Osmanlı Döneminde Yeniçerilerin Çıkardığı En İlginç İsyan: “Bu Hoşafın Yağı Nerede?” İsyanı
Osmanlı tarihindeki bazı olaylar, bugün bile dilden dile dolaşır. “Bu hoşafın yağı nerede?” isyanı da bunlardan biridir. Basit bir mutfak düzenlemesi, büyük bir isyana dönüştü. Yeniçeriler, hoşaflarının üzerindeki yağı kaybettiklerini düşündüler. Sonrasında ise tarihe geçen bir protesto ortaya çıktı. Gelin detaylara beraber bakalım.
“Hakkımızı yiyorlar! Hoşafın yağını kestiler! Yağlı hoşaf isterük!”
Yeniçeri Ocağı, Osmanlı İmparatorluğu’nun bir dönem en güçlü askeri birliği olsa da zamanla disiplinsizlik ve memnuniyetsizlik had safhaya ulaşmıştı. Ocak mensupları, en ufak değişiklikte haklarının yendiğini düşünmeye başlamışlardı.
O dönemde mutfakta görevli meydancı, yemek dağıtımında pek de titiz davranmayan biriydi. Büyük kepçesiyle önce yağlı yemekleri ve pilavı dağıtıyor, ardından aynı kepçeyle hoşaf servis ediyordu.
Sonuç? Yeniçerilerin karavanalarına giden hoşafların üzerinde kalın bir yağ tabakası oluşuyor ve bu durum bir nevi “hak edilmiş bir lüks” gibi kabul ediliyordu.
“Bundan böyle kepçe temiz iken önce hoşafları dağıt. Yağlı ve sıcak yemekleri sonra dağıt ki hem soğumamış olurlar, hem de tatları birbirine karışmaz.”
Bir gün, dikkatli bir yeniçeri ağası bu durumu fark etti. Meydancıyı yanına çağırdı ve şöyle dedi:
Bu talimat uygulandıktan sonra sofralara gelen hoşaflar artık tertemizdi. Ancak işte tam bu noktada olaylar patlak verdi!
Yeniçeriler, hoşaflarının üzerindeki yağ tabakasının eksildiğini fark edince öfkeden deliye döndüler ve kazan kaldırdılar: Yeniçerilerin, hoşaf gibi basit bir detay üzerinden gösterdikleri tepki, aslında büyük bir otorite boşluğunun sinyaliydi.
Ancak bu trajikomik protestonun ardından çok da uzun sürmedi. Yeniçeri Ocağı kısa bir süre sonra tarihe karıştı. Bugün hala “Bu hoşafın yağı nerede?” sözü, hakkı olmayan bir şeyi talep edenleri ya da gereksiz yere serzenişte bulunanları anlatmak için kullanılır.
www.bilimsanatyolu.com
Yorum gönder