. Bizim isteklerimizle çocuklarımızın yeteneği ve isteği uyuşuyorsa sorun yok.
Ya çakışıyorsa?
Çatışma kaçınılmaz olur.
Kazanan kim olur dersiniz?
Bu durum da kazananı olmaz. Her iki taraf da zaman, enerji, güven, sorumluluk duygusunu kaybederiz.
Çocuklar serçe gibidir. Avucunun içinde dengede tutmayı her anne-baba/öğretmen bilmek zorundadır.
Çocuklar hata yapabilir, durmadan usanmadan hatalarını tekrarlayabilirler. Sorun çocukların/öğrencilerin hata yapmasında değil, zamanında çocuklara/öğrencilere yol göstermeyen anne-baba/öğretmen davranış ve tutumlarındandır. Ertelediğimiz her sorun ve davranış ilerde ummadığımız sorunları da beraberinde getirecektir.
Sevgili anne-babalar/öğretmenler, günümüzde anne-baba olmak geçmişe göre daha da zorlaştı. Toplum karmaşıklaştıkça, sorunlar da karmaşık hal almaya başladı. Eğer siz bugünün sorununu, dünün çözüm yöntemleriyle gidermeye çalışıyorsanız yandı çocuklarımız.
İşte günümüzün en büyük sorunu, “Anne-Baba Eğitimi mi?” “Çocuk Eğitimi mi?”
Sizce hangisi daha önemli?
Muhsin YAZICI
Yorum gönder