Çocuklar arası zorbalık, ruh sağlığında kalıcı etki bırakıyor!
“Zorbalığa maruz kalan ve başkalarına karşı güvensizlik geliştiren gençlerin, 17 yaşına geldiklerinde önemli zihinsel sağlık sorunları yaşama olasılığı 3,5 kat daha fazla oluyor. Türkiye’deki öğrencilerin %24’ü her ay birkaç kez zorbalığa maruz kalıyor.”
Peki ama ne yapmalı?
Gençlerin ruh sağlığına ilişkin halk sağlığı endişelerinin arttığı bir dönemdeyiz. Öyle ki ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) tarafından yapılan son araştırmalar, ABD’deki lise öğrencilerinin %44,2’sinin en az iki hafta boyunca depresyonda olduklarını gösteriyor; aralarında intihara teşebbüs edenler bile var.
Bunun en önemli sebeplerinden birisi ise akran zorbalığı.
Uluslararası literatürde “bullying” olarak karşılık bulan zorbalık, Olweus (1991) ve Bullock’a (2002) göre “bir veya birden fazla çocuğun, hedef belirledikleri bir çocuğa karşı, zaman içinde tekrar eden zarar verme amaçlı olumsuz davranışlar sergilemesi” olarak tanımlanmış durumda.
MedyaScope’tan Berfin Bayır’ın haberine göre, Türkiye’deki öğrencilerin %24’ü her ay birkaç kez zorbalığa maruz kalıyor. Bayır’a konuşan Klinik Psikolog Bilge Çevik Toker, düzenli aralıklarla zorbalık yapmanın ve zorbalığa maruz bırakılmanın başlı başına bir depresyon belirtisi olduğunu dile getiriyor.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Eğitimi Araştırma ve Geliştirme Dairesi Başkanlığı’nın 2008’de yaptığı “Öğrencilerin Şiddet Algısı” araştırmasına göre, zorbalığa en çok maruz kalınan ortam %18,4’le “okullar” olurken; zorbalığına en çok maruz kalınan kişiler ise %28,5’le “arkadaşlar” olarak göze çarpıyor.
UCLA: Zorbalığa maruz kalanların zihinsel sağlık sorunu yaşama ihtimali 3,5 kat artıyor
UCLA Health ve Glasgow Üniversitesi’nin ortaklaşa yürüttüğü yeni bir araştırma ise çocuklukta maruz kalınan zorbalığın bir sonucu olarak diğer insanlara karşı güvensizlik geliştiren gençlerin, yetişkinliğe girdiklerinde zihinsel sağlık sorunları yaşama olasılıklarının diğer gençlerle karşılaştırıldığında önemli ölçüde daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Nature Mental Health dergisinde yayımlanan bu çalışmayı yapan araştırmacılar, Milenyum Kohort Araştırması’na dayanarak yaklaşık 20 yıldır Birleşik Krallık’ta incelenen 10.000 çocuktan elde edilen verileri kullanmış durumda.
Bu verilerden hareketle araştırmacılar, 11 yaşında zorbalığa maruz kalan ve 14 yaşına kadar kişilerarası güvensizlik geliştiren ergenlerin, 17 yaşında zihinsel sağlık sorunları yaşama olasılığının yaklaşık 3,5 kat daha fazla olduğunu belirtiyor.
UCLA Sağlık Stres Değerlendirme ve Araştırma Laboratuvarı’nı yöneten ve çalışmanın kıdemli yazarı olan Dr. George Slavich’e göre bu bulgular, okulların ve diğer kurumların zorbalığın zihinsel sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine karşı koymak için yeni ve kanıta dayalı müdahaleler geliştirmesine yardımcı olabilir.
Gençlerin ruh sağlığının en önemli halk sağlığı konularından birisi olduğunu dile getiren Slavich, gençlerin tam potansiyellerine ulaşmalarına yardımcı olmak için kötü mental sağlıkla ilişkili risk faktörlerinin tanımlanması ve önlenmesi yolunda geliştirilecek programlara yatırım yapılması gerektiğini vurguluyor.
Bir ilk
Aslında önceki araştırmalar, gençler arasındaki zorbalık ile zihinsel ve davranışsal sağlık sorunları arasındaki ilişkileri tespit etmişti; buna madde bağımlılığı, depresyon, kaygı, kendine zarar verme ve intihar düşünceleri de dahildi.
Ancak zaman içinde gençleri takip eden bu çalışma, zorbalığın güvensizliğe ve dolayısıyla geç ergenlik döneminde akıl sağlığı sorunlarına yol açtığını doğrulayan ilk çalışma olarak öne çıkıyor.
Slavich, gençlik yıllarında klinik açıdan önemli zihinsel sağlık sorunları ortaya çıktığında, bunun çözümlenmediği takdirde tüm yaşamları boyunca hem zihinsel hem de fiziksel sağlık sorunları yaşama riskini artırabileceğini ifade ediyor.
Ne yapmalı?
Independent Türkçe’de Canan Güven’e konuşan psikoterapist Dr. Timur Harzadın, yapılabilecekleri şöyle sıralıyor:
- Zorbalığın önlenmesi için en önemli konu, bunu yapmayan insanları gözlemlemek ve onları modellemek ve konuyla ilgili teorik eğitim.
- Ailelerin de okul yönetimine ve okuldaki öğretmenlere psikolojik baskı yapmaya son vermesi.
- Ülke çapında bu konularla ilgili hem ailelere hem okuldaki öğrencilere ve de öğretmenlere belirli periyotlarla eğitimler verilmesi.
MedyaScope’tan Berfin Bayır’a konuşan Çocuk Gelişim Uzmanı Emine Ergün’ün önerileri ise şöyle:
- Öğretmen ve okulun, zorbalığa maruz bırakılan çocuklara, “Bana şikayetle gelmeyin” dememesi. Hem sınıf öğretmeninin hem de rehberlik öğretmeninin devreye girmesi.
- Ailenin, zorbalığa maruz bırakılan çocuğa, “Neden vurmadın, niye kendini korumadın, sen de vursaydın, sen böyle yaparsan daha çok dayak yersin” gibi ifadeleri kullanmaması.
- Zorbalık yapan ve yapılan çocukların destek alması.
Kaynak: Batuhan Sarıcan – herkesebilimteknoloji.com
www.bilimsanatyolu.com
Yorum gönder