Günün öyküsü: Padişaha giren kazık
Bir zamanlar bir ülkede bir kişi ”aman bana kazık giriyor!” diye bağırmaya başlamış. Başkasına giren kazıktan bana ne deyip kimse aldırmamış.
Derken,
-”Bana kazık giriyor” diyenlerin sayısı arttı.
Önceleri halktan kişiler kazık giriyor diye bağırırlarken sonraları üst düzeydekilerde başlamışlar bağırmaya. O ülkede kendisine kazık girmeyen tek kişi padişah kalmış. Ama o da günün birinde kazık yemekten kurtulamayıp,
-”Amanın … Bana dahi kazık girmektedir” diye haykırmaya başlamış.
Bir gece yarısı saraydan bir ses yükseldi ki o sesle yer yerinden oynayıp, herkes yatağından fırladı. Padişah kendini don gömlek sokağa atıp,
-“Aman ey benim sevgili kullarım, yetişin! Bana da kazık giriyooor!…” diye durmadan bağırmaya başladı.
O kentin kişileri,
-“Padişahtır, yalan söylemez. Elbet kazık girdiği doğrudur. Bizden çok bağırması da, herkese, rütbesine göre büyüklükte kazığın girmesindendir. Padişaha giren kazık sultani olmak gerek…” dediler.
Padişah yeri göğü inleterek,
-“Ne durursunuz, gelip kazığı çıkarsanız ya…” diye yalvardı.
Padişahın çevresindekiler,
-“Ey sultanım, Nasıl çıkaralım, bu kazık başka kazıklara benzemez. Gözle görülmez. Elle tutulmaz. Acısını da kazığı yiyenden başkası duymaz. Az daha sık dişini, bir zaman sonra bizim gibi sende kazığa alışır, rahata kavuşursun!…” dediler.
Memleketin Birinde, Aziz Nesin
www.bilimsanatyolu.com
Yorum gönder