Türk halkı şeker ile zehirleniyor!
İşlenmiş şeker ile yapılan gıda ürünleri adeta uyuşturucu gibi bağımlılık yaparak, hastalıklara davetiye çıkartıyor. ‘Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası’nda konuşan uzmanlar, Türk toplumunun yüzde 15’inde gizli şeker olduğu uyarısında bulundular.
Türkiye, obezite kadar işlenmiş şeker tüketimine bağlı sağlık sorunlarıyla da boğuşuyor. Yaşanan halk sağlığı sorununa karşı ‘Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası’nda Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk ve bilim insanlarından çok önemli uyarılar geldi. TBV Başkanı Timur Erk, gizli şeker kaynaklarına dikkat çekerek, aşırı şeker tüketiminin başta böbrek hastalığı olmak üzere birçok hastalığın temelini oluşturduğunu belirterek, “Şeker bağımlılık demektir, Türkiye şeker tüketimini azaltmak zorundadır. Bu konuda tüm kurumlara, özellikle halkımıza büyük görevler düşüyor. Nasıl ki tuz tüketimi azalttıysak acilen şeker tüketimini de azaltmamız gerekiyor” dedi.
YÜZDE 15’İ GİZLİ ŞEKER HASTASI
İstanbul Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ ise toplumun yüzde 15’inde diyabet yani şeker hastalığı, yüzde 15’inde ise gizli şeker olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Karşıdağ: “Türkiye’de insanların yüzde 15’inde diyabet yani şeker hastalığı var. Yüzde 15’inde de gizli şeker hastalığı var. Baktığımız zaman sosyal güvenlik kurumu harcamasının neredeyse yüzde 15’i, tek başına şeker hastalığı için harcanıyor ve bunlar çok yüksek rakamlar. Bir kavram daha var, o da kilo fazlalığı. Türkiye’deki insanların3’te 1’inde kilo fazlalığı var. Bunlar olağan üstü yüksek rakamlar” diye konuştu.
100 YIL YEMESENİZ DE OLUR
Bir insan doğduktan, ölene kadar hiçbir şekilde ağzına şeker sürmemesi gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Karşıdağ, “Yani 0’dan 100 yaşına kadar sofra şekeri yemesem benim hiçbir eksikliğim olmaz. Sofra şekeri meyve, su, süt, et, peynir gibi değil bunları yemezsek olmaz ama sofra şekerini yemezsek hiçbir eksiğimiz olmaz” dedi.
Şekerin ortadan kaldırılması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ şöyle konuştu: “Her şeyden evvel şekeri ortadan kaldırmalıyız. Bunu sakın meyvedeki şekerle karıştırmayın lütfen. Bunlar farklı kavramlardır. Her gün mutlaka üç avuç kadar meyve yemeliyiz. Burada ölçü herkesin kendi avucudur. Ama baklavadan veya fruktozla yapılan her şeyden uzak durmalıyız.”
Kaynak: kardelen.yuksek@haberglobal.com.tr
www.bilimsanatyolu.com
Yorum gönder