Ülkenin aydınlık yüzleri oldular
Köyünden ilk kez çıkıp Kastamonu Gölköy Köy Enstitüsü’ne gelen kız öğrenci, 1940’lı yılar…
Türk köylüsünden konçerto çalan, roman, öykü, şiir yazan, öğretmen, ressam, heykeltıraş, aydın, öğretmen çıkarmanın ocağı KÖY ENSTİTÜLERİ
Ülke yoksuldu. Yoktu, yokluktu. 1930’lu yıllar, nüfus 16 milyon.
12 milyon köylerde yaşıyor. 40 bin köy…
4 bin civarında köyde okul var. 6 bin kadar öğretmen… Şehirde yetişip öğretmen olanlar köylerde görev yapmayı kabul etmezler…
Çare; Köy Enstitüleri kurmaktı… Kurdular. Sadece köy çocuklarından öğrenci kabul ettiler. Enstitüye gelen öğrenciler kendi okullarını kendileri yaptılar… Gramla dağıtılan ekmekleri yiyip, yarı aç yarı tok eğitim öğretim gördüler…
Her bir öğrenci öğrenimleri süresince 150’den fazla dünya klasiği okudu. Sorgulayan, araştıran, aklını ve bilimi kullanan gerçek aydın oldular…
İş içinde iş için eğitimle, yaparak yaşayarak öğrendiler. Öğrenirken ürettiler…
Birileri aydınlıktan, bilimden, sanattan, değişimden korktular. Korkaklar her zaman saldırgandır.
1945’lerde başlayan o gerici saldırı bugün bütün vahşiliği ile sürüyor.
Tarih boyunca aydınlık ve karanlık mücadelesi sürmüş. Aydınlığı savunanlar insanlığı bugünlere taşımışlardır.
www.bilimsanatyolu.com
Yorum gönder