Bu deve dişi mi? Erkek mi? / Muhsin YAZICI
Miyase İlknur 24 Ağustos 2024 tarihli Cumhuriyet Gazetesi köşesinde şöyle yazdı:
“Bizim gibi az gelişmiş ülkelerde hele de Doğu toplumlarında liderler doğa üstü varlıklardır. Asla yanılmaz, asla yorulmaz, asla kandırılmaz ve asla yaşlanmazlar. Eğer bir hata yapılmışsa bu liderden kaynaklanmaz. Yakın çevresi ve alt kademedeki yöneticilerin hatasıdır. Hesap vermesi gereken biri varsa o kişi lider olamaz.
Halbuki liderin suçladığı beceriksiz kadroları da seçen liderdir. Kalibresi düşük liderler, kendisine rakip olmasınlar ya da eylem ve söylemlerine itiraz etmesinler diye çapsız insanları yakın çevresine doldururlar. O kadrolar da çapsızlıklarının farkında olduklarından kendi siyasal ömürlerinin liderin ömrüne bağlı olduğunun bilinciyle hareket eder liderin duymak istediği sözleri söyler, yanlışını gördükleri halde itiraz etmezler.
Sürekli ‘padişahım çok yaşa‘ denmesinden hoşlanan liderler, kendilerini uyaracak, başarılı olması için öneriler getirecek kadrolarla çalışmadığından doğal olarak hata yaparlar. Birinci sınıf yöneticiler birini sınıf kadrolarla çalışır, ikinci sınıf liderler ikinci sınıf kadrolarla. Eh, üçüncü sınıf liderler de üçüncü sınıf kadrolarla.
Hem lider hem kadro ikinci ya da üçüncü sınıf olursa başarısızlık kaçınılmaz olur. Halbuki lider, eksiğini gediğini kapatmak için birinci sınıf kadrolarla çalıştığında, o kadronun başarıları liderin hanesine yazar. Herkes, ‘Helal olsun adam tam lider. Nasıl bir kadro kurmuş ve nasıl başarılı politikalar üretiyorlar‘ der.”
*** *** ***
Demokrasisi gelişmiş toplumlarda siyasetçilere, Şef, Başbuğ, Reis, Duçe, Fuhrer, Önder, Başkan gibi unvanlar takılmaz. Başta kaldıkları süre uzadıkça daha çok kutsallık ve unvanlar takılır. Zaman içinde bürokraside yer kapanlar ve ondan beslenenler artık birer yapışkan gibi yapışırlar. Varlıkları artık iktidarı elinde tutanlara bağlıdır. Onlar için demokrasi, insan hakkı, yasa masa onları ilgilendirmez. Anayasayı da, anayasa mahkemesini de tanımazlar. Ülkenin tüm kaynaklarını yağmalarken birbirlerini desteklemek zorunda olduklarını çok iyi bilirler. Zamanla çok sert muhalif olarak bilinseler de bu çıkar çarkına girince geçmişlerini bir anda unuturlar. Çevrenize baktığınızda iri ufaklı yüzlerce kişi görürsünüz.
Her koşulda ve her olayda onlar halıdır.
Bilirsiniz az gelişmiş demokrasilerde liderler genelde Muaviye’nin taktiğini uygularlar…
Bir gün Hz. Ali’nin taraftarlarının yoğun olduğu Küfe’den, bir Arap, devesiyle Şam’a gelmiş. Şam sokaklarında dolaşırken biri ona yanaşmış:
-“Ver o dişi deveyi bana!” demiş.
Tartışma büyümüş, Küfe’den gelen adam,
-“Bu deve benimdir, üstelik dişi değil, erkektir” diye itiraz etmişse de anlaşamamışlar.
Konu Muaviye’ye yansımış.
Halk meydanda toplanmış… Muaviye, Küfe’den gelenle Şam’da deveye sahip çıkan yerliyi dinledikten sonra, kararını açıklamış:
-“Bu dişi deve Şamlınındır!”
Sonra toplananlara dönmüş ve sormuş:
-“Ey cemaat, bu dişi deve kimindir?”
Cemaat hep birlikte bağırmış:
-“Şamlınındır!”
Küfeli şaşkın bir vaziyette devesinin ardından bakakalırken, Muaviye onu yanına çağırmış:
-“Ey Küfeli, dinle! Sen de ben de biliyoruz ki, bu deve senindir ve dişi değil, erkektir. Ama sen Küfe’ye dönünce gördüklerini Ali’ye anlat ve de ki: ‘Ey Ali, Muaviye’nin, dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen, o ne derse evet diyen 10 bin adamı var! Ayağını denk al!”
Ne dersiniz bugün ülkemizde dişi deveye erkek deve diyenler nerelerde görev alıyorlar. Kime hizmet ediyorlar?
*** *** ***
Not: Gelişmekte olan ülkelerde demokratikleşmenin neden başarıya ulaşmadığının nedenleri tartışmalı olsa da yapılan araştırmalarda sıklıkla aşağıdaki sorunlara dikkat çekilmektedir:
➣ Siyasal meşruiyet eksikliği üçüncü dünyada sağlıklı bir siyasal sistemin oluşmasında en büyük
engellerden biridir. Pek çok ülkede siyasetin/siyasal iktidarın etnik, dinsel ve ırksal temeller çerçevesinde örgütlenmekte oluşu kitlesel bir meşruiyete izin vermemektedir
➣ Siyasal meşruiyet ile bağlantılı bir biçimde siyasal kurumlara ilişkin güven eksikliği, etkin ve işleyen bir demokratik sistemin inşasına olanak tanımamaktadır.
➣ Kan ve hemşeriliğe dayalı güçlü geleneksel bağların toplumlarda hâkim ilişki biçimini teşkil etmesi siyasal alanın karakteristiklerini de etkilemektedir.
➣ Toplumsal düzeyde siyasal kültürün elverişsizliği pek çok ülkede demokratik rejimlerin tesis edilmesini olumsuz etkilemektedir.
➣ Az gelişmiş ülkeler içerisinde egemenlik zafiyeti yaşayan ve en temel hizmetleri dahi sağlamakta
yeterli olmayan başarısız devletler de yer almaktadır.
Başarısız devlet: Sınırları üzerinde egemenliği zayıflayan ve başta güvenlik olmak üzere temel
kamu hizmetlerini yerine getirmekte acziyete düşen devletleri adlandırmak için kullanılmaktadır.
➣ Kabile, klan ve aile bağları gibi yerel niteliği ağır basan ilişkiler ağı ulusal bir siyasal aidiyet oluşturulmasına engel olmaktadır. Hiyerarşilerin son derece güçlü olduğu azgelişmiş toplumlarda patron-müşteri ilişkisine dayalı patronaj mekanizmaları tesis edilmiştir. İlişkilerin bu niteliği siyaseti olağan seyrinden büyük ölçüde saptırmıştır.
24.08.2024
Muhsin YAZICI
www.bilimsanatyolu.com
Yorum gönder