Günün öyküsü: Kuklalar ve İnsanlar
Marangozun biri; kuklalar yapıp, ipleri elinde salmış ortalığa…
Kiminin ipi uzun, kiminin ki kısa. Sonra bir avuç hüzün, bir avuç acı, bir tutamda mutluluk serpmiş ortalığa…
Başlamış kuklaları oynatmaya. İpleri kısa olanlar, uzanamamış mutluluğa…
Yaşayanlar:
Uzun olanlarsa, tam eriştiklerini sandıkları anda bir tutam mutluluğa, çarpmışlar kocaman acı duvarlarına! Ve acıyı öğrenmiş tahta bedenleri, bir tutam mutluluk için, ödenen o bedeli…
Derken, acı ile mutluluk arasında gide gele tahta bedenleri, insan olmuşlar… Sonra da koparıp iplerini, bir acuç hüzünle susturmuşlar kanayan yüreklerini…
Ama bir daha kukla olamamışlar.
Yaşayamayanlar:
İpleri kısa olanlarsa, ne mutluluk, ne acı, ne de hüznü öğrenemeden, sonsuza dek oynayıp durmuşlar ortalıkta…
Hiçbir şey yaşamadan, hiçbir duyguyu tadamadan kalakalmışlar?
www.bilimsanatyolu.com
Yorum gönder